Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sosyologlar, üzerimizde sosyal mühendislik yapılıyor diyerek feveran ediyorlar. Bunun altyapısı diziler vasıtasıyla hazırlanıyor diye düşünüyorum. Dizi karakterleri doğal halleri bu diyerek Türkçe'yi kaba saba konuşturuluyor ve bu pirim görüyor. İnsanın kaba konuşması gayet normal olabilir, normal olmayan etrafına bakarak kendini geliştirme gayretine gitmemesi... Diyeceksiniz ki "yaşadığı ortamı zaten öyle" "O yüzden öyle konuşuyor." Kimseyi öyle konuştu diye kınamaya gerek yok. Kınadığımız şey senaristin bundan hiç gocunmaması... Benim anladığım bize biçilen rolün bu olduğu... Biz, kaba saba konuşan, kendini geliştirmek için uğraşmayan, hayatı olduğu gibi kabul ederek araştırmayan ve bundan dolayı gelişimi duran bir devlet olacağız.
İhtiyar, bir insanın sâhip olabileceği maddî imkânları çoktan unutmuşa benziyordu. Âdeta bu şekilde dünyaya gelmiş gibi yüzünde gençlikten ve olgunluk yıllarından hiçbir iz ve işaret kalmamıştı. Gözleri, gördüğü manzaraları ve yaşadığı halleri görmek istemiyormuş gibi, kırk kat kuru derinin arasına sarılarak iyice çukurlarına çekilmişti. Yine de gözdü işte. Görecekti. Gördüğüne bin pişman olsa da görecekti.
Sayfa 148
Reklam
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle okuyucuyu araştırmaya sevketmesi bakımından kitabı faydalı bulduğumu söyleyebilirim. Eğer kitabın amacı; yakın tarihin bireyler tarafından da araştırılmasını sağlamak, bize sunulan tarihsel bilgileri sorgulatmak ve iğneyi kendimize de batırabileceğimizi öğretmek ise, Dersim örneği ile bu amacına ulaştığını düşünüyorum. Çünkü yalnızca
O Muhteşem Hayatınız
O Muhteşem HayatınızOya Baydar · Can Yayınları · 2012786 okunma
Deniz ve İnsan Bir yüzücünün ve bir sanatkârın denizi anlayışları arasında ördek ve Tanrı farkını bulabilirsiniz. Yüzücü, denizi bir ördek içgüdüsüyle (insiyakiyle) sever. Onun bayıldığı şey, etinin sıcaktan terleye terleye pişiklerle kızarmış ve haşlanmış büklümlerini, oyluklarını, apış aralarını ve koltuk altlarını suyun içinde yalayan
Hazmedememişti İskender bu ihaneti.Sevip de kandırmayı.İnsanın canı kadar sevdiği birini oyuna getirebileceği aklının ucundan dahi geçmemişti.O güne dek bilmezdi, birine bütün kalbinle muhabbet besleyip yine de onu incitmek istemenin mümkün olabileceğini. Sevginin ve aşkın karmakarışık halleri üzerine aldığı ilk hayat dersiydi bu.
Sayfa 27
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve
Reklam
Sevginin daha başka halleri vardı. Sonra sevgi neydi ? İki insanın birbirinden hoşlanması , birbirini beğenmesi , görmeden olamaması değil mi? Bir zaman sonra da geçer gider , ardında bir şey bırakmazdı. Çok kere de bir pişmanlık , bir kin kalırdı geriye. Birbirlerini uzun zaman sevdiklerini sandıktan sonra bir tesadüf sonunda görünce , ya hiç aldırmadan geçilir ya da o insanla geçirilen , boş yere harcanan zamana acınır , belli belirsiz ama içten kin duyulurdu.
"...Tasavvufçuların sözlerinden ele bir şey geçmez. Onların hallerinden insanın bir şeyi artmaz. Onların vecdleri ve halleri, islamiyete uygun olmazsa, on para etmez. Keşfleri, ilhamları, kitaba ve sünnete benzemezse, yarım arpa kadar değerleri olmaz.Tasavvuf yolunda ilerlemenin sebebi, islamiyetde inanılması lazım olan şeylere, yakinin, imanın artması içindir.Hakiki iman da , bu demektir. İkinci sebebi de, fıkıhta bildirilen vazifelerin kolay ve tatlı olması içindir.Tasavvuf bu ikisine kavuşmak içindir.Bunlardan başka bir şey için değildir.Çünki, Allahü teala, Cennetde görülecekdir. Dünyada hiç görülemez.Tasavvufcuların aradıkları müşahedeler, tecelliler, gölgelere kavuşmakdır ve benzetilen, O sanılan şeylerle avunmakdır.Allahü teala ötelerin ötesidir..." 207.Mektup/Cild I.
Sayfa 245 - Hakikat Kitabevi
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve hissiyat
Bazen 'zayıf bir yaprak' halleri vardır insanın. Rüzgar esse alıp götüreceği, alıp götürsün istediği halleri.
Reklam
okumak ve okutmak
Merhaba sevgili 1K ailesi, Malumunuz toplum olarak bizi yıpratan, üzen, psikolojimizi alt üst eden... olayların yaşanmadığı tek bir günümüz kalmadı neredeyse. Hem bireysel hem toplumsal acılarımız katlanarak çoğalıyorlar. Herbirimizin bunlarla başetme yolları farklı elbette. Zaman zaman umutsuzluğa kapıldığımız, elimizin kolumuzun bağlı olduğunu hissettiğimiz iğrenç zamanlarımız, ruh hallerimiz oluyor. Böylesi durumlarla başetmek için ufak da olsa bir şeyler yapabilmeyi istiyoruz... Çevremizdeki her insanın da böylesi umutsuz, psikolojisi dağınık, üzgün ve kırgın zamanları, ruh halleri oluyordur. Lafı çok uzatmak istemiyorum, hem kendimizi hem de çevremizdeki insanları biraz olsun bu psikolojiden (bir an bile olsa) uzaklaştırmak için, onlara biraz umut aşılamak için sizinle paylaşmak istediğim bir önerim var; Bu sitede beğendiğiniz, size umut aşılayan, sizi rahatlatan, gülümseten, mutlu eden... alıntıları, sözleri; rengarenk yapışkanlı not kağıtlarına yazıp sokakta, iş yerinde, caddede, okulda, cafede dilediğiniz yerde dilediğiniz bir yere yapıştırmak ve insanların okuyabilmelerini sağlamak.. Ne zaman nerede nasıl bir insana ne kadar güzel bir umut, sevinç verdiğinizi hayal etmenin mutluluğuyla hayatınızın her anının gönlünüzce geçmesi dileğiyle...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.