İnsanın karanlık tarafı anlatılıyor. Hırs, kötülük, bencillik, ihtiras gibi ne kadar kötü haller var ise insanda toplanmıştır. İnsanın insana verdiği zararı başka bir tür kendi türüne yapmamıştır.
Aslında Allah’ın insana itaat etmesi istediği melekler arasında bir tek şeytan bu karara uymaz. Kitapta karşımıza şeytanın yani Azazel’in terapistlere gitmesi ve gittiği tüm terapistlere insanla ilgili anılarını anlatır. İnsanın kötülük sınırlarını zorlamasını, kendisinin insanı kötülüğe motive etmesine gerek olmadığını, insanın hırs, ihtiras ve çıkarları doğrultusunda neler neler yaptığını anlatır. Azazel dünya tarihinde yaşanmış büyük katliamların sebebinin kendi olmadığını, insanın içindeki karanlıktan kaynaklandığını en son gittiği terapist olan Funda’ya anlatıyor. Tüm o ünlü terapistlerden (Freud, Jung, Frankl ve Fromm ) sonra en son Funda isminde bir terapiste gitmesi kitapta anlamsız bulduğum noktalardan biri oldu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları
Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Psikolojik gerilim türünde demiş ve sosyal medyada 50 dilde yayımlanmış deyince merakımı cezbetti. Yazarla yeni tanıştım. Dili çok çok sade olmasına rağmen akıcı ve sürükleyici geçti. Kötü değildi ama beklentimi de çok iyi karşıladı diyemeyeceğim.
Öncelikle çok fazla psikolojik betimleme ve terimlerin havada uçuşacağını düşünmüştüm, olmadı. Evet,
Karşındakini yargılamayı bırakırsan ‘bana zarar verdi’ yargısından kurtulursun. ‘Bana zarar verdi’ yargısından kurtulursan zarar dediğin şeyden de kurtulmuş olursun.
İyi de ben güçlü filan değilim ki! Böyle vir vir vir konuştuğuma bakma. İnsan başka çaresi olmayınca öyleymiş gibi yapıyor.”
“Bazen insan, konuştuğu kişi daha ağzını açmadan neler
İnsanın Tanrı ile ilişkisinin önemli bir değişim geçirmesi muhtemelen şarttır: Ne yapacağı bilinemeyen bir kralı sakinleştiren övgüler dillendirmek yada çocuğun sevgi dolu bir babaya dua etmesi yerine, içimizdeki ilahi sevgiyi sorumlu bir şekilde yaşamak ve yerine getirmek, Tanrı'ya tapınma ve onunla ilişki kurma şeklimiz olacaktır. Onun iyiliği, lütuf ve ışıktır; karanlık tarafı, gücün korkunç
cazibesidir. İnsan, kendi gezegenini yok edebilecek kadar çok
bilgi sahibi oldu. Tanrı'nın iyi ruhunun ona kararlarında rehberlik etmesini umalım, çünkü Tanrı'nın yaratmaya devam edip
etmeyeceği insanın kararına bağlı olacaktır. İlahi gücün insanın elinin altında oluşunu hiçbir şey bu olasılıktan daha kuvvetli bir şekilde gösteremez.
1990 yılında bir İngiliz derneği “Tüm zamanların en iyi 100 polisiye romanı“ sıralamasında 13. sıraya “Gülün Adı“nı layık görmüş. Bu tarz sıralamalarda genelde vatandaşlarını kayırdıklarını düşündüğüm politik İngilizlerin, uğursuz 13 rakamının özellikle mi Umberto Eco’nun bu etkileyici romanına verdiklerini bilemem. Üstelik bence roman, polisiye
“Ama kalabalıkları en çok heyecanlandıran şey en yüksektekilerin gözden düşmesidir; hayranlığın karanlık tarafı insanın kendi sıradanlığından duyduğu memnuniyetsizlikle birleşen kıskançlıktır.”
Ama kalabalıkları en çok heyecanlandıran şey yüksektekilerin gözden düşmesidir; hayranlığın karanlık tarafı,insanın kendi sıradanlığından duyduğu memnuniyetsizlikle birleşen kıskançlıktır.
Ama kalabalıkları en çok heyecanlandıran şey en yüksektekilerin gözden düşmesidir; hayranlığın karanlık tarafı, insanın kendi sıradanlığından duyduğu memnuniyetsizlikle birleşen kıskançlıktır.
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Kuşkusuz iyilik bulaşıcıdır. Tıpkı gülümsemenin, neşenin ve kötülüğün de olduğu gibi.
Sefil insanların en karanlık köşesine bile temas edebilen ışık gösterisini izler gibi hissettim kendimi bir aralık.
Yürekten yüreğe taşarcasına coşan bir salgın bu.
Hani olur ya bazen:
Hayat en ince ayrıntına kadar seni ezmiştir, ruhunun kıvranıp parçalara