Gün doğarken yüzünü görmediği, sesini duymadığı, hiçbir şeyinden haberdar olmadığı, bir kez bile karşılaşmadığı o kadıncağıza sırılsıklam âşık olmuş. Olur mu böyle bir şey? Olmuş. Ben ne yapayım, olmuş. Bugün olsa oturur yazarsın Google'a, Facebook hesabı çıkar.
Peşinden Instagram'ı çıkar. DM'den yürürsün, Twitter'dan "Bu mu acaba?" dersin. Hiçbirisi yok, böyle bir imkân yok. Her şey organik.
Arayacaksın ve bulacaksın.
Bir hayatta YouTube'da 1.750.000, Instagram'da da bir o kadar takipçisi olan, seyahat videolarını paylaşan biriydi ve en çok Venedik'te gondoldan düştüğü videosu izlenmişti. Roma'da çektiği videonun adı "Roma Terapi"ydi.
Bir hayatta bebeği resmen hiç uyumayan bekâr bir anneydi.
Bir hayatta sansasyonel bir gazetenin
Müslüman olduktan kısa bir süre sonra, kendi ana dilim olan Lehçe'de bir İnstagram hesabı açıp, ailemin beni tanımaması için adımı değiştirerek, yüzümü göstermeden anonim olarak İslam'ı anlatıyordum şimdi düşününce biraz komiğime gidiyor. Neden diye soracak olursanız henüz sekiz ay önce Müslüman olmuş bir kız size ne kadar Islam'ı tanıtabilir ki? Ama yaşım çok gençti ve tutunacak bir dal bulmuştum. Tüm dünya haberdar olsun istiyordum İslam denilen gerçekten. İşte İnstagram hesabımı da bu heyecanla açmıştım.
Her ne kadar hesabımı açmış olsam da, uzun bir süre kimse takip etmemişti sayfamı. Bu durum beni çok üzüyordu açıkçası. Yaptığım dört paylaşımın her birinde "Sıfır görüntülenme" yazıyordu. Bir paylaşım yapabilmek için tüm gece boyunca araştırmalar yapıyordum. Kaynaklar buluyor, en donanımlı metinleri hazırlamak için çabalıyordum. İslamı ne kadar şirin anlatabiliyorsam, sonuna kadar kullanmaya çalışıyordum kelime bilgimi. Bilsinler istiyordum çünkü. "Müslümanlar kötü insanlar değildir" mesajını vermek istiyordum herkese. Asıl kötü olan bizleriz. Allah'i ve Peygamberini reddederek, ona ve yarattıklarına en büyük kötülüğü yapan, en büyük hakareti eden bizler...
“Sosyal Medya Kullanmamak İçin 15 Neden:
1. Sosyal medya kullanımının arkasında insanın kendini tatmin etme arzusu ve kendisiyle başbaşa kalma korkusu olduğunu söyleyebilirim.
2. Mesela İnstagram kullanmak, insanın kişiliği ile değil görüntüsü ile tanınmak istemesinin tezahürüdür. ‘Bunda ne var ki?’ diyebilirsiniz. Evet, hiçbir şey yok!
3.
İnternetle ilgili her şeyin sorgusuz sualsiz yenilikçi ve lüzumlu addedildiği bir çağda yaşıyoruz. Her e-postaya anında yanıt vermek ve sosyal medyada aktif olmak gibi odaklanmayı mahveden davranışlar takdir edilirken, bu türden eğilimlerden uzak durmak şüpheyle karşılanıyor. Ric Furrer'in sosyal medya hesabı olmamasını kimse garipsemez herhalde, ancak bir zihin emekçisi için aynı şey geçerli değildir ve anında "garip biri" damgasını yer.
Delikanlının biri bir gün başlamış aşkı aramaya. "Ben âşık olacağım." deyip sokağa çıkınca da insan tak diye âşık olamaz ki kardeşim. Olunmaz. Aşk çıkar gelir. Ve o anda yapabileceğin bir şey de yoktur. O hakikaten aşksa ona "hayır" deme şansın yoktur. Değilse senin herhangi bir "evet" deyişinle onu aşka çevirme
“Bir çocuğun acı çektiğini görmek, hem de öz çocuğunun acı çektiğini görmek ama yardım edememek ne kadar tatsız bir durum!”
SMA hastası bebeğimiz Eyüp Ensar’ın ailesi her gün bu tatsız durumu yaşıyor. Yardım edersek yaşamayacaklar. 5-10 demeden yardım etmek ister misiniz?
instagram hesabı: @smaeyupensar
İbanı: TR64 0013 4000 0224 6047 0000 01
Alıcı: Emine Öztürk (Annesi)
Maddi destekte bulunabilirseniz sayım yaptığımız için bana dekontunu gönderir misiniz