Şöyle de diye bilirmiyiz ..?
Tutkular mı? Gönlün o tatlı ağrısı da
Mantığın sözü önünde silinip gidecektir;
Ve yaşam, çevrene soğuk bir dikkatle baktığında
Boş ve aptalca bir şakadan başka nedir...
lermantov
Bir hanımefendi ani dürtülerini daima kontrol altında tutar. Yani bir hanımefendi öfkelenmez. Rekabetçi, gürültücü veya saldırgan olmaz. Bir hanımefendi tartışmaz, geri çekilir. Bir hanımefendi kimseye kafa tutmaz veya güçlü duygular göstermez. Hanımefendi arzu uyandırıcı olur, ama kendisi cinsel arzu duymaz. Daima sakin, iyi kalpli ve sabırlı olur. Bir hanımefendi başkalarının egolarını tatmin eder ama kendi egosunu sessizce kontrol eder ve bastırır. Bir hanımefendi kendine daima hakimdir, ama kendisi için güç ve hakimiyet istemez.
Proust, çocukluğunda yediği bisküvinin tadını hatırladıktan sonra hatırasını anlatmaya başlıyor. Genç bir kızla yaşadığı bir hatırayı, annesinin jestlerini, kırda bir akşamüstü gezisinin kokusunu, yüksek sosyeteye mensup insanların arasına karıştığı bir akşam o anları anlatıyor.
Çok sevdiğim şiiri;
PAULUS POTTER
Tekdüze gri semaların koyu kederi,
Nadiren aydınlandığında maviliği daha elemli,
Donmuş ovaların üzerine süzülürken
Anlaşılmamış bir güneşin ılık gözyaşları;
Potter, hüzünlü ruhu koyu ovaların
Sonsuza dek keyifsiz ve renksiz uzanan,
Ağaçlar, küçük köy gölgesiz,
Cılız bahçecikler çiçeksiz.
Bir çiftçi kovalarını sürükleyerek dönmekte evine,
Sıska kısrağı kaderine boyun eğmiş, endişeli ve dalgın,
Kaygıyla kaldırıyor düşünceli başını,
Rüzgârın güçlü soluğunu çekiyor birden içine.
Hazlar ve GünlerMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20201,354 okunma