İnsanın, acının ve ıstırabın baskısından ebediyen ancak keşişçe ya da bir aziz gibi yaşayarak kurtulabileceğini ileri süren Schopenhauer, gene de kısmi rahatlamaların, geçici kurtuluşların bir yolu olarak doğanın ve sanatın işlevine işaret eder. Böylece estetik ve doğa felsefesi, felsefenin ayrılmaz zorunlu parçasına dönüşürler. Her türlü çıkar düşüncesinden uzak halde sanat nesnelerine derinlemesine nüfuz eden kişi, irade'nin onu içine ittiği kölelikten ve despotluktan kurtulur.
Donkişot Yayınları
( Sanatta ve Edebiyatta Güzelin Sırları ) _Seçkin insanların ve kıymetli düşüncelerin kaderi, çoğunluğu oluşturan avam takımının insafına kalmıştır. _İğdiş edilmiş bir erkek, üreme gücüne ne kadar sahipse, çoğunluk da bilince ancak o kadar sahiptir. Onlar hakiki olanı sahtesinden, sapı samandan, altını bakırdan ayırt etmeyi bilmezler. Hiç kimse
Reklam
Kahramanlık mitosu, eylemlerini yücelterek bu yaratıcı iradeyi meşrulaştırmak için çabalarken, din insana kozmik güçlere bağlı bir yaratık olduğunu hatırlatır. Dolayısıyla yaratıcı irade kendiliğinden suçluluk tepkisi verir, ne de olsa bir manyağın kibrini yüz kızartıcı bir depresyon takip eder. Kısacası irade ve suçluluk, tek ve aynı fenomenin bütünleyici iki tarafıdır. Hindu öğretilerine dayanan bu fenomeni çağdaşlarının içinde derinlemesine anlayan ve kavrayan Schopenhauer oldu. Bu yüzden, bir irade felsefesi iki şekilde olmalıdır: Suçluluk tarafını vurguluyorsa derinlemesine kötümser; Nietzsche gibi yaratıcı gücü olumluyorsa ziyadesiyle iyimser.
Hint Felsefesi'ne Girişi
Schopenhauer, maya'yı, günah ve ölüm dünyasının, özlemlerimizin ve arzularımızın ifade edildiği bir zemin veya temel olarak, bir "yanıl­sama" olan anlamlar dünyası ile özdeşleştiriyordu. Bu dünyanın, üstün bilinçle aşıldığını söylüyordu. Maya fikrini, kendi epistemoloji ve etik bağlamı çerçevesinde daha da geliştirecekti. Maya, Kant'ın dünyası ve Platon'un meydana gelen ve yok olup giden şeyler dünyasıyla aynı sta­tüde varsayılmaktadır; iyi ahlaklı kişi ve aziz bu yanılsamalar dünyasını görenlerdir.
Sayfa 240Kitabı okudu
Schopenhauer Felsefesi ve Kainatın Arkasındaki Güç: Kozmik İrade
Schopenhauer, İsteme ve Tasarım Olarak Dünya adlı başyapıtı ile felsefe dünyasına yeni bir soluk getirmiştir. Düşünce tarihinde bir devrim etkisi yaratan kitabında yaşamın sadece bir tasarımdan ibaret olduğunu belirtir. Bu tasarımın (yaşam) ''isteme ilkesi'' ile oluştuğunu ifade eder. Hayat sahici olmayan bir kartonun üzerinde yürümektir. Bir projenin tatsızlığını içerir. Bu nedenle hayat ile gerçek bir bağ kuramayız. Evrene yabancı hissetmemizin kökeninde, hayatın bir tasarım olması gerçeği vardır.
Sayfa 17 - Destek YayınlarıKitabı okudu
_Ölüm, felsefenin gerçek ilham perisi veya esinleyici gücüdür ve bu sebepten ötürü Sokrates felsefeyi, “Ölüme hazırlık” diye tarif etmişti. Gerçekten de ölüm olmasaydı felsefe yapmak kolay kolay mümkün olmazdı. Bütün dini ve felsefi sistemler esas itibariyle bu amaca yönelir ve öncelikle ölümün kesinliğine karşı bir panzehirdir. Düşünen akıl
Reklam
68 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.