Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
207 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzel diyebileceğim bir polisiye roman. Yazar olan Ahmet, sevgilisi Irmak'tan ayrılmıştır ve ondan sonra geçen 24 gün boyunca içmiştir. Bir gün komiser arkadaşı Talat'a rastlar ve Talat ona eski metruk eve ne sakladıysa çıkarması gerektiğini söyler. Ahmet'in arabası kan içindedir ve daha önceden silahını gömdüğü yere bakınca kesik bir baş görür. Bu eski sevgilisi Sevil'in başıdır. Daha sonradan onu almaya gittiğinde ise baş sayısı ikiye çıkmıştır ve biri Irmak'a aittir. Acaba Ahmet'e bu komployu kuranlar kimlerdir ve Ahmet, tanıdıkları olan Güneş, Leon, Coşkun, Talat, karısı Lale, Selçuk gibi isimlerin arasında kafayı yememeyi başarabilecek midir? Keyifle okunan bir roman.
24. Gün Öğleden Sonra
24. Gün Öğleden SonraA. Hakan Soysal · Kreatölye Yayınevi · 201410 okunma
148 syf.
10/10 puan verdi
İnsanoğlu yaşamı boyunca, hep bir arayış içerisindedir. Kimisi aşkı arar, kimisi mutluluğu. Yaşam statüsüne göre, huzuru ve yalnızlığı da arayanlar vardır. Ne zaman ki, ereğine kavuştuğunu zanneder insanoğlu, bu sefer de arayış sürecinde, önem vermediği yitirdiklerine hayıflanır.Böyle sürüp gider bu kısır döngü. Ta ki, yaşam dediğimiz devinimin
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,8bin okunma
Reklam
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Gün doğar ama batmasını da bilir, hiçbir korkusu yoktur. Oysa küçük utanmaz adam emindir kendinden. Ve gün batar, bir ay saplanır göğe ama küçük ve adam olan geceyi karanlık zanneder, deniz olmayı reddeder ve yakamozun harikuladeliğini bir kenara itip kirli derelerin döküldüğü bir ırmak oluverir. Ne ya vurulur bu adamın karanlığına ne bu karanlıkta yakamoz oluverir. Biliyorsunuz ay’a bir adam çıktığından bu yana ‘’Paspas kirlendi zaten, bir de biz silelim!’’ le başlayan ama kendine bu paspastan yenilerini üreten bir evren yarattı bu utanmaz adam. Kirli ayaklarını sildikçe mutlu olan ama her geçen günkü hırsıyla tersine dönen ve alçağındaki pisliği alnına sürerek gövde gösterisi yapan bu adama acıyla gülümseyen bir ay’ı, bazen hilal bazen dolun olarak yeryüzünden seyre dalmak ümidimi artırır, işkencemi azaltır, çünkü kibir kötülüklerin sonudur.
Dücane Cündioğlu ELİF ŞAFAK -AŞK KİTABI ÜZERİNE
Aklın kaleminden kırk kurallı aşk — "Mevlâna.... İslâm âleminin Shakespeare''i!" (s. 38) Başka bir zaman olsa, bu denli bayağı bir benzetmeyle karşılaştığım daha ilk anda muhtemelen elimdeki kitabı -bir daha açmamak üzere- kapatır ve bir kenara koyardım. Bu sefer öyle yapmadım. Bir lâ havle çekip bu bayağılığın altını çizdim, sonra da
Reklam
Hak'tan gelen şerbeti, İçtik elhamdulillah. Şol kudret denizini, Geçtik elhamdulillah. Şol karşıki dağları, Meşeleri, bağları, Sağlık safalık ile,
Bir Yudum Şiir
Hani bazı şeyler vardır; bir yerleri, birilerini hatırlatır baktığında. Gördüklerimizin hikmeti, görmek istediklerimizdedir oysa. Ahmet Sarı bir başka şiirinde, "Ben göğe bakınca gözlerini görüyorum senin. Geceye bakınca lapa lapa yağan gözlerini." diyor ya, gözlerini arıyor sevdiğinin. Şimdi siz, ne görmek istiyorsanız, yüreğinizin heybesine onu yükleyeceksiniz sevgili okur. Bakın nasıl değişiyor gündüzünüz, geceniz. Var olun.  Ahmet Sarı - Gökgürültüsünün Söylediğidir Kuş Seslerinden Bir Çadır, Heyamola Yayınları, s.12-13   sandım ki ellerimdi iki toz kanatlı kelebek göğü delen o kargış dudağımda bir ıslık sandım sandım ki gözlerinden yeniden diriliş gelecek yoruldum, kendi enkazıma yaslanmaktan usandım sandım ki sen gülünce göğün eli yere inecek tan kızıllığı tanrının yanağındaki allıktır sandım ey tatlı ırmak yavaş ak, az kaldı şarkım bitecek herkes kendi zindanında, bense zindansız kaldım
262 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.