Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz? Böyle mi görünür gökyüzü her zaman? Her zaman güzel mi bu kadar, Bu eşya, bu pencere? Değil, Vallahi değil; Bir iş var bu işin içinde.
80 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
İskender Pala Ahmed Paşa’ya ait 33 gazeli asıl hallerini de ekleyerek derlemiş, çok da güzel bir iş yapmış. Ahmed Paşa divan şiiri açısından da son derece önemli bir yere sahiptir. O dönemki İran şiirlerine olan özenmeyi adeta çok az bir seviyeye çekmiştir. Zaten kendisi de divan şiirinin kuruluşunu tamamlayan kişi olarak görülür. Ahmed Paşa’nın hayatını okuyunca gerçekten donanımlı biri olduğunu anlıyorsunuz. Üstüne gazellerini de okuyunca bu fikriniz de iyice pekişiyor. Gazellerin hepsinde aşk ve buna bağlı olarak (çoğunlukla) sevgiliye yakınma var. Beni en çok etkileyen nokta da bu yakınmaları dile getirirken inanılmaz metaforlar kullanması. Gazellerinde tarihi ve dini kullanarak öyle keskin göndermeler yapıyor ki hayran olmamak elde olmuyor. Bunları yapması da zaten daha önce dediğim gibi ne kadar donanımlı olduğunun bir kanıtı. Bir başka güzel nokta da gazelin doğasında olan ara ara kendisine seslendiği son kısımlar. Zaman zaman kendisine acınmasını gerektiğini dile getirip zaman zaman da kendisinden yakınması pek şahane örneklerdi. Ahmed Paşa’nın tüm şiirlerinin olduğu divanının basımı da umarım yapılır. Sanırım 60’lı yıllarda yapılmıştı böyle bir çalışma ama günümüzde maalesef böyle bir basımı yok. Gene de bu kitap Ahmed Paşa’yı tanımak adına bir basamak olabilir. Tavsiye ederim.
Ahmed Paşa
Ahmed PaşaAhmed Paşa · Kapı Yayınları · 20057 okunma
Reklam
172 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Herkesin iyi yaşamak için gayreti vardır. Gerek aile gerekse iş hayatımızda bir çok zorluklar yaşayabiliriz, manipüle edilebilir bu durum motivasyonumuzu düşürebilir. Montaj ustası olan kahramanımızın kendisine göre gözlemlediği yerleri, kişileri, olayları anlatır kitap. Mesleği sansürle ilgili olduğu için iş hayatında kendi doğrularıyla çatışan bir bireyi de okuyoruz aynı zamanda.. Mesleğimiz sırf para kazanmak için bizim nelere göz yumduğumuzu, etik denilen şeyin yerine günümüzde de görselliğin daha ön planda olmasının aslında yıpratan, algımızı değiştiren özelliklere sahip olduğunu görüyoruz.Baş karakterimizin halisünasyonlarının git gide artması bu algı değişikliğinin parçası olduğunu düşünüyorum. Gözlerimizi her sabah açtığımızda neler kuruyoruz, gün sonunda kendimizi dinlediğimizde zorundalıklarımız ile kişisel davranışlarımızın çelişmesi kendi içsel çatışmamıza da sebep oluyor. Bu durumda yapılacak tek şey istifa edip yeni bir seyir rotası oluşturmak tek fark mutlu olacağının garantisini vermeyeceğinin farkında olmak. Kitabı okurken Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ı ve Franz Kafka'nın Dava kitaplarının tadını aldım ben.
Silinmiş Sahneler
Silinmiş SahnelerHakan Bıçakcı · İletişim Yayınları · 0121 okunma
Çalıştığınız iş sizi zenginleştirdiğinde hayat daha dolu oluyor ve bu da iş dışı faaliyetlerinize yansıyor," diyor Michael. Ama "çalıştığınız iş sizi körel ti yorsa ... gün sonu geldiğinde canınız çıkmış oluyor".
“Grief is a strange thing, Percy, for no two people experience it the same."
Üniversite öğrencisi oranında kritik eşik geçildiğinde, insanlar üniversiteye iyi bir iş bulabilmek için gitmek zorunda kalıyorlar. Diyelim, nüfusun yüzde 70'i üniversiteye gidiyor, o halde üniversiteye gitmemek yetenek dağılımında en alt sıralarda olmak anlamına geliyor, bu da iş aramaya başlarken en iyi yol olmuyor. Dolayısıyla insanlar ileride çalışacakları işte kendilerine bir faydası dokunmayacağını bildikleri şeyleri öğrenmekle "zaman kaybedeceklerini" bilerek üniversiteye gidiyor. Herkesin üniversiteye gitmek istemesiyle, yüksek eğitim talebi giderek artıyor, bunun sonucunda üniversite sayısı artırılıyor ve dolayısıyla doğal olarak üniversite öğrencisi oranı da yükseldiğinden insanların üzerindeki üniversite baskısı çoğalıyor. Zamanla, bu da diploma enflasyonuna neden oluyor. Artık herkesin bir üniversite diploması olduğuna göre, fark yaratabilmek adına yüksek lisans, hatta doktora yapmanız gerekiyor; tabii bu tür bir üniversite öğreniminin gelecekteki işinizi daha üretken şekilde yapmanızı sağlamayacağını vurgulamaya hiç gerek yok.
Reklam
Hiçbir iş yapmayan memurun, hiçbir yanlış da yapmayacağı için başı hiç belaya girmez.
‘Kişinin sadece kendini alkışlayanlarla veya sevdikleriyle istişare etmesi istişare değildir. Ahlâklı, dürüst ve iş bilir insanlara danışılır…’
964 syf.
·
Puan vermedi
#ötekihayvanlar // Derya Sönmez . On bir öykünün yer aldığı “Öteki Hayvanlar’la selam. Sayın #deryasönmez ‘in ( @deryasomz )ikinci kitabıymış, ilkini okumadığıma üzüldüm ama “geç olsun güç olmasın,” diyerek ilk kitabı da okumaya karar verdim bu okumadan sonra. Akıcı ve okuyucuyu içine çeken bir anlatımıyla insana dair pek çok konuya el atmış yazar. Yani içimizden, samimi, “işte biz,” dedirten türden. Herkes kendi öyküsünün baş kahramanıdır ve onun için yazılmış senaryoda elinden geldiğince en iyisini yapmaya çalışır. İçine doğduğu aile, yaşadığı çevre, iş hayatı, ikili ilişkileri karakterini şekillendirirken kişiyi de evirir çevirir, istediği kalıba sokar çoğu zaman. Hayatın çerçevesi içerisinde kalabalıklar arasında yalnızlaşan insan, bir el uzatsa ulaşabilecek kadar yakın ama bir o kadar da uzak olduğu topluluğun ortasında bazen sevgi arar, mutluluk ister. Hepsi güzel, hepsi özel hikâyeler topluluğuydu “Öteki Hayvanlar.” Elbette bazıları daha derin dağladı yüreğimi; Öldürme Biçimleri, Yürek Ölçüsü gibi… Yol akıp giderken yol arkadaşlarım eşlik etti bana: kediler, keçiler, civcivler… Kabuğuna sığmayanların hüzünlü öykülerini çok sevdim. Usul usul akan bu atmosfere dahil olunmalı demeden duramayacağım. @selyayıncılık
Öteki Hayvanlar
Öteki HayvanlarDerya Sönmez · Sel Yayınları · 20244 okunma
İnsan, her yerde insandır. Bir davada şahitin önünde dikilen ve jüriyi onun dürüstlüğüne ikna etmeye çalışan adamla, bir pazarda mallarını satmaya çalışan satıcı arasında bir fark yoktur. Jüri adaylarında görülen önyargılarla, bir iş görüşmesinde su yüzüne çıkan önyargılar aynıdır. Bir jüri ya da şahit duruşma esnasında kendisine sorulan hassas sorulara yanıt vermek istemez, tıpkı evde ya da işte yanıt vermek istemediği gibi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.