Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Biz bilim insanları kumsalda çakıl taşları arayan çocuklar gibiyizdir. Eğer ben arkadaşlarımdan biraz daha fazla renkli çakıl taşları toplayabildiysem bunun nedeni dizlerime kadar suya girmeye cesaret edebilmemdir.” (Isaac Newton)
Biz düşüncelerimiz değiliz,düşüncelerimizin düşüncesiyiz. "Isaac Newton"
Reklam
Fransız rasyonalist filozof ve matematikçi Rene Descartes (1596-1650) ve yerçekimi ile hareket üzerindeki çalışmaları Avrupa çapında fizikçileri etkilemiş olan İngiliz matematikçi İsaac Newton (1642-1727) mutlaka anılmaları gereken iki önemli isimdir.
Bu bana matematikçi Isaac Newton' in bir zamanlar söylediği şu cümleyi hatırlatıyor: 'Başkalarından daha iyi görebiliyorsam bunun sebebi devlerin omuzlarında oturuyor olmamdır.’
Derler ki Sir Isaac Newton, kendini büyük ve keşfedilmemiş gerçekler okyanusunun kıyısında deniz kabuğu toplayan bir çocuk gibi hissettiğini söylermiş.
Sayfa 39 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Henüz gençken bile ışığın «bir madde mi, yoksa raslantı mı» olduğu ya da arada hava boşluğu bulunursa, yerçekiminin nasıl bir etki yapacağı yolundaki temelsiz sorular karşısında tersleniıdi. Hıristiyanların Üçlü Birlik inancının Kutsal Kitabın yanlış yorumundan ileri geldiğine karar vermişti. Yaşam öyküsünü yazan John Manyard Keynes’in dediğine göre, Isaac Newton tek tanrıcı Yahudilerdendi. Mainomides mezhebindendi. Tek tanrıcı olma kararına, akıl ya da inkâr yoluyla ulaşmamıştı. Eski belgelerin yorumu üzerine bu karara varmıştı. Ona göre Üçlü Birlik (Baba, Oğul, Ruhül Kudüs) inancı kutsal belgelerin sonradan sahteleştirilmesiyle ortaya çıkmıştı. Var olan tek Tanrı’dır. Newton bu gerçeği yaşamı boyunca saklamak zorunda kalmaktan ötürü büyük acı çekmişti.
Reklam
1642 yılının Noel günü dünyaya gelen Isaac Newton öylesine zayıf ve cılız doğmuştu ki, sonradan annesi ona kendisinin bir çay fincanına sığabilecek büyüklükte olduğunu söylemişti. Hastalıklı, ana babanın ilgisinden yoksun, kavgacı, insan arasına giremez, öldüğü güne dek hiç bir kadınla temas etmemiş olan Isaac Newton belki de dünyanın gördüğü en büyük bilim dehasıydı.
Kant'a göre bilim insanları, Sir Isaac Newton gibi son derece zeki bile olsalar, "dâhi" adını hak etmez, çünkü onlar "sadece kuralları takip ederler", oysa sanatsal dehalar "öğrenilemeyen veya açıklanamayan bir yolla yeniyi keşfeder."
1800'lerin sonu gibi uzak bir tarihte görebildiğimiz ilk çatışma, ışığın hareketinde görülen şaşırtıcı özelliklerle ilgiliydi. Kısaca şöyle açıklayabiliriz: Isaac Newton'un hareket yasalarına göre, yeterince hızlı koşarsanız hareket halindeki bir ışık demetine yetişebilirsiniz; James Clerk Maxwell'in elektromanyetizma yasalarına göreyse yetişemezsiniz. II. Bölüm'de tartışacağımız üzere Einstein bu çatışmayı özel görelilik kuramıyla çözdü, bunu yaparken de uzay ve zaman anlayışımızı tümüyle alt üst etti. Özel göreliliğe göre, uzay ve zaman artık değişmeyen, herkesin aynı şekilde deneyimlediği evrensel kavramlar olarak düşünülemez. Einstein'ın yeniden işlediği biçimiyle uzay ve zaman, biçimleri ve görünümleri insanın hareket haline bağlı olan şekillenebilir yapılar olarak karşımıza çıkar.
— Isaac Newton, Optics
Her varlık türünün kendine özgü gizli bir özelliği bulunduğunu ve bu özelliğine dayanarak hareket edip belirgin etkiler yaptığını söylemek, aslında hiçbir şey söylememeye eştir. Oysa doğa olaylarından iki ya da üç genel kural çıkarıp, ardından da tüm varlıkların özellikleriyle devinimlerini o belirgin kurallarla tanımlamak, işte bu büyük bir adım atmaktır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.