Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Amr b. el-Âs, Allah Resûlü'nü(sav) şöyle derken işitmiştir: "Hakim, hüküm verirken ictihad eder(gücü nispetinde çaba sarf eder) de sonunda isabetli karar verirse, iki sevap kazanır. Eğer ictihad eder de sonunda hata ederse, bir sevap kazanır."
Sayfa 35 - Diyanet İşleri BaşkanlığıKitabı okudu
Nasıl bir kültür ortamında yetiştiniz? Kiminle evleneceğinize karar vermeden önce, kendinizin ve evleneceğiniz kişinin içinde yetiştiği aile ve eğitim aldığı okul ortamını Korku ve Değerler Kültürü kavramları ışığında değerlendirebilmeniz önemli. Her birinizin çocukluğunun bu iki kültürden (Korku kültürü, Değerler Kültürü) hangisinde geçtiğini bilirseniz, evliliğinizle ilgili daha isabetli kararlar verebilirsiniz.
Reklam
Celal Bayar'ın kadirşinas eşi
Balıkesir Kongresi yapılmış, Celal bayar Akhisar cephesinde alay komutanlığına getirilmişti. 25 Aralık 1919’da yapılan seçimlerde ise Saruhan’dan milletvekili seçilmişti. İstanbul’un işgal edilmesiyle Bursa üzerinden Ankara’ya gitmek için harekete geçiyordu. Ancak Atatürk Anzavur kuvvetlerinin Bursa’ya hareket ettiğini haber almış, Bursa’da
"Ali Şükrü Bey'i Atatürk Öldürtmüştür!"
Atatürk ve Ali Şükrü Bey'in (Trabzon milletvekili) birbirlerinden pek hoşlanmadıkları doğrudur. Zaman zaman Meclis'te münakaşa ettikleri de görülmüştür. Örneğin 6 Mart 1923'te Lozan görüşmelerinin tartışıldığı Meclis toplantısında Atatürk elleri cebinde ve sinirli bir şekilde Ali Şükrü Bey'in üzerine yürümüş, milletvekilleri
Sayfa 339 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Karargahını Vedan avuluna taşıyan Şâmil, muharebelerden kalan vaktini burada geçiriyordu. Gâzî Molla'nın hayatını kay­bettiği avulun anısına, köye Dargiye-Vedan adını verdi. Burası, erişilemez bir sığınak olarak tasarlanmıştı. Köye ulaşmak için uçurumlarla dolu dağ yollarından geçerek korkunç yokuşları tırmanmak gerekiyordu. Halk, muazzam bir
Feth Ali Şah, sarayının Avrupa siyasetinin çarpışma noktası ola­cağının farkındaydı. Eşsiz konumunun tadını çıkaran Şah, hu­zuruna çıkan heyetlerle oynamaktan büyük keyif alıyordu. İn­gilizler, ilk olarak -daha sonra Sir unvanı verilen- Yüzbaşı John Malcolm'u, kendi ifadesiyle "hem Hindistan'ı işgal etmekle teh­dit eden Afganları
Reklam
Büyük devletlerden birinin himayesi altına girmedikçe Türk milleti yaşayamaz düşüncesinde bulunanlar, Amerika veya İngiliz mandasını istemeyi tasavvur ediyorlar ve Amerika'yı tercih etmenin faydalı olacağını söylüyorlardı. İstanbul' dan o zaman kuvayı milliyeye taraftar görünen mühim bazı şahsiyetlerin de bu fikirde olduklarını gelenler anlatıyorlardı. « Amerika, Türkiye mandasını kabul etmezse İngilizlerden rica edilecek ve ona kabul ettirmeye çalışılacaktır. Eğer bu manda meselesi olmazsa, büyük devletler Türkiye'yi kendileri için bir takım nüfuz dairelerine ayıracaklar, veyahut her devlet hükümetimizin bir şubesini nüfuzu altına alacaktır » diyerek, mandayı daha tercih edilebilir bir şekil olarak göstermek istiyorlardı. Saray ve hükümetin ecnebi kuvvetlerin tesiriyle kendi mevkilerini korumak arzusunda bulundukları görülüyordu. Fakat kuvayı milliye taraftarı görülen ve milliyetperver bilinen bazı kimselerin de, bu manda fikrini benimsemeleri hayret ve ibret verici idi. Türk milleti kendi mevcudiyetini silahı ile kurtarmaya karar vermiş ve mücadeleye atılmış bulunuyordu. Milletin verdiği kararın en isabetli bir tedbir olduğuna şüphe yoktu. Kendi fedakarlığına güvenerek bütün düşmanlara karşı silaha sarılmış olan milletimiz esaret fikirlerini fiilen de reddetmiş bulunuyordu.
Geri115
235 öğeden 226 ile 235 arasındakiler gösteriliyor.