Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir zaman sonra kelimeler bile anlamsızlaşıyor Hissizleşiyorsun herşeye karşı Bir umud ışığı ararken buluyorsun bian kendi Bir cam kenarında Uçup giden bir serçe kanadında Acı bi ahenk gibi gelir bunca kalabalık Bian dalarsın uzak diyarlara Doğanın kucağından huzura Yeşilin kokusu yakar genzini Kuşlar karşılıyor seni en içten seslenişleriyle Oturturlar bi ağaç gölgesine seni Tüttürürler mutluluk türkülerini recep_y21
Kaç yıl önceydi hatırlamıyorum. Kaç sorusu anlamsız kalıyor şu anda. Sayısal olarak bir geri dönüş değil çünkü anlatmak istediğim. Ne yılın önemi var, ne aradan geçen zamanın ne de kaç sorusunun. Marmara İlahiyata teravihe gidiyordum yine. Bir bahar yağmuru vardı, ıhlamur ağaçlarının altından geçiyordum. Dalların altında gizlenen baygın ıhlamur
Reklam
Gerçek her zaman bir kuyunun dibinde değildir. Aslında, daha önemli bilgilere bakınca, onun hep yüzeyde olduğuna inanıyorum. Biz onu vadilerin derinliklerinde ararken, o dağların doruklarında durmaktadır. Bu yanılgının kaynağını en iyi gök cisimlerini izleyerek buluruz. Bir yıldıza şöyle bir bakmak, göz ucuyla, ışığı retinanın kenarlarına (kenarları,hafif ışıklara karşı, ortasından daha duyarlıdır) değecek şekilde bakmak, o yıldızı daha berrak görmek demektir, parlaklığını iyice hissetmek demektir; bakışlarımızı tümüyle onun üzerine çevirdiğimiz zaman ışığ donuklaşır. Aslında bu durumda göze daha fazla ışık gelir, ama ilkinde çok daha incelikli bir kavrayış çıkar ortaya. Gereksiz derinlik, düşünceyi bulandırır, zayıflatır, gözlerimizi ayırmadan bakarsak, Çoban yıldızı bile gökyüzünden silinip görünmez olur.
Kendimi karanlık kuyularda gün ışığı ararken buluyorm. ....🐞
446 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Ne kadar muazzam bir edebiyat eseri "Ağustos Işığı". Okuması zahmetli, ama yine de büyük keyif veren bir eser. Faulkner eserlerini doğru bir sıralamayla okuduğuma seviniyorum, zira ilk önce bu kitabı okusaydım, olasılıkla diğer eserlerine devam etmezdim, ama Ağustos Işığı'nı doğru zamanda okuduğumu düşünüyorum. Bu kitap da yazarın biçim
Ağustos Işığı
Ağustos IşığıWilliam Faulkner · İletişim Yayınevi · 2017254 okunma
gördüm kuşağımın en iyi beyinlerinin çılgınlıkla yıkıldığını, histerik çıplaklıkla açlıktan geberdiğini, zenci sokakların şafağında gördüm onları bozuk kafalarıyla mal ararken, gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipsterler, yoksulluk ve paçavralar ve sahte gözlerle şehirlerin üstünde yüzen sıcak suyu olmayan ucuz odaların doğa üstü karanlığında yükseğe doğrulup sigara içerken jazzı seyredenler, Yaradan’ın cennetinde zihinleri apaçık olanlar aydınlatılmış ucuz çatı katlarında ve yeraltlarında Muhammed’in dolaşaduran meleklerini görenler, Arkansas ve Blake-ışığı trajedisi arasından parlak ifadesiz halüsinatif gözlerle bilgi savaşının üniversitelerinden geçip gidenler, akademilerden delilik ve ahlaksızlığa düzdükleri methiyeleri kafatası üzerindeki pencerelerde yayınladıkları için tekmeyi yiyenler, parasını çöp sepetlerinde yakarak ve dehşeti duvardan dinleyerek tıraşsız odalarda don gömlek sinenler, apış arasındaki marihuanayla Laredo’dan dönerken New York’da içeri tıkılanlar..
Reklam
"Bir zamanlar, yankılanan sessizliğin içinde, varlığın izi belirsiz bir yolculuk başladı. Ruhlar, düşler ve bilinçler arasında kaybolan bir seyahatti bu. Sözcükler, anlamlarını kaybetmiş harfler gibiydi, anlaşılmaz bir labirente dönüşmüştü dil. Gölgelerin dans ettiği bir sahnede, kavramlar birbirine sarılarak öpüşen yabancılar oldu. Kendini
80 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Uzun dönem sonra tekrar okumaya başladığın Stefan Zweig kitapları arasında yer alan Ay Işığı Sokağı kitabı Birbirinden sarsıcı beş öyküden oluşan bir kitap. Stefan Zweig’in en bilinen kitapları arasında yer alan bu kitap bir gezginin, Fransa’nın bir liman kentinin denizci mahallesinde, ansızın duyduğu bir ezgiyle ücra köşede bulunan bir bara girmesiyle başlıyor. 5 kısa hikayeden meydana gelmesine rağmen tüm hikayelerin aynı son ile bittiği kitap ana karakterin yaşamış olduğu hissi okuyucuya derinden yaşatıyor. İlk hikaye Ay ışığı sokağı yani kitabın ismi ile aynı ismi taşımakta. Hikayenin detayına gelirsek fırtına yüzünden geciken gemisi yüzünden gece trenini kaçıran birisinin gece için kendisine bir sohbet arkadaşı ararken gördükleri ve yaşadıklarını içeriyor. Bölüm isimleri sırasıyla Ay Işığı Sokağı”. “Leporella”, “Nişan”, “Leman Gölü Kıyısında Olay” ve “Avare” olan bu hikaye kitabımızda Hikayeler kimimize göre normal olaylar gibi gözükse de her öykünün sonu karamsar bittiğinden kaynaklı kimi insanı sıkıntıya sokabilecek bir kitap olsada Stefan Zweig’in okunası kitaplarından biri.
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,6bin okunma
Saflığı içsek
Virane olmuş duygulara sarılıp, Yeni bir başlangıç için güç arıyoruz. Yine bulabilecek miyiz? Gözlerimizde ki aynı ışığı... Kalıcı huzuru ararken, her bir dalgada yalpalanıyoruz. Benzer şekilde devam edeceğini bile bile, Hayal dünyasının içindeyiz. ....
Sayfa 111Kitabı okudu
Ingmar Bergman filmlerinden beğendiğim aforizmalar:
YEDİNCİ MÜHÜR: “Tanrı'yı hissiyatımızla kavramak o kadar mı zor? Neden boş vaatlerin ve görünmez mucizelerin oluşturduğu bir buluta saklanıyor? İnançtan yoksunken inananlara nasıl inanacağız? (…) İçimdeki Tanrı'yı neden yok edemiyorum? Neden içimde acılar vererek ve beni aşağılayarak yaşamaya devam ediyor? Kalbimden onu söküp atmak
312 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.