Hikayesi çocuk olan her kitap beni sarsar ,silkeler epeyce de düşündürür...
Üstün yetenekli olup anlaşılamayan,yok olup giden ne çok çocuk var...
Çözemediğimiz her noktaya gözümüzü,kulağımızı,algılarımızı kapatıp kabullenmemeyi seçiyoruz her seferinde...
#benliğiniarayançocuk yazıldığı tarihten bu yana güncelliğini ve etkisini yitirmeyen,benzerleri arasından orjinalliği ve içtenliğiyle sıyrılan önemli bir mesleki ve edebi çalışma...
Hangimiz büyütülürken kendi zihinsel,duygusal kapasitemizin gerektirdiği gibi ya da kendi yanlış ve doğrularımıza özgürce yön vererek geçirdik büyüme evrelerimizi.
Ya da ne kadar izin veriyoruz kendi evlatlarımıza? Öfke atakları geçirirken hangimiz gereken muameleye maruz kaldık.
Öfkemizi yönetmeyi neden öğrenemedik?
Okumak yetmiyor ,bir tane kitabı okuduk bitti ,ben böyle büyüdüm, böyle biliyorum ile olmuyor birey yetiştirmek.
Daha fazla okumak ve daha fazla beynimize kazımak en zaruri ihtiyacımız.
Bir bakış ile , bir hareket ile çocukları hizaya getiriyoruz diye övünenler;büyüttükleri bireylerde açtıkları yaraları,zedeledikleri gelişmekte olan karakterlerin ne kadar sekteye uğradıklarının farkında bile değilller.
Ve sen ana-baba olmaya karar verdiysen eğer; en az hasar ile büyütmek zorundasın dünyada getirdiğin bireyi...
Okumaktan müthiş keyif aldığım, defalarca daha okuyabileceğim bir kitap daha
Toksik anne-baba olmamak dileğiyle
Unutmayın !Kendi anne-babalarımızın toksik anne-baba olduklarını çözümlememiz çok zor,çünkü böyle büyüdük.
Seni doğurdum çünkü seni doğurmak ,analık duygularımı tatmin etmek istedim .
Sana sormadan ,onayını almadan ,bencilce kendi isteklerim doğrultusunda dünyaya getirdim.
Hatta babanın istemesi bile yeterli değildi ,ben doğurmaya karar verince sen, ben de büyümeye başladın.İşte bu yüzden kutsal olan ben değil, sensin evlat.Sana sinirlenince bağırsam ,gelip gene bana sarılıyorsun,haklarını gaspetsem sesini çıkaramıyorsun ,çocuksun ya izin verilmiyor.
Bize yanlış davranılsa çocuk muyum ben diyoruz.Küçümsüyoruz çocuk olmayı.Kısacası önce dünyaya getirmeyi değil dünyaya getirdiğimizde size nasıl davranacağımızı öğrenmiş olsaydık.Yetişkinliklerinde terapilerden terapilere koşturan bunca yetişkin bulmazdık karşımızda.
“bakışlarla yönetilen”çocuklar,yıkıcı sonuçları muhtemelen ancak bir sonraki nesilde ortaya çıkan,duygusal zararlara uğramışlardı.
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma