Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HK
Hayat insana her daim bir şey öğretiyor Yıllardır Vahyin kuramsallığını Vahyin kuranını Bize verdiğini düşündüğüm denklemlerden biri olan Îmân edenler ve sâlih amel işleyenler Terkîbindeki
Allahu zü'l Celal, tek bir millet, tek bir devlet, tek bir dil yaratabilirdi; ama öyle yapmamış. Muhtelif renklerde ırklarda, dillerde insanlar yaratmış ki birbirimizi bilelim birbirimizi sevelim, yardim edelim, iyiliği ve güzellği yayalm, kardeşliği çoğaltalım. Dünyadaki farklılıklar aslında tanışıp bilişmemiz içindir; çünkü her yaratılışta farklı bir tecelliyat vardır. Mizaç renk, gelenek ve görenekler, diller, coğrafyalar hepsi farklı farklı. Bunlar hilkatin tecellisidir, tanış olmak içindir, savaşmak için değil. Allah indinde en hayırlı kişi takva ehli olandır ırk olarak üstünlük yoktur. Bu bütünü içine alan, ötekileştirmeyen bir bilim üretilmiş vakti zamanında. Bizim Batı karşısındaki sıkıntımız teknolojik sıkıntıdır. Batı sahip olduğu teknolojiyi bizim gibi değil bir başka amaçla kullandı. Esas sıkıntı orada başlıyor. Sadece maddesel bir güç değil, o gücün kullanımındaki ahlakî prensipler noktasında da sıkıntı çıkıyor. Bugün gelinen noktada ise biz bu teknolojiyi gayet rahat aşıyoruz ama aynı yoldan gitmiyoruz. Biz teknolojiyi inşallah kendi ahlakımız istikametinde kullanacağız. Zaten Batılı insanı da ürküten.odur. Teknoloji söz konusu olduğunda mütehakkim Batılı beyaz adam ortaya çıkar. Halbuki aynı teknolojiyi kullanıp mütehakkim olmayan beyaz adam da olabilir. Bu alternatifi inşallah Müslümanlar, islam medeniyetinin müntesipleri dünyaya gösterecekler. Zaten göstermeye de başladılar.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
"Allah'ın kitabı, geçmişlerin masallarını anlatan bir kıssalar kitabı olarak algılanmaya başlandığı gün değişim başlamış..." diyor yazar. Kur'an-ı Kerim'i sadece başımızın üstüne koyduğumuz, dini günlerde okuduğumuz, içinde ne yazıldığından bi haber olarak yaşadığımız bir çağda yaşıyoruz. "Müslüman görünür" olmanın sadece kısmı davranışlara sıkışıp kaldığı bu devirde kula kulluğunu yasak edildiği biz müslümanlar Allah'tan başka her şeyi "Kültürel İslam" adı altında o kadar çok içselestirmisiz ki gerçek İslami çok uzaklarda arıyoruz. Doğru teşhis koymadan tedavi edilemez hiç bir hasta. Bu kitap bize genel hatlarıyla doğru ve güvenilir kaynaklar (Kuranı kerimi ve Sünnetler) kullanarak tevhid hakikatini oluşumunu ve nasıl değişime uğradığı anlatmaktadır. İslam'ın anlaşılmasında en temel unsur olan tevhid anlayışını önemini detaylı bir şekilde bize sunuyor.
Tevhid ve Değişim
Tevhid ve DeğişimCelaleddin Vatandaş · Pınar · 2008173 okunma
Hayat üzerinde düşünmek, canavarların dişleri kadar keskin bakış ister. Daha ne kadar süre kendimizi kurtarmak için saman çöplerine tutunacağız? Oysa düşünmek kurtuluş gemisidir ve nedense düşünceyle aramızda bizi ürküten korkunç şeyler var. Nasıl böyle olmasın ki? Biz düşünmeyi dinsizliğin köprüsü olarak değerlendirmişiz! İslam âlemindeki eğiticileri hâlâ bu tür vehmî tehlikeler tehdit edi- yorken ve devraldıkları bu korku ve ürküntüyü tutup öğrencilerine aşılıyorlarken ite kaka da olsa böyle bir köprüden nasıl geçebilirdik ki? Bir bakıyoruz Müslümanlar dergisinin sahibi Dr. Said Ramazan dergisinin bir sayısında şöyle bir başlık atmış: "Fısıltılar... İslam Diyarındaki Görüş ve Düşünce Önderlerinin Kulaklarına..." Sonra bu başlığın altında şu sözleri sıralamış: "Toplumsal bir devrim neredeyse tüm İslam âlemini kaplayacak. Bundan bir an bile kuşku duymuyoruz. Aksine güneşi gördüğümüz gibi apaçık görüyoruz onu. Bu devrimin ayırıcı göstergesi “düşünce ve vicdan özgürlüğü olacak... Bu bayrağı siz taşımazsanız -ki buna en çok siz layıksınız- başkaları taşıyacak..."
Her İşin Başı İslâm
Muaz Ibni Cebel Radiyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “- Tamamıyla işin aslını (başını, temelini) haber vereyim mi sana?” “- Ver, Ya Rasûlallah!” “- İşin başı (aslı) İslâm’dır...” ( Tirmizî, İman 8; İbn Mâce, Fiten 12; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 231, 236, 237) Her şeyin temeline İslâm’ı
Biz müslümanlar, hem maddi mânevi faydamız, hem de insanlığın huzur ve rahatı, salah ve felahı için İslâm'a sımsıkı sarılmalıyız. Başka çıkar yol yoktur. İslâm'ı dosdoğru anlamaya, içimize iyice sindirmeye, hayatımızı her yönüyle ona uydurmaya, emirlerini severek tutup yasaklarından şiddetle kaçınmaya mecburuz.
Sayfa 68
Reklam
Tamam, Av­rupalılar bugün bizden üstünler fakat o günlerde değillerdi. Onlar, nasıl 10. yüzyıldan 16., 17. hatta ve hatta 18. yüzyıla kadar İslam bilimlerinden buldukları bütün müspet bilimleri, pozitif unsurla­rı aldılarsa, biz Müslümanların hiç korkmadan bugün Avrupalıla­rın ulaştıkları bizde olmayan bütün unsurları, bütün buluşları al­mak için bir yarış içerisine girmeliyiz. Mesela Japonlar bunu yaptılar. Biz Müslümanlar kadar bilimsel bir geçmişe sahip değilken, müthiş şeyler yaptılar fakat biz hala yerimizde sayıyoruz.
İslam diniyle mücadele eden misyonerlerin faaliyetlerini milyarlarca dolar sarfetmek suretiyle destekleyen Amerika'da her şeye rağmen İslami hareket zenciler arasında hızla yayıldı ve sayıları kısa bir zaman sonra çeyrek milyona yaklaştı.Amerikan hükümeti bu zencileri yakalayıp zindana attı.Bizzat Amerikan gazetelerinin ifadesine göre,zenci Müslümanlar çeşitli işkencelere maruz bırakıldı. Fakat durum değişmedi.İslam daveti bu defa zindanlarda itibar görmeye başladı. Aynı gazeteler zenci Müslümanların,hedeflerine ulaşmak konusunda,hiçbir baskıya aldırmadıklarını itiraf eder.
Sayfa 186
"Muasır Tarihte islam"Wilfred Cantwell Smith, "Modern dünyada varlıklarını, muhafaza edebilmeleri için Müslümanlar,inanç sistemlerindeki ana fikirden vazgeçmelidir"dedikten sonra ilave eder, -Bu ana fikir şudur: -Müslüman ancak İslami bir cemiyette yaşayabilir. İşte bu kanaat şu şekilde değiştirilmelidir: -Müslümanlar,İslam esaslarına dayalı olmayan bir cemiyet içerisinde ancak inançlarıyla birlikte yaşayabilir."" İşte misyoner ve müsteşriklerin ulaşmak istediği ilk hedef.Bu, aynı zamanda emperyalistlerin de asıl gayesidir.
Sayfa 159
"Batı Arap Memleketlerinde Eski Dil" adlı kitabında Kayın Rabin: Kur'an'ın lügat ve gramer hataları ihtiva ettiğini;Bu hataların pek çoğunun asırlar boyunca Müslümanlar tarafından düzeltildiğini;Bununla beraber onlardan bir kısmının halen mevcut olduğunu iddia etmektedir.Ne aklın,ne ilmin,ne de vicdanın asla hoş görmeyeceği bu çeşit isnat ve ithamların sonu yoktur.Durum bu merkezde iken misyonerlerin islam memleketlerinde birçok hayranları mevcuttur ve bu adamların talebesi olmaya özenenler bulunmaktadır.
Sayfa 153
Reklam
" -Papaz Yitbercest bu kongrede(kahire misyonerler kongresi) serdettiği Yeni İslam konulu konuşmasında Avrupai tedris(eğitim)sisteminin müslümanları Hıristiyanlığa yaklaştırdığını anlattı. Bu satırlarda,Haçlı emperyalizminin müslümanlar arasında yanlış yol tutan şahısları yakalayarak hareketlerini övmek suretiyle şöhrete kavuşturmaya ve
Sayfa 141
T.V. Erenhold-bir hıristiyan yazardır,konumuzla ilgili sözleri her türlü şüphenin üstündedir- İslam 'a Davet adlı eserinde diyor ki: "-Arap hıristiyanlarla Müslümanlar arasında vukubulan dostane münasebetleri dikkate aldığımız takdirde insanları İslam'a celbeden(yönelten) zorlu amilin (güçlü etkinin) kuvvet olmadığına hükmedebiliriz. Hz.Muhammed (Sallallahu aleyhi vesellem),bazı hıristiyan kabilelerle bizzat anlaşma imzalamak suretiyle onları himayesine almış,hatta dini geleneklerini devam ettirebilme hususunda kendilerine hürriyet bahçetmiş,kilise adamlarına da eski hak ve nüfuzlarından tam bir emniyet içinde istifade etme fırsatını vermiştir. "-Muzaffer olan müslümanların hıristiyan Araplara Hicretin birinci asrında gösterdiği ve sonra da devam ettirdikleri müsamaha nispetine dair verdiğimiz misallerden,bu hıristiyan kabilelerin hem İslam nizamını kabul ettiğini,hem de bu işi kendi arzu ve hür iradeleri ile yapmış bulunduklarını,insaf ile düşünürsek, çıkarabiliriz.Müslüman milletler arasında yaşayan bugünkü hıristiyan Arapların mevcudiyeti dahi bahsi geçen Müslümanlar hakkındaki hükmün "inkar kabul etmez delilidir."
Sayfa 133
Her Müslümanın ara sıra kendisine, bu hafta Allah'ın kaç kişiyi kendi eliyle hidayete erdirdiğini sorması gerekir. Allah'a davet için kaç kişiye gittin? Akrabalarını, komşularını, anne ve babasını, İslam'a çağırıp çağırmadığını sorması gerekir. İslam'ı anlama, onunla amel etme ve onun için çalışma yönünde adım attı mı? Bu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.