Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Türklerin Müslüman oluşuyla ilgili olarak ne okullarda ne tarih kitaplarında ayrıntılı bilgi verilmez. Verilen bilgilerden ise sanki İslam’ı duyan-dinleyen Türklerin akın akın Müslüman oldukları ima edilir. Bu gerçek değildir. Gerçeğin bilinmesi istenmez. Bakın Diyanet bu konuda ne diyor: •Türklerin İslâm dinine girmesi, Türk milletinin tarihinde bir dönüm noktası olmuş, Müslümanlık için hayırlı sonuçlar doğurmuştur. •Türkler, İslâm dinini hiçbir zorlama olmadan kendi istekleri ile kabul etmiştir. Bunun başlıca sebepleri şunlardır: 1) İslâm dini ve İslâm medeniyetinin üstünlüğü. 2) İslâm'a girmeden önce Türklerin eski dini inançlarının İslâm inancına yakın olması ve İslâm'ın getirdiği üstün prensiplerin Türk milletinin ruhuna ve manevi yapısına uygun düşmesi. “Hiçbir zorlama olmadan” ifadesi büyük bir yalandır. Bu durumu ''Nasıl Müslüman Olduk'' kitabını sabırla sonuna kadar okuyabildiğinizde göreceksiniz.
Nasıl Müslüman Olduk?
Nasıl Müslüman Olduk?Erdoğan Aydın · Kırmızı Yayınları · 2011318 okunma
İdeolojiler Çağı'nın genel ruhu, politikası “yeni insan, yeni aydın” yetiştirme üzerine kurulu esasına bakılırsa. Kimisi “yeni aydın kuşağının yetişmeme.si”nden yakınırken (Karakoç, 1999: 46), Aliya'nın da beklediği aslında “ne cahil Müslüman ne tahsilli mürtet” olmayan bir İslami aydındı (İzzetbegoviç, 2018; 22). Dönemin ruhuna bağlı olarak sosyalist aydınların çok güçlü bir şekilde geldiği, Karakoç'un yakınmasına da neden olan ve öncülük vasfıyla darbeciliğe de uç veren aydınların tam zıddında yani muhafazakarları “halka tepeden bakması” ithamı da söz konusu olabilir; tabi sosyalist aydınlar da Demokrat Parti'ye oy vermesinin nedenlerini anlayamadığı için halkı “cahil” görür... bu da sosyalist aydınlanmacılığın “halkın içinden çıktığı” tezini meşrulaştırma girişiminden ibarettir (Boran, 2016: 35; Ulus, 2016: 47). Burada ortaya çıkan mesele ve gerilim, harsı yani halkın kültürünü esas alıp onun içinden yetişen aydın arayışı gibi gözükse bile bir bakıma İslam ile kendini tanımlayan aydına karşı Boran (2016) gibi isimlerin sahiden halkı düşündüklerini söylerken İslam'ı devre dışı bırakmaları hatta halkın geleneksel yaşantısını, kültürünü yok saymalarıdır. Özellikle 1960'ların solunda aydının üstünlüğü nedenleri son derece mühimken Stalin'in “hiçbir yönetimin aydın olmadan ayakta duramayacağı” doktrinini bir kenara not etmeli (Hoffer, 2017: 21). Aydının devletle bağlantısı, aldığı vazifeler her dönemde farklı farklıdır.
Ercan YildirimKitabı okudu
Reklam
Hz. Muhammed (sav)'in tüm insanlığa örnek hayatı Allah, insanlara bir uyarıcı ve müjdeleyici olarak gönderdiği elçilerine, insanlar arasında adaleti sağlamalarını emretmiştir. Son peygamber olan Hz. Muhammed (sav) de kendisine vahyin geldiği yer olan Mekke'de İslam dinini adil bir tutumla yaymaya başlamıştır. O dönemde Arabistan'da, özellikle de
Türkeş cezaevinden çıktıktan sonra, kendisine yönelik muhalefetin gücünü öğrenmek ve partiyi kontrol altında tutabilmek için "Dedeman Toplantıları"nı organize etti. Ülkücü Hareket'in önemli isimleri bu toplantılarda bir araya gelerek hareketin geleceğini konuştular. Namık Kemal Zeybek, Sadi Somuncuoğlu, Yaşar Okuyan ve Cengiz Gökçek'in
332 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Marekeş' te kurulup Mısır'a kadar uzanıp istikrar kazanan Fatımi Devleti 272 yıl hüküm sürmüş ve 14 halife değiştirmiştir. Devletin içinde bulunduğu durumda; Şii mezhebine sahip bu devlette halifeliğin Peygamberimizin kızından ve torunlarından beri gelerek sahip olunduğunu kabul edip halifeliğin yanı sıra vezirliğin veliahtlığın da bu soydan yani
Selahaddin Eyyubi ve Haşhaşiler
Selahaddin Eyyubi ve HaşhaşilerCorci Zeydan · Armada Yayınları · 0349 okunma
"Arab'ın Arap olmayana, beyazın siyaha takva dışında üstünlüğü yoktur. "
575 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.