Ben kimim ki, kendi fikrim olsun...?
Kitabı okurken insan gururuna dokunan yanları vardı aslında yazarımız böyle şekilde insanı bilinçlendiriyor gururu inciterek.
Kitabımız insanı bilinçlendirme manasında gerçekten insanı uyandırıyor. Bazı argo kelimeler var ve bazı görselleri de rahatsız edici derecede.
İçinde politika, ve özellikle de kendi fikrimizin olmasına çabalıyor. Kendi yaşamından ve acı deneyimlerinden, insanlığa yöneltilmiş sarsıcı bir kitap.
Dinle, küçük adam.!
Dinleyin küçük adamı çünkü dinlemeye değer.
Uzun zamandan sonra kitap incelemesiyle..
Öncelikle kitap çok akıcı bırakmak istemiyorsunuz. Üslup bakımından da güzel. Kitabı 7 yaş ve üzeri için uygun olduğunu düşünüyorum masal diye dediğine bakmayın bilakis büyüklere ve yetişkinlere de hitap ediyor.
Gerçekten ismi gibi masal masal içinde anlatıyor. Bir masalı dinlemek veya bizim gibi okumak istiyorsanız diğer masalı öğrenmeniz lazım tabir i caizse bulmaca gibi..
Kitap aslında tema olarak bu beş konu üzerinde duruyor :
Paylaşmayı bilmek
Elindeki malın kıymetini bilmek
Kıskanç olmamak
Sabırlı olmak
Okumak için sadece iki saatinizi alacak olan bu kitap okunmaya değer Ahmet Ümit 'İn diğer kitapları gibi...
Herkese iyi okumalar dileğiyle..
Merhaba sevgili okurlar,
Bu inceleme de bir Küçük Prens, Şeker Portakalı ve Küçük Kara Balık kitapları gibi beni derinden etkileyen "Pal Sokağı Çocukları" kitabının incelemesini yapacağım.
Kitabımızın bir kere dil özellikleri bakımından mükemmel. Kahramanları ise bana çocukluk yıllarımı hatırlatıyor ve Nemençek karakteri ise çok sevdiğim dostum Zeynep 'i hatırlatıyor. Çocukluğuma olan özlemim bu kitapta daha da arttı denebilir.
Kitapta arsa yüzünden iki grup arasındaki askeri hiyerarşisi anlatılıyor. O küçük yaşlarına rağmen bir yetişkin gibi davranmaları gerçekten insanı duygulandırıyor.
Kitabımız çocuk hikayesi gibi görünse de bilhassa en başta büyüklerin okuması gerekiyor. Büyüklerin çocukların psikolojilerin den anlaması gerekiyor. Kitaptaki başlıca temalarımız gruplaşmalar, dürüstlük, dostluk, kahramanlık.
Gayet akıcı bir kitaptı tek solukta okunabilecek derecede.
Ben bu kitabı çok sevdim ve beğendim. Herkesin okuması niyazıyla...
Herkese iyi okumalar. Sevgiyle kalın, kitapla kalın.
Önemli olan, Zeze, hayatın güzel olduğunu ve yüreğimizde ısıttığımız bütün bu güzellikleri artırmak için, onların Tanrı tarafından bize verildiğini keşfetmen."
"Ağlamakla güneşimin ışınlarını ıslattığımı mı söylemek istiyorsun?"
"Tabii. Güneşin soğumasına fırsat vermemek için geldim. Yalan mı?"
Onayladım.
"Öyleyse bir dost gibi elimi sık ve gidip güneşi uyandıralım.
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202134,8bin okunma
İnsan... Yüzünü bile tam görebilmekten aciz mahluk... Öyle ya;aynada sağ sola ve sol da sağa geçtiğine göre gördüğü tam kendisi mi? Ancak birbirimizi görebiliyor yahut gördüğümüzü sanıyoruz. Bir eksiğin daha büyük eksiği de aynada tecelli ediyor. Aynada, yahut bütün mücella satıhlarda... Demek kendimizden bile gizlenmişiz...
Kitap bir romandan ziyade din ve tasavvufa da değiniyor ve benim düşünceme göre de Necip Fazıl 'ın hayatından izler taşıyor.
Kitap sade ve yalın bir dil kullanmış ve bir çok konuda insanlığa nasihat veriyor ben genel olarak beğendim ve insana kendisinden başka ilaç olmadığını Allah' ın yardımı olmazsa da hiçbir yere ulaşamayacağını tekrar öğrendim. Herkese iyi okumalar dilerim.
Aynadaki YalanNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20175bin okunma
Yeni bir dünyanın kurulması ve yeni bir insanın doğması günü gelip çatmıştır. Diriliş İnsanı'nın. Geleceğe yönelik, geçmişi değerlendiren, radikal bir özdeğişime kendini adamış, şartların realist baskısını göz önünde tutan, yeni bir fedakarlık ahlakı, derin bir fizikötesi anlayışı, yeni bir"uygarlık ülküsü"insanının günü geldi. Ölümden, ruhun ölümünden, ruhun dirilişine çıkacak Diriliş İnsanının günü.
Yeni bir yaşamanın şartları, kendi varlığını kabul ettirmiştir.
Gaddarlıkla merhametin ortaklığıdır bu. Ayrılmaz biçimde birbirinin içine girmişlerdir. Zaman, belki de böylece çekilir olmaktadır. Ama insan, gene de eskir. Eskimeyen zamandır.
Rasim Özdenören 'in ilk okuduğum kitabı olması münasebetiyle bu kitap benim için yeri ayrı oldu.
Kitabımız çeşitli hikayelerden oluşuyor ve bu hikayeler bazılarının eksik olduğunu düşünüyorum belki yazarımız sonunu yorumlamaya bize bırakmıştır bazıları da sonunda bir ders veriyor ya da önemli bir ayrıntısıyla bitiriyor.
Yazarımız dilini çok güzel kullanmış, üslup özelliği bakımından da Güzeldi.
Bir hikaye kitabı arıyorsanız çok kısa bir sürede bitirebileceğiniz güzel bir kitap.
Herkse iyi okumalar..
Netice olarak şu söylenebilir: İslam'a göre insan, Allah'ın temsilcisi dostu ve yeryüzündeki emanetçisi olduğundan dolayı, insan Allah Önünde aciz değildir, insan bilme kabiliyetine sahiptir. Bu nedenle, bütün melekler ona secde etmek zorunda kaldılar. Böylesine büyük bir sorumluluğu olan iki boyutlu bir insan, kendisini ne tam zabitliğe ne de tam bir materyalizme sevkeden dine değil, ancak dengeli bir duruma getiren bir dine muhtaçtır. Kabul ettiği büyük sorumluluğu ifa edecek iki boyut arasında dengeyi sağlayacak ve bu özelliğe sahip bir dine muhtaçtır.
Bu da islam'dır...
İslam'ı AnlamakAli Şeriati · Yeni Zamanlar Yayınları · 2003261 okunma
İlk öncelikle herkese merhaba,
Bu kitabın incelemesini bu akşam yapmazsam yatamazdım çünkü o kadar güzel bir kitap ki önermemek elde değil.
Kitabımız samimi ve içten bir dille kaleme alınmış. Abdurrahman Cahit Zarifoğlu 'nun denemelerinden oluşuyor.
Dil duru, sade ve yalın olarak kullanılmış anlamanızı güçleştirecek herhangi bir engel yok.
Ekonomiden siyasete, eğitimden aileye, dinden Kudüs davamıza kadar birçok konuda deneme bulunmakta. Ben bu kitabı çok beğendim hatta 10 üzerinden 10 değil 20 ya da 100 veriyorum:)) Herkese keyifli okumalar, sağlıkla kalın kitapla kalın.
Not:Kitabı bulamayanlar için söyleyeyim e-kitaptan okuyabilirsiniz.
Kitabı okurken sanki Ertuğrul Bey'in yanında savaşıyorum onunla birlikte yemek yiyorum onun yanındayım sanki...
Kitap üslup bakımından çok iyi ve Türkçemizi elinden geldiğince çok iyi kullanmış. Yabancı sözcüklere de yer vermemiş. Başta da belirttiğim gibi çok canlı ve gerçekçi bir şekilde tarihi işlemiş. Ertuğrul Bey 'i sevenler ve Diriliş Ertuğrul' u izleyenler için, benim gibi, çok işine yarayacak ve bilgisine de bilgi katacağını düşünüyorum. Herkese sevgilerle, iyi okumalar.
Merhaba SöğütYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 20172,716 okunma
Server Bedi'nin şaheserlerinden olan 'Dokuzuncu Hariciye Koğuşu' Türk edebiyatında insan ruhu ve psikolojisi bakımından bir ilktir.
Kitabımız dilimizi çok güzel bir şekilde kullanmış. Kitap çok eski bir döneme ait olduğu için bilmediğimiz sözcüklerin olması normal.
Kitabın kahramanı ayağındaki rahatsızlıktan kurtalabilmek için birçok doktora görünür ve en sonunda stresten uzak bir istirahat dönemi geçirmesine ikna edilir. Lakin, akrabası olan Paşa'nın Erenköyü'ndeki köşkünde misafir kaldığı zamanda kendi evine hastaneye gidip gelişinde sanki şuurunu facia atmosferinde yoğurur.
Server Bedi' nin biyografisini okumuşluğum, vardır. Kitap Server Bedi'nin hayatından izler taşıyor. Bu nedenle onun hayatı hakkında da bilgi edinebilirsiniz.
Herkese sevgilerle,iyi okumalar.
Bir polisiye romanı istiyorsanız bu kitap tam size göre. Eğer daha Ahmet Ümit 'in hiçbir kitabını okumamışsanız ilk önce bu kitabıyla başlayabilirsiniz ama 13 yaşından büyüklerin okumasında fayda var. Eğer 13 yaşından küçükseniz Masal Masal İçinda kitabı okunabilir.
Gelelim kitapla ilgili yorumlarıma,
kitap size İstanbul'un tarihi hakkında birçok bilgi veriyor. Tarih ve polisiye bileşimi bir kitap. Dil ve üslup bakımından iyi denebilir. Kitabı önceden okumama rağmen yine ilk okuduğum zamanki heyecanımla okudum. 7 maktul, 7 tarihi yer, Roma ve ondan önceki dönemlerin sikkeler... Bu kitap size bir kitaptan fazla şey katacağına eminim. Sevgilerle herkese iyi okumalar.
İnsanın iç dünyasını ele alan , kendi kabuğuna çekilerek yaşamayı ve düşünmeyi , kendi iç hesaplaşmasını eserde görmekteyiz. Diğer insanlardan haz etmeyen , sevmeyen , tiksinen hatta zaman zaman kendinden bile tiksinen , bir böcekten bile kendini değersiz gören isimsiz roman kahramanımız hayatını inzivaya çekilerek yaşamayı tercih eder. Çok kitap okur ; okudukça en başta haklı ve doğru bildiği her şey , kitaplar sayesinde ki bilgi birikimi ile yanlış ve önemsiz gelmeye başlar.Arkadaşlarıyla ilişki kurmaya çalışır ama bu insanlardan tiksintisi yüzünden onlarla bir türlü ilişki kuramaz hep kendini dışlanmış hisseder. Hatta birine aşık olur ama onunla da arkadaş olamaz. Belki de bazen yalnız kalıp bizim de düşünmemiz gerekiyor bazı şeyleri... Herkese sevgilerle. İyi okumalar.
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128bin okunma
Uzun zaman önce bitirdiğim bir kitap olmasına rağmen hala verdiği öneriler aklımda. Bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Kitap üslup ve dil bakımından mükemmel. Mesela bazı bölümlerin sonunda İlber hocanın tavsiye ettiği kitaplar, tavsiye ettiği filmler gibi önerilerde de bulunuyor bu yüzden daha açık bir şekilde anlayabiliyorsunuz.Bir de şunu söyleyeyim kitap söyleşi şeklinde yani Yenal Bilgici soruyor İlber Ortaylı cevaplıyor. Mutlaka en yakın zamanda okumalısınız. Sonuçta İlber Hoca gibi bir insanın sözleri bunlar hayatınızda size rehber olup yol gösterecek önemli öneriler içeriyor. Herkese sevgilerle. İyi okumalar.
Allah'ın kelamı olan bu kitap, bir çok konuda insanlara ışık tutuyor ister okumak, ticaret, ekonomi, helal- haram olsun ister kadının hakkı ya da muamelatla ilgili konuları açık bir şekilde ifade ediyor. Bence bir çok dini kitabı okumadan önce bir Kur'an-ı Kerim mealini okumalıyız. Sonradan okuduğumuz dini kitaplardan daha verim alabiliriz. Bazı ayetlerin açıklaması veriliyor bu anlamda aklınıza takılan pek fazla bir soru işareti kalmaz. Kıssalar var bu anlamda bazı peygamberler hakkında bilgi ediniyorsunuz. Sağlık hakkında bilgi ediniyorsunuz. Kısacası aklımıza gelebilecek her şey bu güzel kitapta yer verilmiş. Herkesin okuması niyazıyla... Sevgilerle, herkese iyi okumalar.
İlk öncelikle kitabı çok sevdim Kemal Tahir çok samimi ve özgün bir dil kullanmış. Bir Devlet Ana kitabı gibi değil lakin bu kitaba da kötü dersem haksızlık etmiş olurum. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümünde Yamörenli Mustafa 'nın hayatını anlatıyor. Mustafa bir kızı sever ve sevdiği kız başkasıyla evlenir. Klasik gibi görünse de kitabı okuyunca daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.İkinci bölümünde ise Mustafa' nın sevdiği kız evlendiğinden dolayı köyde daha fazla duramaz gurbete, Ankara'ya, çalışmaya gider. Hakkıyla çalıştığı için parasına para katar. Köyü unutur. Sonra köye zengin birisi olarak döner. Aslında kitabın sonunda dönmesini anlatmıyor. Bu yüzden sonunun biraz yarım kaldığını düşünüyorum. Kemal Tahir 'den de zaten böyle güzel bir kitap yazmasına şaşırmamalı bence.
