Bütün bunların dışında bir konunun önemine işaret etmek istiyorum. Çok uzun bir zamandır, “Türklerin Müslüman olduğu, Avrupa’nın o yüzden Türkleri dışladığı” gibi sloganlar tekrarlanagelir. Bu sloganlar özellikle Avrupa’yı tanımayan muhafazakâr çevrelerde tekrarlanageldiği için bıktırmaya başlamıştır. Bilir bilmez her şeyde Türk düşmanlığı
şizma (ayrılık)
Batı ve Doğu arasındaki şizma (ayrılık) fevkalade önemlidir. Ayrılmada kiliselerin teolojik yorumları belirleyicidir. lsa ne kadar insandır ne kadar tanrıdır Tanrının onunla ilişkisi nedir? Bu teslis konularına halkın aklı yetmez. Aslında gerçek sebep, Bizans halkının Latinleri sevmemesinden başka bir şey değildir. Bizanstaki Batı nefreti, Osmanlı'da yoktur. Osmanlı çok pragmatiktir kimle ne kadar anlaşabileceğine bakar. Bunu, Halil İnalcık "İstimalet Müessesesi" başlığı altında incelemiştir. Osmanlı, kilise ve manastırlarla fetihlerden evvel anlaşıyor. İspanya İç Savaşinda General Franco'nun meşhur sözüdür, "Ordularımız dört koldan Madrid'e ilerliyor, beşinci kol Madriddedir." Osmanlı da bir yere girmeden evvel o yerleşimde bazı ayarlamalar yapar. Burada mesele, feodal hiyerarşinin nasıl memnun edileceğidir.' Manastırlara hemen imtiyaz beratları verilmiştir.
Sayfa 145 - timaşKitabı okudu
Reklam
İspanya - Gerçek Tarih
Unutmayalım; "Osmanlı İmparatorluğunun ilk kapitülasyonları Kanuni Sultan Süleyman Han'ın Fransızlara bahşettiği" ifadesi okul kitabı yanlışıdır. 1517'de Yavuz Sultan Selim Han Kahire'ye girdiğinde kendisini karşılayan Akdenizli tüccar koloninin seçilmiş konsolosu olan Katalan temsilcinin elindeki Memluklardan kalma kapitülasyon beratlarını tasdik etmiştir.
Sayfa 169Kitabı okudu
Şimdilerde Avrupa olarak bilinen coğrafi bölge, Amerika fethinden önce, Asya'nın Batı ucunda fakir bir tarımsal yarımadaydı. Dünya ekonomisinin önemsiz bir unsuruydu ve dünyanın geri kalanına sunabileceği fazla birşeyede sahip değildi. Dünya ekonomisinin hatırı sayılır bir unsuru olabilmesinin yegane yolu, fetihlerden geçiyordu. Orta Çağdaki Haçlı Seferleri tam bu ihtiyaçtan doğan bir macera idi. Daha sonraki dönemde [15.yy] İspanya'dan Yahudilerin ve Endülüs Müslümanlarının atılması, Batı Afrika'dan köle ticareti ve 1492 sonrasında İspanyollar tarafından Amerika Kıtasının fethi, birikmiş zenginliğin yağmalanması, oradaki uygarlıkların tarih sahnesinden silinmesi, jenositler ve katliamlar, Avrupa'dan taşman bulaşıcı hastalıklar sonucu ortaya çıkan emek açığını kapatmak üzere Afrikalıların avlanıp köleleştirilerek Amerika'ya taşınması, Avrupa denilen bölgenin altı katı büyüklüğündeki Amerika toprağının Avrupalıların özel mülkü haline getirilmesi; değerli madenlerin [altın, gümüş] çıkartılıp Avrupa'ya taşınması, daha baştan kapitalist nitelik taşıyan tarımsal plantasyonların açılması. Atlantik bölgesini önemli bir ekonomik-ticari merkez haline getirdi. Avrupa'nın zenginliği esas itibariyle üç kıtanın beşeri ve doğal zenginliğine ve servetine el koymaya dayanıyordu.
Abdülaziz Tahta Çıkıyor
Gerçek adı 'Eugenie Maria de Montijo de Guzman' olan Eugenie, 1826'da İspanya'da Granada'da doğdu. Soylu bir aileden geliyordu. Teba Kontesi diye anılırdı. Paris'e geldi, güzelliği ile o dönemin en ünlü kadını oldu, peşinde sayısız hayranları vardı. Yıllar sonda Süveyş Kanalı'nı yapacak olan Ferdinand de Lesseps de bunların arasındaydı. Eugenie çok hırslı bir kadındı, her isteğine ulaşmak için yapmayacağı şey yoktu. 1859'da Napolyon'la evlendi. İmparator'u gittikçe artan etkisi altına aldı, Prusya'ya karşı savaşa girilmesinde de İmparatoriçe'nin büyük rolü oldu. Ama Fransız Ordusu Sedan'da büyük bir yenilgiye uğrayınca Eugenie çareyi Londra'ya kaçmakta buldu. İmparator Almanlar'a esir düştü. İmparatorluk artık çökmüştü. Almanlar III. Napolyon'u bir süre sonra salıverdiler, o da Londra'ya sığınmak zorunda kaldı, iki yıl sonra da orada öldü. Eugenie işte böyle felaketler felaketler getiren bir kadın olarak Fransız tarihine geçer. Bir daha Paris'e dönemez, 1920 yılında 94 yaşında Londra'da hiç tanınmayacak bir durumda yaşama gözlerini yumar.
huzur ya da mutluluk, bırak sarsın seni. genç bir adamken bu şeylerin, aptalca ve basit olduğunu düşünürdüm.
Sayfa 354Kitabı okudu
Reklam
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.