“Pencereme gelmişti.
Nedenini bilmiyorum ama gelmişti işte.
Belki başı dertteydi.
Belki de gidecek başka yeri yoktu…”
Avustralyalı yazar olan Craig Silvey’in çok sayıda ödül alan eseri isminin verdiği beklentiyi karşılayamıyor lakin farklı bakış açısı katıyor okurlarına. Charlie’nin bir gecede değişen hayatına ortak oluyoruz kitaba başladığımızda. Kitabın asıl adı ‘’Jasper Jones’’ olduğu halde neden ‘’Tanrı’nın Unutulan Çocukları’’ diye uyarlandığına anlam veremedim. Oysa tanrıyı unutan çocukların gözünden bakıyoruz daha çok. Kitapta ne ararsanız vardı sanırım. Macera,dostluk, aşk, hüzün, hayal kırıklığı… Hep bir şey olacak daha gelmedim diyerek okuduğum bir kitap oldu ve bir şey gelmedi.
‘’Üzgünüm. İnsanın moralini bozan, okurken canını yakan bir kelimeydi. Sayfada olduğu için bile özür diler gibiydi. Kaçamak bir kelime.’’
Toplumun duyarsızlıklarına karşı duran iki çocuğun arkadaşlığı akıcı bir dille ele alınmış olmasına rağmen yer yer gereksiz ayrıntılarda vardı. Aile yaşantısının, toplumun, arkadaşlıkların çocukların üzerindeki etkisi çok iyi işlenmiş. Bir çocuğun gözünden dünyaya bakmak isteyenler için güzel bir kitap. Lakin okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz diye düşünüyorum. Ben severek okudum lakin yine de okunacak listenize ekleyin demiyorum. Çerez niyetine okumak isterseniz düşünebilirsiniz.
‘’Bir şeyin nasıl sonuçlanacağını bilmemek onu yapmamak için bir neden değildir.’’