Ben heykelimi yaparken, onu mermer içine gömülü hazır bir vücut gibi hayal ederim. Çekicim onun şurasına burasına geldikçe dururum. Adetâ mermerde gizli heykelin üzerindeki moloz tabakasını soyanm ve eserimi meydana çıkarırım. (Roden)'in bu tarifinde üstün idrak metodu vecd anlayışında toplanıyor ve bildiğini, anladığını sanmaya karşı gerçek bilme ve anlamayı kabuktan içerilerde arama ve inandıktan sonra bulma cehdine yol veriyor. îşte tüm mesele; nur topu İslâmı asırlar boyunca üzerine yığılan küf, pas ve moloz tabakalarından sıyırıp ortaya koyma dâvası!.. Ve onun aslında dışarıdan hiçbir şeye muhtaç olmadığını kestirme şuuru...
İnsanoğlunu satıh üzeri buluşlarla bunca şımartan ve yolunu bulduğu hissini veren müsbet bilgilerin vecde ve sonsuzluk iştiyakına bağlanmasındaki sır, tasavvufta...
ülkemizde cumhuriyetin ilk yıllarındaki anlaşılabilirlik ve günümüz türkçesine yakınlık açısından bakıldığında çoğunluk tarafından en güzel meal kabul edilir. arapça bilmediğim için şahsen yorumda bulunamayıp güvenilir kabul ettiğim değerlere uyarak, ben de yıllardır en iyi meal olarak kabul etmiş bulunmaktayım. diğer mealleri kötülemek için
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI...
Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Çocuğundan arda kalan Benim. Eski bir bebeklik resmimi buldum. Resimdeki ben değilim, bir başkası O. Pembe, şişman, henüz hastalık,yalnızlık nedir bilmeyen,
ağladığı zaman doyurulan, uzanan, kucağa alınan ve tekmeleyen fakat kimsenin canını yakmayan ve dilediği zaman gözlerini kapar kapamaz uyuyabilen biri O.
Öylece yatıp başının üstünde
Sadettin TANIK abimizden çok güzel bir analiz.
Sevgili uğurcuğum: Gerçekten ne söylüyorsun anlamıyorum. Belki çok şey anlatmak istiyorsun ama ben yaşlandım anlama yeteneğim zayıfladı. Bana bu ülkede neyin iyi ve doğru gittiğini anlat. Dış siyasette neden yalnızlaştık? Neden şiileri düşman belleyip İsrail'le dostluk kurmaya çalışıyoruz? Neden
Bir solukta biten kitaplardan. Aşk ile tarih bilgisi harmanlanip okura sunulmuş. Acı, gözyaşı,mutluluk, umut hepsini birden barindiriyor adeta. Her seye ragmen sevmek iste tüm mesele bu, her engele ragmen gönülden aşk ile baglanmak, kabul etmek...
Kahramanlar ve Millet
Bazı devletler şiddetli buhranlar geçirirler ya da bütünüyle mahvolurlar.
Bazı milletler ise yaşantılarını bilgece bir güzellik içinde düzenlerler.
Bu örneklerin her ikisi de yalnızca devlet adamları, milletvekilleri, senatörler
ve çarlar için önem taşımayıp, toplum bireylerinden her birini de ilgilendirmesi
Anne-Baba ve Çocuklar
“Yeni nesillere akılcı bir terbiye verme meselesi...”
Snelman ile arkadaşları Finlandiya’yı uyandırmak için bütün ümitlerini buna
bağlamışlardı. Gençlik meselesi Snelman’ın en sevdiği bir konu ve aynı
zamanda kendisinin en hassas ve ıstırap duyduğu meselesiydi.
Snelman kimi zaman gençleri yüzlerine karşı azarlıyor
Dünyanın en ünlü kitaplarından birini okuduğum için mutluyum. Bu şanlı ünü boşa değilmiş, bunu da görmüş oldum.
Okumak ya da okumamak, işte tüm mesele bu...
William Shakespeare'ın kaleminden çıkan Hamlet bir kral oğludur, aşıktır, filozoftur, delidir, intikamcıdır, insanın türlü türlü halleridir ama hepsini de hakkıyla oynar.
Mutlaka okunması gereken bir kitap. Okumadıysanız, okunacak kitaplar listesinizdeki Hamlet'in yerini birinci sıraya alın derim.
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202045bin okunma
.............Kitabı okumakta olanlar veya okumayı düşünenler için sakıncalı içerik.......
Geçen ben bu portalda birilerine ''En kötü kitap bile sana bir şeyler kazandırır'' diye bilmiş bilmiş artistlik taslıyodum. Hah ! işte bu kitap var ya benim tüüüm! o laflarımı bana yedirdi...Buradaki arkadaşlarımın çoğu bilir,Bir cümlenin içinde 3 kere aşk
"Biz iyi insanlarız lan" dedim kendi kendime. "O yüzden hep kaybediyoruz," dedim ardından. Kötü niyetli insanlara iyi niyetle yaklaşınca kaybeden o değil, biz oluyoruz. Doğanın kanunu bu aslında. Bir belgeselde görmüştüm, yaralı bir aslanın yardımına koşan ceylanın yine o aslan tarafından öldürüldüğünü. Öyle olur çünkü. Yaraya ilk koşan, yara olmayı baştan seçmiştir. Unutmayın; her yar, bir parça yaradır. İşte tüm mesele bundan ibaretti.
Bir yanda böyle bir eserin bitmesinin hüznü, diğer yanda ise 1700 sayfalık dev bir eseri bitirmenin huzuru ve mutluluğu var.
Hani bazı kitapları o kadar çok okumak istersiniz ama bit türlü başlayamazsınız. Buna ister korku deyin , ister çekingenlik deyin size kalmış.
Böyle bir etkinlik düzenleyip kıvılcımı ateşleyen Hakan hocama ayrıca teşekkür