Geç kalınmış bir eserdi, diğer geç kalınanlar gibi. Neyse ki tez toparlamış olduk.
Kitaba gelirsek; tarihi bir fantazya eseri ve oldukça keyif vericiydi. Anadolu'nun bağrında yetişmiş, hortlaklığı da Anadolu'nun bağrında geçen Abdülharis Paşa'nın biyografisi gibi olup, tarihin surlarında gezindirip durdu. Beyliği, Haramiliği, Oburluğu (vampir) ile tam bir Anadolu Bey'i olan nam zatın hikayesi, küffar vampirinden geri kalır yanı yoktu doğrusu.
Asil Bey'in akıbeti üzüyor olsa da, yaşadığı dehşeti kitabı okurken ben de bizatihi yaşamış olmaktan dolayı kendimi mesrur hissederim. Fantazya eserleri okumaktan keyif alanların kaçırmaması gerekir.
Emeği bol olsun Mehmet Bey'in kitabın içinde kullandığı dil, ağızlar ve topraktan toprağa sürükleyişi, kitap beni 100. sayfasından itibaren içine almış ve Paşa'nın hortlaklığı için 360 sayfa beklesem de buna muhakkak değdi.
İfadelerimi kitabı okuduktan hemen sonra belirtmemden ötürü, kitabın ziyadesiyle etkisinde kalmaktan da yine mesrurum.