Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kul, isyandan ancak Allah'ın muhafaza etmesi ile kurtulur, itaate de ancak O'nun yardımıyla güç yetirir..
Sabır, nefsi yüce Allah’a itaate yönlendirmek, Allah’a isyandan alıkoymak, Allah’ın kaderlerinden rahatsız olmasını, usanmasını, sıkılıp öfkelenmesini önlemektir. •Şerhu Selaseti’l Usul/Dinde Üç Temel Esas ve Delilleri, İbn Useymin #tercüme #pdf
Reklam
Tevbe ise; yapılan hata ve günahtan dolayı pişmanlık duyup ondan vazgeçmek, isyandan itâate dönmek demektir. Tevbenin tam bir tevbe olabilmesi için de tekrar günaha dönmemek ve durumunu düzeltmek gerekir. "Ancak, kim işlediği zulümden sonra tevbe eder, davranışların düzeltirse - eslaha-, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder; çünkü Allah Gafûr ve Rahîmdir." (Mâide 5/39) Tevbe eden, ibadet eden, hamdeden, seyahat eden, rükû eden, secde eden, iyiliği emredip kötülükten meneden ve Allah'ın sınırlarını koruyanları, müminleri müjdele!" (Tevbe 9/112)
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “(İnsanları) hidâyete (inkârdan imana, isyandan itâate ve gafletten nura) çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı kadar sevap verilir. Bu, onların sevabından da bir şey eksiltmez.” (Sünen-i Tirmizî)
Bütün çaban ve uğraşın insanları dünyadan âhirete, isyandan itâate, hırs göstermekten zühde, cimrilikten cömertliğe, aldanıştan Allah’a karşı saygı göstermeye çağırmak olmalı. Sen onlara âhireti sevdirmeli, fânî dünyanın çekici câzibesinden soğutmalısın; ibadet ve zühd konusunda bilgilendirmelisin.
Ehil YayıncılıkKitabı okudu
Eğer bir kimse bir şeyden korkuyorsa, mutlaka ondan kaçar. Bir kimse de eğer bir şeyden umutvâr ise, onu ister ve onu arar. Kişiyi kurtaracak olan asıl korku, insanı kötülüklerden, Allah'a isyândan uzaklaştıran şeydir. Aynı zamanda kişiyi Allah'a itâate yönelten korku, asıl korkudur.
Sayfa 307Kitabı okudu
Reklam
Vaaz ederken amacın vaazı dinleyenleri ürkütmek, vecde getirmek, seni dinlerken yaka bağırını yırtmalarını sağlamak, insanlara “Bu ne güzel bir meclismiş!” dedirtmek olmamalıdır. Çünkü bunların tümü dünyaya meyletmektir. Dünyaya meyletmek ise gafletten kaynaklanır. Bütün çaban ve uğraşın insanları dünyadan âhirete, isyandan itâate, hırs göstermekten zühde, cimrilikten cömertliğe, aldanıştan Allah’a karşı saygı göstermeye çağırmak olmalı. Sen onlara âhireti sevdirmeli, fânî dünyanın çekici câzibesinden soğutmalısın; ibadet ve zühd konusunda bilgilendirmelisin.
Tahrim suresi ﴾6﴿
Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır. Kişinin kendini cehennem ateşinden koruyabilmesi, cennet ve nimetlerini kazanabilmesi, şirk, inkar ve isyandan sakınarak iman edip salih ameller işlemesine, yani müttaki olmasına bağlıdır.Aile reisi sadece kendisinden değil aynı zamanda eşi, çocukları ve yönettiği kimselerden de sorumludur. İnsan iman edip, itaat ederek, haram ve yasaklardan kaçınarak cehennem ateşinden kendisini koruduğu gibi eşine, çocuklarına ve yönettiği kimselere dini telkinde bulunmak, onları günah ve haramlardan sakındırmak, Allah’a ibadet ve itaate teşvik etmek, dini ve ahlâki bilgiler edindirmek ve Müslümanca yaşamalarını sağlamak suretiyle onları cehennem ateşinden korumuş olur. Kişi, kendisinden ve bakmakla yükümlü olduğu insanlardan sorumludur
Hiçbir idare yoktur ki görevine düşkün sadık memurları mükâfatlandırıp suç işleyenleri de cezalandırmasın. Kainatın sahibi Allah da elbette ki emirlerine uyanlarla uymayanları ayırt edecek, davranışlarına göre ya mükafat, ya da cezalandırılacaktır. Mükafat yeri cennet, ceza yeri cehennemdir. Bunun için gönderdiği kitap ve peygamberlerle kullarını itaate teşvik etmiş, isyandan da sakındırmıştır.
‘ Kişiyi kurtaracak olan asıl korku, insanı kötülüklerden, Allah’a isyandan uzaklaştıran şeydir. Aynı zamanda kişiyi Allah’a itaate yönelten korku, asıl korkudur. ‘
Sayfa 307 - Çelik Yayınevi
Reklam
İtimadım, Kerim olan Allah'adır. İşlerimi O'na ısmarlar, O'na dayanırım. O bana yeter, ne güzel vekildir. İtaate güç bulmak ve isyandan geri durmak ancak Aziz ve Hakim olan Allah'ın yardımıyladır.
İbrahim (a.s) sözünde ise böyle : “Beni ve oğlumu putlara tapmaktan uzaklaştır. Rabbim, doğrusu putlar insanların çoğunu yoldan çıkarırlar. Kim bana uyarsa o bendendir, kim bana isyan ederse, sen Gafursun Rahimsin” (İbrahim, İbn'i Kayyım Sayfa 50 35- 36); İbrahim (a.s) burada: “Sen Azizsin ve Hakimsin” demedi. Çünkü makam dua etme ve merhamet isteme makamıdır. Yani, sen, şirkten tevhide, isyandan itaate dönmelerini sağlamakla merhamet edip onları bağışlarsın, demek olur. Nitekim hadiste de: “Ya Rab kavmimi bağışla,doğrusu onlar bilmiyorlar” (Buhari, Ehadisu’l- Enbiya 54; Müslim, Cihad, 105) buyurulmuştur. Bu da apaçık göstermektedir ki Rabb Teala’nın isimleri, kendisiyle kaim olan sıfat ve manalardan türetilmiştir. Ve Allah’ın her isminin beraberinde zikri uygun düşen, birbirine bağlı bulunan fiil ve işleri vardır.
Sayfa 50
Hicret
Yeryüzünde Allah'ın nizâmının kurulmasını, onun zıddı olan tüm beşeri ve tâğûtî düzenlerin ve ideolojilerin yıkılmasını esas alan ve bütün peygamberlerin ortak davasını oluşturan İslâm İnkılâbı'nın tahakkuku ancak hicret olayı ile mümkün olmaktadır. Zira batılılardan hakka, yanlışlardan doğruya, zulümattan nura, zulümlerden adâlete, eğiliklerden istikâmete, kesretten vahdete, şirkten tevhide, küfürden ikrara ve tasdike, dalâletten hidâyete, isyandan itaate, tuğyandan ibadete, şekâvetten saadete, vahşetten ünsiyete ve ülfete, sükuttan teâliye, inhitâttan terâkkiye, izmihlâlden kurtuluşa, fenâ ve zevâlden bekâya, felâketten huzura ve sükûna, inkârdan imana, dar'ül-harbden dar'ül-emana ve Islâm'a, mevtten hayata, maraz ve illetten sıhhat ve selâmete, geçiş, kalb oluş, tahavvül ve intikal ediş, âmeliyesine yani İslâm İnkılâbı'nın gerçekleşmesi esnasında ki bu geçiş - oluş - ediş istihâlelerinin tümüne "Hicret" denir.
Sayfa 3 - Emvac YayınlarıKitabı okudu
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.