Yazarın okuduğum ilk kitabı ve sanırım son kitabı da olacak.Kitabın arkasında "başarıyı Açlık Oyunları kadar hak ediyor"demiş birisi ama ben aynı fikirde olamayacağım.Açlık Oyunlarını elimden bırakamadan peşpeşe her bir seriyi 1 günde falan okumuştum ama bu kitabın bitmesi için 4 gün uğraştım:(
Neticesinde aslında kitabın konusu ilginç...Biri Roma biri Melbourne'da yaşayan Alex ve Jenny birbirleriyle yıllardır telepati kurarak iletişimdedirler ve artık buluşup birbirlerini görmek isterler.Alex Melbourne'a gider kararlaştırdıkları yer ve saatte Jenny yoktur.Çünkü o başka bir boyutta yaşamaktadır.Alex'in boyutunda Jenny 6 yaşında ölmüş,Jenny'nin boyutunda ise onu hiç tanımayan başka bir Alex vardır.Buraya kadar iyi güzel ama sonra boyutlar karışıyor,Alex bir kendi boyutunda bir Jenny'ninkinde,sonra meğer göktaşı Dünya'ya çarpacakmış ve bu ikisi 4 yaşından beri konuşurlarmış.Sonra Alex'e elektroşok verilmiş zihni silinmiş kızı da dadısı zehirlemişmiş.Sonra göktaşı dünyaya çarpıyor ve bunlar sarılıp kocaman inşaat çukuruna atlyotlar ve hoooop bir de bakıyorsun kitabın başına dönüyorlar hepsi 30 sn.lik bir rüyaymış ama sonradan anlıyorlar ki aslında rüya değilmiş milyonlarca boyuttan başka birine atlamışlar.
Yani uzun lafın kısası bu kadar ilginç bir konuyu yazar bence katletmiş iyi işleyememiş ,kitabı pek çok kez bırakma noktasına gelmeme rağmen sonunu getirebildim.