Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Çocukluğumdan beri severek okuduğum, çıkacak serileri de bir o kadar severek okuyacağım kitap serisi. Özellikle küçük yaştaki çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılmak için kullanilabilir.
Bu kitabı bir sahaf tavsiye etmişti İstanbul’da. Uzun zamandır okunmak için bekliyordu. Kitap bir kısır döngüden oluşuyor konusu itibari ile. 43 yaşında ölen Jeff 18 yaşında dünyaya yeniden gözlerini açar. Ama hafızası silinmemiştir ve geleceği avucunun içi gibi bilir. Başlarda bu ona büyük bir zevk verir çünkü işi ve eşiyle işler iyi gitmezken şimdi bahis oynayarak (tüm sonuçları bildiği için) dünyanın en zengin insanlarından biri olabilecektir. Ama ne var ki yeni hayatında 43 yaşına geldiğinde döngü devam edecektir ve kim bilir daha kaç defa...
Oldukça akıcı bir kitap ve beklemediğim taraflara sürüklendi. Hayatınızda dünyadaki felaketleri yaşanmadan durdurma şansınız olsaydı acaba dünyaya daha büyük bir kötülük yapmış olur muydunuz yaşanması gerekenleri engelleyerek?
Tabi akıcı olmak başlı başına yetmiyor, dili akıcı ama sürekli bir döngü içinde olmak aynı veya benzer şeyleri tekrar tekrar okumak ve düşünmenin de dezavantajları yok değil. Ve sanki sonu da biraz farklıydı yani bir sebep aradım bu döngüyü bana açıklayacak ama bulamadım. Farklı konusuyla da bana Olasılıksız’ı hatırlattı. .
·
Puan vermedi
''Yalnızca kadınların olduğu bir ülke gerçekten var diyelim, demişti Jeff sürekli,''nasıl insan olurdu bunlar?''
Böyle bir ülkenin kaçınılmaz sınırlamaları,bir arada yaşayan bir sürü kadının kusurları ve ahlaksızlıkları konusunda öyle ukala fikirlerimiz vardı ki.Onlarda ''kadınsı kibir''dediğimiz
Seattle'da Jeff Bezos ve arkadaşları tarafından küçük bir online kitap satış sitesi olarak kurulan Amazon'un kısa denebilecek bir süre zarfında dünya devi haline gelmesinin hikayesi anlatılıyor kitapta...
Hemen her şeyi satın alabileceğiniz, müşteri memnuniyetini inanılmaz boyutlara taşıyan Amazon fenomeninin ilk adımlarını, inişleri ve
Dexter Morgan sadece ortalamanın üzerinde bir adli kan sıçraması uzmanı değildir. Kendisi aynı zamanda Miami'nin dost canlısı mahalle suçla savaşan seri katilidir!
Ancak Dexter'ın "öldürme" serisi, kendisini zor bir durumda sıkışıp kalmış halde bulduğunda, lise buluşmasında! Miami'nin en yeni seri katili Skid Row Slasher hızla yükseliyor. oldukça fazla vücut sayısı. Çaylak, iyi Dexter'a parasının karşılığını veriyor. Ve Dexter'ın sorunları, Dexter'ın iç sesi olan Karanlık Yolcu, ihtiyacı karşılamak için biraz ölümcül bir eğlence için çığlık atarken, daha yeni çoğalmaya başlıyor.
"Gonzalez'i son yirmi yıl boyunca hiç düşünmemiştim ama tesadüfen her yerde karşıma çıkıyor. Elbette ki tesadüftü. Olmak zorunda. Değil mi?"
KADINLAR ÜLKESİ
CHARLOTTE PERKINS GILMAN
209 SAYFA
İnsan uzun süre yalnızca bir alana yöneldiğinde beynin kullanılmayan bölümlerinde körelmeler görülmeye başlıyor. Bu yüzden her zaman öğrenmeye devam ederiz biz.
Bir ülke düşünün. Sadece kadınlar, genç kızlar ve kız çocuklardan oluşan. Ataerkil bir zihniyetin, kuralların tam tersi bir ülke. Ve bu
Sadece kadınların olduğu içinde bir tane bile erkek olmayan bir ülke düşünün. Kadınlar Ülkesi uzun yıllardır sadece kadınlar ve kız çocuklarının bir arada yaşadığı bir ülkedir. Yıllar boyu hayatlarını huzur, sevgi ve saygı çerçevesinde sürdürürler. Ta ki üç maceracı erkek arkadaş onların ülkelerine girene kadar...
Vandyck, Terry ve Jeff kulaktan dolma bilgilerle bu ülkeye girmeye karar verirler. Duydukları arasında bu ülkeye giren erkeklerin bir daha çıkamadığı bilgisi de vardır ancak bir grup kadınla başa çıkabileceklerini düşünürler.
Duyduklarından hareketle kadınların onlara saldıracaklarını savaşacaklarını düşünen üç erkek gayet medeni kadınlarla karşılaşırlar. Hatta burasının zannettiklerinden daha medeni olduğunu düşünürler. Onların dillerini, tarihini, yaşam tarzını öğrenmek isterler. Ancak Terry bu durumu kabullenmemeye kararlıdır. Kadın düşmanı diye tanımlayabileceğimiz bir karakterdir o. Yer yer kadınlara dair nefret dolu söylemleri bulunuyor kitapta. Bir kadının erkeksiz yaşayabileceğine asla inanmaz o.
Hangi toplumda olursa olsun dünyada zorbalığa, eziyete, şiddete maruz kalan birçok kadın var. Biz bu kitabı arkadaşlarımla kadınlarla alakalı bir kitap olduğu için seçsek de bence erkeklerin de kadınları anlamak için bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum. Kitapta sevmediğim tek bir şey var o da yarım bırakılmış hissiyatı. Sonu beni hiç tatmin etmedi. Sonu hariç genel olarak çok çok beğendiğim bir kitaptı. Siz de bu feminist ütopya ile tanışmak isterseniz kesinlikle okumanızı öneririm, iyi okumalar dilerim
200 syf.
8/10 puan verdi
Kitap; Van, Terry, Jeff adında üç erkek arkadaşın Kadınlar Ülkesi’ne yolculuğu ile başlıyor. Olayları Van’ın ağzından okuyoruz. Ataerkil bir düzenden sadece kadınların bulunduğu yani erkek çocukların bile olmadığı bir ülkeye giriş yapıyoruz. Hâliyle karakterlerimiz şaşırıyorlar ve beklediklerini bulamıyorlar. Ataerkil toplumlarda var olan “kadının korunması gerektiği, kadının sosyal hayatında erkeksiz hayatını sürdüremeyeceği” düşüncesi bu kitapta bulunmuyor. Erkeğin kadını erkekten korumasına da gerek yok çünkü ülkede erkek yok :) “Kadınlar Ülkesi’nin kadınları erkeklerden korkmaz. Neden korksunlar ki?..” (s.174) Tabii ülkede erkeğin olmaması çok ütopik, iki cinsin de birbirine ihtiyacı var diye düşünüyorum. Terry isimli karakteri boğasım geldi, dingo düşünceleri yüzünden, Jeff’e de sinir oldum işi pozitif ayrımcılığa çok götürdüğü için… Kitap genel olarak güzeldi, birinci kitabı da varmış ama sanırım çok ilişkili değil bu kitapla. En beğendiğim alıntı : “Onlar birer kadındı, ama daha da fazlasıydılar,” oldu, iyi okumalar…
Kadınlar Ülkesi
Terry, Jeff ve anlatıcımız Vandyck bilimsel inceleme gezisine katılarak yolları Kadınlar Ülkesi'ne düşer. Erkeklerin beklediği kıskançlık Huzursuzluk kadınların birbiriyle anlaşamamasıdır fakat gördükleri tam tersidir.
Kadınlar ülkesinde adı üstünde sadece Kadınlar yaşamaktadır. En temel değerleri annelik duygusudur. Bu duygu bütün
Bence
Kadınlar ülkesi çıkış yolu olarak yaşadığı dönemdeki bütün erkek ırkından nefret etmiş çok zeki ve hayalgücü yüksek bir kadın tarafından kurgulanmış. Okurken birkaç noktada "abla öyle de olmaz da şimdi, sen de" diye geçirdim içimden. Erkekler hakkında, zaten kadınlar için üç tip erkek vardır. Terry, uzak durulması gereken erkek. Van, çok iyi arkadaş olunacak erkek. Jeff, evlenilecek erkek. Mükemmel tipleme. Ben çok beğendim. Güzel hayal dünyası♡
PANİK & JEFF ABBOTT
Bütün hayatınızın bir yalandan ibaret olduğunu öğrenseniz ne yapardınız?
Kapağını açıp okumaya başladığınız andan son cümlesine kadar aksiyon dolu bir kitap. Gerçekler, doğrular, yalanlar, yanlışlar hepsi birbirine girmiş. Heyecanla ve merakla okunan, her bölümünde şaşırtan bir hikaye. Pişman olmazsınız.
Kitap daha ilk bölümlerden sizi içine çekiyor ve her sayfasında acaba ne olacak diyorsunuz. Polisiye-aksiyon filmi izliyormuş hissi verdi bana ve yazar okuyucuya bunu çok profosyonel bir şekilde aktarmış. Her bölümünde zihniniz de o sahneler bir bir canlanıyor. Karakterimiz Evan Casher başarılı bir belgesel film yönetmeni ve hayatı sorunsuz bir şekilde sakin ilerliyor. Ta ki annesi bir sabah arayıp acilen gelmesini söyledikten sonra yanına gittiğinde annesinin vahşice öldürüldüğüne şahit olana kadar.. Bir anda etrafı acımasız katillerle sarılan Evan, o güne dek hayatında bildiği her şeyin aslında özenle inşa edilmiş bir yalanlar ağı olduğunu öğrenir. Hayatta kalmak için tek bir şansı ve güvenebileceği kimsesi yoktur. Ailesi ve kendisiyle ilgili şok edici bir gerçeğin peşine düşmek zorundadır çünkü hayatı buna bağlıdır.
Kitabı gerçekten tavsiye ederim elinizden düşürmeyeceğinizi garanti ederim. Keyifli okumalar.
Kaşiflik yapıp doğa gezilerine çıkan Van, Terry ve Jeff bir şekilde Kadınlar Ülkesi'nden haberdar olurlar. İlk başta inanmamalarına karşın içlerindeki merak onları bu ülkeyi aramaya iter ve gerçekten de böyle bir ülkenin var olduğunu görürler. Bir şekilde ülkeye girip orada yaşamaya başladıkça kendi ülkelerindeki adalet, eşitlik, ahlak,
Kitabı ikinci okuyuşum..fabrika ortamı,darboğazlar,yetişmesi gereken siparişler,iyileştirme süreçleri vs. Size bunlardan bahsetmek istemiyorum.Yorumlamaya gelirsek;sizinle birlikte çalışmaktan gurur duyan insanlarla çalışın. Bu kitapta bomba bir ekip vardı. Fikirlerinizi önemseyen, hayata geçirmek için uğraşan insanlarla. Sizi ezip yükselen değilde sizinle beraber yükselen ekip arkadaşlarına sahip olmanız dileğiyle
