. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Öncelikle kitabı okurken anlamını bilmediğim kelimelere çok sık rastladım. Yazar, benzetmeleri çok güzel yapmış, okurken sanki ben de kervanla birlikte Kabe’ye gitmişim gibi hissettim.
Kitabın içeriği: Elli bini aşkın hac yolundaki sürre alayının birtakım iyi kötü olaylarla, yaşanmışlıklarla, çaresizliklerle, heyecanla, korkuyla, Kabe’ye varmak
''Ya râb bela-yı aşk ile kıl beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni''
diye Leyla'ya olan aşkının devamı için Kabe'de dua eden Kays'ın sonrasında,
''Ger ben ben isem nesin sen ey yâr
Ver sen sen isen neyim ben-i zâr''
diyerek Leyla'yı içinde nasıl içsellestirdiğinin ve adının
...Fakat Kur'an'da yediyüz yerden fazla emredilmiş ilim öğrenme,tefekkür ve araştırmayı zamanla terk ettiler. Sonunda Kur'an büyük ölçüde uygulamadan çıkarak sadece raflarda süse dönüştürüldü.
Eski Yunanlıların Parthenon tapınağını yapmalarından 2000 yıl kadar önce Eski Mısır'da Altın Oran ortaya çıkmıştır. Piramitler, mimaride Altın Oran'ın kullanıldığı ilk örneklerdir.
***
Hâtim-i Esam , Kâbe'de vaaz veriyordu. Kâbe'nin olduğuna doğru baktı, dedi ki :
"Oluğun altında öyle bir adam görüyorum ki Yüce Allah için yeryüzünde ondan değerli yoktur"
Baktılar, Sultan Bâyezid-i Bistâmî idi.
Arafat, bir mârifet yeridir yani bir anlamda kişinin kendini tanıdığı, bildiği, kendi hâkikatinin sırrına erdiği, taşıdığı ilâhi emâneti idrak ettiği ve özündeki sırrı keşfettiği, fehmettiği bir irfan makâmıdır.
'Sezgisel tecrübeye sahip bir yeterlilik olarak tanımlanan kalbin, nasıl olur da belirli bir yeri olabilir?'
Mevlâna aşağıdaki şiirde, yerini olmasa da kaynağını göstermektedir:
Haçı ve Hıristiyanları baştan başa araştırdım.
O haçta değildi
Putperestlerin tapınağına, eski pagodaya gittim,
Ona dair bir iz yoktu orada da
Herat Dağı'na ve Kandahar'a gittim
Baktım oralara; O, o tepede ve o vadide değildi
Kaf Dağı'nın zirvesine çıktım;
Fakat orası sadece Anka Kuşu'nun meskeniydi
Arayış için çevirdim dizginlerimi Kabe'ye
O ne yaşlıların ne de gençlerin toplandığı yerdeydi
İbn Sînâ'yı, O'nun varlık düzeyini sorguladım
O, İbn Sînâ'nın (bilgisinin) hudutları (içinde) değildi
Kabe Kavseyn'e çıkmayı da başardım
O yüce sarayda da değildi
Gözlerimi kalbime çevirdim
Oradaydı
Başka bir yerde değil.
(Mesnevi, çeviren R.A.Nicholson, Sellected Poems from the diwan-e- Shams Tabriz, Cambridge Üniversity Press, Combridge 1952)
Sayfa 52 - PALET YAYINLARI ☪ İkinci Baskı - Ağustos 2009Kitabı okudu