Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öğrenciyle ilgili mesele şuydu: Bir sınavı iki seferde de veremeyen bir delikanlı sınava üçüncü kez girmiş. Hocası onu yine geçirmeyince, hastalık derecesinde sinirli olan öğrenci, bunu bir haksızlık addedip cinnet getirmiş, kalemini bıçak gibi kullanarak profesörün üstüne atılmış ve bir kaç yerinden onu hafifçe yaralamıştı.
Sayfa 121
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak… Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
Reklam
1 Van Allen kuşağı gibi sev beni Vay canına desin herkes Biz böyle aşk görmedik desinler 2 Alamut Kalesi’nden yola çıkmış gibi sev Bütün kızlar korkup kaçsın esas kız gibi sev Hüzünlü bakmak için poz veren şair fotoğrafına değil Cüzdanında sakladığın fotoğrafıma bakar gibi sev Bırak gözleri buğulu kızlar onları sevsin Sen en buğulu gözlerinle
"Üniversiteli delikanli kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç Tribünsüz,minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa göruyordu takımda.. Hoşlandıgını, fena halde hoşlandıgını hissetti. Az sonra
Kaç kitaba dokunmuştu? Kaç kitabı hissetmişti? Raflara doğru ilerleyip bu kez daha yavaşça ve elinin içiyle tekrar kitaplara dokundu; avuçlarının içinde her kitabın sırtının oluşturduğu engebeyi hissediyordu. Işıklı bir avizeden yayılan parlak huzmeler gibi büyülü bir histi, kusursuz bir güzellik karşısında duyulan his gibi. Birçok kere neredeyse yerinden çekip çıkaracaktı kitaplardan birini ama düzeni bozmaya cesaret edemedi. Fazla mükemmeldiler.
İsteksiz bir kımıldanışla yerinden kalktı, kitaplığın karşısına geçti. Selim'e özenerek alınan kitaplar, yüzlerce kitap, çoğu hiç okunmamış duruyordu öylece. "Hiç evden çıkmadan beş yıl sürekli okusan, belki biter bu kitaplar" demişti Selim. Ne demek?İçinde birden, hepsini okuyup bitirme ateşi yandı: kitapları her görüşünde yanan eski ateş. Kaç sayfa eder hepsi? Bin sayfa kaç dakikada okunur, yemek ve uyku saatleri çıkarılırsa geriye günde kaç saat kalır, cumartesi, pazar ve bayramlar için daha uzun süre konursa... İstersem yutarım hepsini. Okuldaki günleri aklına geldi; böyle hırsla eline aldığı kitapların beş on sayfasını okuduktan sonra içinin bir balon gibi söndüğünü hatırladı. Bir kitabı bırakır ötekine saldırırdı. Bu ümitsizce çırpınış, büyük bir utanç ve hayata dönüş buhranları gelirdi arkasından.
Sayfa 26
Reklam
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
Kaç yaşında olursanız olun hayatın bugün bir yerinden yakalayın ve yaşamaya başlayın. -Yaşamak için asla geç değildir. -Sevmek için asla geç değildir. -Mutlu olmak için asla geç değildir. -Ve sizi hedefe ulaştıracak yeni başlangıçlar yapmak için asla geç değildir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.