Selam dostlarım
Size tüm duyguları derinlemesine hissettiğim, kah gülüp, kah ağladığım muhteşem bir kitabı anlatmaya geldim.
Aşkın, ihanetin, acıların, gözyaşlarının, mutlulukların ve dostlukların bir arada olduğu, kaderin ve tesadüfler silsilesinin iki ana karakteri Bal Arısı ve Baş Belası'nın hikayesi bu..
En mutlu gününüzün acıya
Çeçen Cumhuriyeti Başbakanı Mamodayev Yeraği Türkiye'ye geldiğinde bizi, 15 - 18 Mayıs 1992 günlerinde Grozni'de yapılacak olan Uluslararası Çeçen İnguş Kongresine davet etmişti. Bu kongreye memnuniyetle katılacağımızı bildirdik. 12 Mayıs günü İstanbul'dan kalkan uçağımız bizi Soçi'ye indirdi. Aktarma yoluyla Min Vody'ye
Seçimin (3.11.2002) son düzlüğüne girilirken iki partinin önde gittiği görülmüştü. Bir seçmenin deyimiyle bu iki parti “Halk Partisi ve Ak Partisi” idi. Merkez sol seçmen solun büyük partisi olan CHP'ye, merkez sağ seçmen ise sağın büyük partisi Ak Parti'ye yönelmişti...
Sonuçlar bu gözlemi doğruladı. Barajı sadece bu iki parti
Turak ve ona bağlı bazı Peçenek beyleri 1048'den beri İstanbul'da alıkonulmuştu. Bunlara zengin hediyeler verdi, gelecekte de kendilerine eğer başarılı olurlarsa daha büyük iltimaslar verileceği konusunda söz verdi ve bunun karşılığında soydaşlarını Bizans imparatoru ile barışa ikna etmelerini istedi. Ancak onlara güveni kalmadığı içinde
DÜĞÜMLERE ÜFLEYEN KADINLAR
(Neffâsâti fi’l-u’gad)
Bu incelemede gazeteci ve edebiyatçı Ece Temelkuran’ın 2013 yılı Şubat ayı içerisinde yayınlanan Düğümlere Üfleyen Kadınlar adlı romanını tanıtmaya çalışacak ve Yazar için bir ‘çıkış’ (sona varma, ışığı görme anlamında) romanı olma özelliği taşıdığına inandığımız kitapta dayanak (nirengi) noktası
İskoçya Reformu
İskoçya Reformu, din konusundaki anlaşmazlıkların neden olduğu bir dönemdeki çalkantılar ve değişiklikler dönemidir. Katolikler ve Protestanlar arasındaki teolojik mücadele, 16. yüzyılda 150 yıldır devam etmekteydi. Her ikisi de Hristiyanlığın otantik yorumu olduğunu iddia etti. Katolik Kilisesi yüzyıllar boyunca Avrupa'da
Yürek Çöküntüsü, ailesine vermediği emek kalmayan yine de zaman zaman eşi ve çocuğu tarafından hor görülen birinin ailesinden,kendisinden ,hayattan uzaklaşmasının hikâyesidir. Uzaklaştıkça, gün be gün daha sonra an be an mum gibi içine akarak erimenin halini Stefan Zweig kaleminden etkileyici bir biçimde okuruz.
Yazar, bir insanın hayal
Babam Bekir Berk
Ertuğrul Hakan Berk
BEKİR BERK’İN ilk eşinden oğlu, Ertuğrul Hakan Berk’tir. O da babası gibi bir avukat. Balıkesir Barosunda görev yapıyor. Hakan Berk, babasıyla ilgili hatıra, bilgi ve belgeler konusunda bize yardımlarda bulundu.
Bize gönderdiği hatıralarda, ilk kez duyacağınız ilginç anekdotlar da var. Oğlunun kaleminden Bekir
Rachel, üniversite öğrencisidir. Bir yandan okulunu bitirmeye çalışırken bir yandan da bir barda garsonluk yapmaktadır. Çalıştığı barda en yakın arkadaşına yalanlar söyleyerek onu üzen ve ortada bırakan adamı görmüş, ona ağzına geleni söylemiştir.
Ancak arkadaşının yanına döndüğünde yanlış adama ağzına geleni söylediğini anlamış ve yaptığı şeyden o kadar utanmıştır ki özür bile dileyemeden bardan çıkmıştır. Nasıl olsa bir daha nerede kaşılaşacaklardı?
Ertesi gün asistanlık yapacağı yeni öğretmeni karşısında görünce ise son ihtimal yok olmuştur bile. Dün akşam bağırdığı ve rezil olduğu adam Rachel’ın asistanlığını yapacağı yeni öğretmenidir. Rachel, Caine West ile yapmış olduğu korkunç başlangıcı ona unutturmaya kararlıdır. Ancak geçmişten gelen bütün sırlar, yaşanmışlıklar tek tek ortaya çıktığında bu karşılaşmalarının kaderin bir cilvesi olduğunu anlayacaklardır.
Yine harika bir Vi kitabıydı. Rachel kendini rezil etmelere doyamadı. Zavallımın başına gelmeyen kalmadı. Ve Caine karşısında bir manyak varken bile soğukkanlılığını korumayı başardı. Bazen kendisi de yoldan çıktı ama yine de çok sabırlıydı. İkisinin diyalogları, yaşananları çok severek okudum. Aynı zamanda geçmişteki sırlar ortaya çıkarken yok artık dedim. O kısımlar çok iyi yazılmıştı. Kesinlikle keyif alacağınız bir kitap.
En Güzel HatamVi Keeland · Epsilon Yayınevi · 2020601 okunma