Oscar Wilde'nin Rujla Kaplı Mezarı, Fransa, Paris Père Lachaise Mezarlığı
90'ların sonlarıydı. Wilde'nin romanlarındaki kadın ruhunu taşıdığını hisseden bir kız onun mezarına rujla öpücük izini bırakmaya karar verdi. Zamanla başkaları da bunu tekrar etmeye başladı. Bir süre sonra mezar taşına "Vahşi çocuk seni hatırlıyoruz", "Yıldızlara bakmaya devam et" ve "Gerçek güzellik zekanın başladığı yerde biter" gibi mesajlardan grafitiler eklendi. Paris'i gezen turist turlarına Oscar Wilde'nin mezarını öpmek aktivitesi eklendi ve bu akım kült bir eğlence haline geldi.
Paris Belediyesi anıta zarar verildiği gerekçesiyle öpücük bırakan kişileri yakaladığında para cezası uygulamaya başladı fakat bu cezanın hiçbir etkisi olmadı. İnsanları suçüstü yakalamak zordu ve çoğunlukla yakalananları polis mahkemeye çıkarana kadar turist olarak ülkeyi terk etmiş oluyorlardı. Oscar Wilde'nin torunu bu akımın durması için çağrıda bulundu fakat kimse dikkate almadı.
Rujların içindeki yağ taşın içine sızarak anıtın temizlenmesini zorlaştırıyordu. Her temizlik denemesinde taş aşınıyor ve anıtı daha da gözenekli hale geliyordu. Nihayetinde Oscar Wilde'nin mezar taşını bir sanat eserine çeviren kadınlar tıpkı onun romanlarında tasvir ettiği kadınlara bir övgü gönderiyor gibiydi.
Oscar Wilde'ın kadın karakterleri sıklıkla toplumsal normlara karşı çıkan, özgür ruhlu ve sıra dışı kişilikte, zekâları, mizah anlayışları ve bağımsız düşünme yetenekleriyle öne çıkıyordu.