Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
8 Mart...
İlk iftira Havva'ya atıldı, yasak elmayı yedi diye... Sonra da bizi doğuran siz değilmişsiniz gibi 'Ademoğlu' koydular hepimizin adını... O günden bu yana tüm zorluklar katlanarak arttı sizin için. Sadece kadın olduğunuz için itildiniz, dövüldünüz, öldürüldünüz... İnsan olup olmadığınıza dair konferans bile düzenlendi Suudi Arabistan'da... Hem de daha birkaç yıl önce... Doğurdunuz olmadı, ürettiniz olmadı, yeri geldi herkesten iyi yönettiniz ama yine olmadı... Erkeklerin at-avrat-silah üçlemesinin bir parçası olmaktan kurtaramadınız kendinizi bir türlü... Sokakta, mutfakta ve yatakta belirlenen görev dağılımının dışına çıktığınız anda hemen yerinizi bir başkasıyla doldurdular... Siz eksik etektiniz. Saçı uzun aklı kısaydınız. Karı gibi gülmek, karı gibi ağlamak, karı gibi dırdır etmek gibi sayısız deyimler bulup erkekler olarak birbirimizi aşağılamak için kullandık adınızı... Çünkü sizin gülmeniz de ağlamanız da konuşmanız da dert oldu dünyaya... Kiminizi okutmadılar, kiminizi çocuk yaşta evlendirdiler. Daha elinize oyuncak bebek almadan kucağınıza canlısını aldığınız zamanlar oldu... Şimdi şöyle bir durup düşününce 8 Mart'ın, Kadınlar Günü değil de, erkekler için bir utanç günü olduğunu artık çok net görebiliyorum. Böyle bir günün var olmasına neden olan kadınlar değil, erkeklerin ta kendisi çünkü... O yüzden bu günü kutlayarak değil de utanarak geçirmeyi kendime görev biliyorum... Hakkınızı helal edin... Necip G.
Affet bu gece ölmek istedim satırlarını dinlerken yazıyorum bunları 2-3 Haziran gecesi Seneler önce bugün çıldırmış gibi ağlıyordum Hatırlıyorum O gece ölmeyi çok istediğimi Kokunu bir kere daha duymak istediğimi İliklerime kadar hissettiğim geceydi Bu gece farkli hissediyordum tarihe bakmamışım Bu gece yine yaşadım o anları O anlarda yüzümü
Reklam
sevgi emekmiş
Siz bayım, her kadını kız çocuğu gibi sevin. Dokunun içindeki kız çocuğuna,sadece hepsini aynı sevmeyin yada bir kaçını aynı anda. Bazıları farklı sevilir… Mesela şiir seven bir kadını,farklı sevin alelade sevgilerden anlamazlar. Kitap okuyan kadınları, mutlu sonlara inandırmayın onlar her şeyin sonu olduğunu bilirler. Sonu olan sonzuluklarına değerek sevin. Müziklerle dünyadan soyutlanan kadınları,soyutlanmış dünyalarında sevin. Onlara kaçmamayı öğretin ve asla kaçmayın. Hayallerini resimlere döken kadınları,rengarenk sevin. Izin verin sizi gökkuşakları yapsınlar. Sinirlendirdiğinizde ağlayan kadınları,ağlayınca sevin. Ağlamak unutmaktır biraz izin verin sizi unutmamak için yaptığınızı unutsunlar. Sürekli gülen kadınları gözlerinden sevin,acılarını gözaltlarında yaşarlar. Saçlarını kesen kadınları,son umutlarından sevin onlar umudunu kesmemek için saçlarını keserler Saçlarını kesemeyen kadınları,umudun var olduğuna inandırarak sevmeyin. Onlar umutlarını kestikleri için artık neyi keserse kessin geçmez bilirler. Gökyüzüne uzun uzun bakan kadınları,onları gökyüzü yaparak sevin. Boşluğa bakmayı tercih edenleri ise,düştükleri boşluktan çekerek sevin. Ama bayım siz siz olun şiir yazan kadınları sevmeyin. Onlara önce kendilerini sevmeyi öğretin,sonra onları şiir yaparak sevin çünkü o kadınlar anlaşılmadığında yazar anlaşıldığında yazılmak ister Böyle sevmeyi öğrendiginizde,güzel sevilmenin değerini göreceksinizdir inanın. Kısacasını özetlemiş şair; “Sevgi emekmiş. Emek ise, Vazgeçmeyecek ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş.
Mart Ayı Hikaye Etkinliği (1-31 Mart 2019)
(24. hikaye eklendi + beş mini/mikro öykü + iki deneme+ bir oyun+ bir mektup) #41693064 iletisiyle başlatılan etkinlikte yazılan hikayeler bu başlıkta paylaşılacaktır. Etkinliğin konusu KADIN'dır. Hikayeler: 1.
Rahime
Rahime
- Ters Orantı - #41705066 2.
Mahabad'ta bir güneş: Pêşewa Qazî Mihemed
Açıkçası "Qazî Mihemed" hakkında uzun bir yazı derlemeyi ve paylaşmayı düşünmüştüm. Nereden başlasam ve nasıl bitirsem diye çok düşündüm. Başlayıp, sildim; tekrar başlayıp, tekrar sildim... Bir şekilde, bir şeylerin çok eksik kalacağını düşündüğümden yazmayı boş verip sadece onun hakkında kendi duygularımı ve bildiklerimi söylemeyi uygun
Üstad NECİP FAZIL’a Ait OLMAYAN Sözler Listesi: Bu listede Üstad
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
e atfedilen ama aslında ona ait olmayan sahte sözlerden 50 tanesini yazdım. Başkasına ait olup Üstad Necip Fazıl'a atfedilen sözlerinde parantez içinde yanlarına asıl sahiplerini yazdım bu listenin devamını da yorumlarda yazmayı düşünüyorum. Bu listeyi fazla uzun
Reklam
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
“Erkeklerin anlayamayacağı pek çok şey var. Zavallı bir başarısız, başarılı bir adamdan daha kolay girebilir bir genç kızın yüreğine. Çünkü her genç kızın yüreğinde gerçek bir aşk duygusu yatar. Anlıyor musun; gerçek bir aşk! Erkeklerin başlıca sorunu işleridir, aşk üçüncü derecede bir şeydir onlar için. Kadınla konuşmak, onunla bahçede dolaşmak, hoşça bir zaman geçirmek ve onun mezarında ağlamak… İşte bir erkeğin aşktan anladığı. Oysa aşk, biz kadınlar için, hayatın kendisidir. Bir kadın “seni seviyorum” diyorsa, bu, “senin tasalarını gidermek istiyorum, seninle dünyanın öbür ucuna nasıl gidebileceğimizi tasarlıyorum, eğer sen cehenneme gideceksen ben de seninle cehenneme geleceğim” demektir. Sözgelimi, bütün bir gece senin notlarını temize çekmek, ya da kimse uyandırmasın diye sabaha kadar sana gözcülük etmek, seninle yüzlerce kilometre yürümek büyük mutluluk olurdu benim için. Üç yıl önce harman zamanıydı; güneşten yanmış, yorgun ve toz içinde bize geldiğini, içecek bir şey istediğini anımsıyorum. Getirdiğim şeyi içmiş, sonra da vurulmuş gibi uyuyup kalmıştın divanda. Yarım gün uyudun orada, ve ben bütün bu süre boyunca sana gözcülük ettim. Ne kadar hoşlanmıştım bundan! Aşk kendisi için harcanan emek oranınca güzeldir, yani, anlıyor musun, o kadar güçlü duyulur…” — Anton Çehov
Daralan Vakitler
Yanakları, saçları, gözleri yanmış, Zehirli gaz bombaları Yılan gibi sokmuş, yalamış gövdelerini Ağızları, küçücük dilleri yanmış Bütün Beyrut sapsarı kalmış Sanki ağlamak imkansız Başları Paletlerle ezilmiş babaları,
AŞK MAHKUMU Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi. Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
Reklam
hadi dertleşelim
Bu zamana kadar şidde₺ mağduru olan veya t@ciz vs gibi şeyler uğrayıp konuşamayan kadınlara içten içe sinirlenirdim. Tâ ki geçen yaza kadar.. Neden söylemiyorlar, neden konuşmuyorlar, neden hiçbir yere gitmiyorlar (polis, kadın sığınma evleri vs.) ama insanın bir şeyleri anlamak için yaşaması gerekiyor. Mesela; neden konuşmuyor, neden yardım istemiyor, neden derdini anlatmıyor... Yaşayınca anlıyorsunuz. Anlatamıyorsun ki, nasıl anlatacaksın, ne diyeceksin? Toplumun büyük kesiminde, sen bir şey yapmışsındır, algısı yok mu zaten. Kime anlatacaksın derdini? Yazın ortası, hava çok güzel. Diyorsun kendi kendine ev yakın zaten, yürüyeyim bu gün binmeyeyim otobüse. Yürüyorsun kulağında kulaklıklarınla. Sonra arkanda birisinin varlığını hissediyorsun. Dönüyorsun bakıyorsun, 20-25 yaşlarında bir erkek. Yol tek yön, aynı yere gideceğizdir diyorsun. Sonra onun sana yaklaştığını hissediyorsun. Hızlanıyorsun, seninle beraber hızlanıyor. Önüne geçsin diye yavaşlıyorsun, seninle beraber yavaşlıyor. Birilerini arıyorsun yanlız olmadığını bilsin diye. Etki etmiyor. Sonra sana kabuslarına konu olan o cümleyi söylüyor, merak etme ısırmam. Belki başkasına hafif bir cümle gibi geliyor ama sende o kadar büyük yaralar bırakıyor ki. Bağırarak ağlamak istiyorsun, nefesin daralıyor, bacakların seni taşımıyor, ellerin titriyor. Gözlerinde yaşlar aka aka eve gidiyorsun ve susuyorsun çünkü anlatamıyorsun ki. En başta da dediğim gibi insanların bir şeyleri anlaması için yaşaması gerekiyor, ben yaşadım anladım.
295 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.