Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
7.cilt
1637. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu: "Cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır: Biri, sığır kuyrukları gibi kırbaçlarla insanları döven bir topluluk. Diğeri, giyinmiş oldukları halde çıplak görünen ve öteki kadınları kendileri gibi giyinmeye zorlayan ve başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. İşte  bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar uzak mesafeden hissedilen  kokusunu bile alamazlar." Müslim, Cennet 52. Açıklamalar Kadın ve erkeklerin kendilerine özgü cinsel özelliklerini ve bunların tabiî gereği olarak giyim-kuşam biçimlerini, konuşma ve davranış şekillerini  korumaları en tabiî hareket tarzıdır. Ancak cinslerin yozlaşması demek olan karşı cinse özenme ve onlar gibi olmayı ne yazık ki belli bazı kesimler günümüzde çağdaşlık sanmakta ve bunu marifetmiş gibi yaygınlaştırmaya çalışmakta, bu  konuda medya da hiçbir dönemde görülmediği ölçüde bu işe çanak tutmaktadır. İşte böylesi bir ortamda yukarıdaki üç hadiste yer alan Resûl-i Ekrem Efendimiz'in lânet ve uyarısı ne kadar anlamlı ve yerindedir. Bu hadisler on beş asır öncesinden günümüze, gündemimize tutulmuş Peygamber ışığı niteliğindedir.
Komşumun 16 yaşında kızı parkta dini nikah kıydırmış
Nikah dini ve resmi diye ayrılmaz nikah bir tanedir. Usul ve uygulanışı vardır. Nikah kıyma yetiksi, toplum tarafından veya devlet tarafından belirlenmiş bağımız karı koca ilan edecek nikahı kıyanın bir kişi, nikahın kıyılmasına engel durumların ve kişilerin araştırılması , gerçek şahitler, İki tarafın rızası gibi durumlar aranır. Evliğin
Reklam
Evet İslâm dini güzel bir kılıkta gelip, Allah’ın dilediği kimselerin koluna girip cennete götürecektir.. Dünya da çok çirkin beli bükülmüş ihtiyar bir kadın kılığında görünecek.. Ve insanlara soracaklar: — Bunu tanıyor musunuz? diye. — Hayır, Allah’a bundan sığınırız... — İşte bu, birbirlerinizi kırdığınız, onu elde etmek için yek-diğerinize saldırdığınız dünyadır, diye tanıta­caklar..
Bence önemli bir konu
Yedinci edep: Hanımlara gerekli dini bilgileri öğretmelidir: Namaz, taha ret, hayız ve benzerleri gibi. Eğer öğretmezse, dışarı çıkıp başkasından öğ renmesi gerekir. Koca, karısına bunları öğretirse, kadın öğrenmek için dışarı çıkmamalıdır. Koca bu husūsta kusurlu davranırsa asi olur. Allah buyurur ki "Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu, cehennem ateşinden koruyunuz." En azından şu kadarını bilmelidir ki, güneş batmadan önce hayız kesilirse, ikindi nama zını, sabah olmadan önce kesilirse, yatsı namazını kazā etmelidir. Kadınların birçoğu bu meseleden habersizdir
İmam Buhari’nin küçüklüğünde gözleri görmemeye başlar. İmam Buhari’nin annesi ise gözyaşları ile Allah’a sürekli dua eder. Bir gün rüyasında Hz. İbrahim (aleyhisselam)’i görür. Hz. İbrahim (aleyhisselam) kendisine “Ey kadın! Allah oğlunun gözlerini, senin döktüğün gözyaşlarının ve Allah’a dua etmenin hürmetine geri bahşetmiştir.” “De ki: ‘Eğer duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin ki?..” (Furkan suresi 25/77)
İSLAM’DA KADININ DEĞERİ VE GÜNÜMÜZE KADAR GELEN UYGULAMALAR.
Eş'as bin Kays(ö.40/661)anlatıyor. Ben bir gece Halife Ömer’e misafir oldum. Gece yarısı baktım Ömer kalktı hanımını dövmeye başladı. Ben onları ayırdım. Ömer yatağına dönünce bana şunu söyledi. Ey Eş’as! Şunu benden öğren ki, ”Hanımını döven kocadan niçin dövdün diye sorulmaz” sözünü ben Muhammed’den işittim der. Hadisin anlamı şu: Koca
Reklam
İslam Kadın Fitne
İslam dünyasında kadın, zina suçunun işlenmesinde birinci derecede suçludur. Kadının yanında erkek olmadan dışarı çıkması suçtur. Kadın, ibadetini dahi evinin en karanlık odasında yapmalıdır. "Kadınlarınızın namaz kılacakları yerlerin en iyisi evlerinin en tenha yeridir: İmam Ahmed Müsned h.no 25944 Görüldüğü gibi ibadet ederken bile erkekler ile kadınları ayırmaktadır. Başka bir sahih hadis daha: "Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı bir fitne sebebi bırakmadım: (Buharı Nikah 17; Müslim Zikir 97 98.)
Toplumun sırtında kambur
Kılıç zoru ile bu millete kabul ettirilen bu din, hala zorlama ile kendisini ayakta tutmaktadır. Devlet desteği ile bu din yaşamaktadır. Zorlama hala devam etmektedir. Devlet okullarında zorunlu din dersi verilmektedir. Hatta din dersi de değil Sünni İslam dersi dayatılmaktadır. Diyanet denilen amacından sapmış bir kurum var ülkede. Yüz binin üzerinde cami, yüz elli bin civarı imam, müezzin, müftü, yurt içi ve yurt dışı görev yapan kadrolu boş boğaz insan sürüsü. Bunun yanında devlet desteği alan tarikat ve cemaatler. Ne ekonomiye ne sosyal yaşama, ne de ülke kalkınmasına hiç bir katkısı olmayan devasa bu kuruluş toplumun sırtında bir kambur olarak bulunmaktadır.
Ebû Bekir Kettânî diyor ki: "Rüyamda bir delikanlı gördüm. Bundan daha güzel bir delikanlı görmüş değildim. Kendisine, kim olduğunu sordum. O da bana 'takvâ' olduğunu söyledi. 'O hâlde sen nerede kalırsın?' diye sordum. O: 'Her üzüntülü ve duygulu kalbin içinde' diye cevapladı. Daha sonra döndüm ve baktım ki, bu defa karşımda simsiyah bir kadın duruyor. Kim olduğunu sordum. O, bir hastalık olduğunu söyledi. 'Peki, senin barınağın neresi?' diye sordum. O kadın: 'Hem şımarık ve hem şımarıklıktan dolayı mutlu kimselerin kalbinde yer ederim.' dedi. Bu rüyamın ardından hemen uyandım. Artık bundan böyle, kendimi tutamayacak mânâda gülünecek bir şey görmedikçe, gülmemeye çalıştım. Bu rüya beni uyardı."
6.cilt
1587. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kim, bir adamın karısını veya kölesini ayartıp aldatırsa bizden değildir." Ebû Dâvûd, Edeb 126. ... Burada yer almayan başka rivayetlerde olayın kahramanı olan Habbân'a,
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.