Evlilik, masallarda yaşanılan tozpembe bir hayata geçiş basamağı değildir; bilakis imtihan seyrinin değiştiği ve kulluk becerisini sergilemenin daha zorlu olduğu bir kulvardır. Kadın bilmelidir ki; Kendi his ve fikirleri ne denli girift ve hassas ise; erkeğinki de o denli sade, düz ve basittir. Kadının erkeği sevdiği gibi; erkek kadını sevemez. Eş adayını bu doğrultuda mihenge vurmalı ve romatizmine değil sabah namazına olan düşkünlüğüne göre ölçmelidir. İslam'a itaat edildiği müddetçe, kalpte sevgiyi ve huzuru yaratanın ALLAH olduğunu bilen Müslüman, mükemmel eşi bulmayı beklemez. Birlikte mükemmel bir yuva kurmaya gayret ederler.
Tesettür
BİRİNCİ HİKMET: Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünki kadınlar hilkaten zaîf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale maruz kalmamak için, fıtrî bir meyli var.
Sayfa 190 - Envâr Neşriyat •• (Yirmidördüncü Lem'a/1.Hikmet, 2.Hikmet, 3.Hikmet, 4.Hikmet)
Reklam
RİCA ETSEM PAYLAŞIR MISINIZ?
Açılması haram olan yerlerini açan ve güzelliklerini gösteren kadın, Allahü Teâlâ’dan utanıp haya etmez. Hayalı ve saliha bir kadın olmaya ehil değildir. O, terbiye kazandıran bir anne de değildir. Yüzünün güzelliklerini ve cisminin cazibe saçan yerlerini kıskanmayan kadın, ırzınâ ve şerefine de gevşek davranır. Hakka hiyânet eden kadın, halkın kendisine hiyânet edeceği yerlerde de dikkat etmez ve gevşek davranır.
Nurettin yıldız
Nurettin Yıldız'ı bilmeyeniniz yoktur. "Altı yaşındaki kızlar evlenebilir", "Kız çocukları 7-8 ya­şından itibaren tesettür şekli almalı", "3 yaşında kız çocukları amcalarının yanına külotla çıkmamalı", "Kız çocukları cehen­nem kadar risktir", "Çalışan kadın fuhuşa hazırlık yapan sürece destek oluyor" gibi fetvalarıyla tanınıyordu. Asansörde yabancı bir erkek ile kadının bir arada olması halvet şartını oluşturduğu ve yatak, yorgan ile battaniyenin şehvet uyandırabileceği şeklindeki sözleriyle, birçok kişiye "yok artık" dedirten hocadan bahsediyoruz. Baharat, ketçap, kahve, çay ve etin şehveti arttırdığını ifa­de ederek, özellikle gençlerin bu gıdaları tüketmemesi gerektiğini söyleyen dinciyi anlatıyoruz. Siz böyle bir şahsın devlette taraftarlarının olabileceğini düşünür müydünüz? Hele yargıda örgütlenebileceği aklınıza gelir miydi?
Tesettürün kadın özgürlüğü önünde bir engel oluşturduğu ve mahremiyet anlayışının gericilik olarak sürekli işlendiği bir dönemin zihinsel arka planında modernlik paradigmaları vardır. Bu da ailede ve toplumda kadın-erkek eşitliği, kadın üzerinden kışkırtılan cinsellik ve bu alandaki gevşeme ya da serbestlik, kadın bedeninin sömürüldüğü ve kadın mahremiyetinin kaldırılıp gözlerin beğenisine sunulduğu, bir başka ifadeyle gözün bedendeki sınırının kalktığı bir yapının egemenliğini ifade etmektedir. Kadını beceri ve üretkenliğinden yararlanmadan daha çok evin sıkıcı ortamından ve koca baskısından kurtarmayı hedefleyen toplumsal projeler sonucu kadın, tüm toplum kesimlerinin sömürüsüne açık bir figüre dönüşmüş durumdadır. Bu bağlamda geleneksel kadın tipinin giyimi ve rolleri değersizleştirilirken yeni bir kadın imajı oluşturulmaya çalışılmakta ve "yeni kadın" yüceltilmektedir. Bundan dindar çevrelerin bile etkilendiğini, İslâmi kıyafet defilelerinden, tesettür içinde bile kadın bedeninin çekiciliğini ortaya koyacak giysi tasarımlarından anlamaktayız. Bu zihniyetle üretilen elbiseye karşı klasik kıyafet isteyen genç kızlara söylenen "siz anne pardesüsü mü istiyorsunuz" şeklindeki ifadeleriyle psikolojik baskı ve sindirme politikası dahi izleyenler ortaya çıkmıştır. Bu söz, herhalde dindar kızları gericilikle, çağdışılıkla suçlamanın müslümancasıdır.
Tesettür artık, Müslüman kadın kıyafetinin adı olma seviyesini geçmiş ve Müslüman kadının cihadı durumuna gelmiştir.
Reklam
396 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.