128 syf.
7/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
"Susuşları ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümledir insan..." "İnsan kaybettikleriyle insandır..." "İnsan çokça hayat ve bir de ölümdür..." "Susuyor olmam, acı çekmediğim anlamına gelmez.." Tam 1000kitaplik alıntılar kabul ki güzel de... Kitaptaki olaylar camdan dışarı baktığımızda
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Ve Sen Kuş Olur GidersinTarık Tufan · Profil Yayınları · 20189,1bin okunma
58 syf.
10/10 puan verdi
ŞAİR EVLENMESİ - ŞİNASİ
(Tanzimat Edebiyatı) Şair evlenmesi edebiyatımızın batılı anlamda ilk tiyatrosu olarak kabul edilir. Görücü usulü evliliği eleştirir. Baş karakterimiz Müştak Bey, Kumru Hanımı beğenir ve onunla evlenmek ister. Mahalledeki tanıdığı kadınlar aracılığıyla bu aileye haber gönderir. Ancak nikahtan sonra işler istediği gibi gitmez. Müştak beye Kumru Hanımın yaşlı ve çirkin ablası Sakine hanımı getirirler ve onunla evlendiğini söylerler. Bunu duyan Müştak Beyin arakadaşı Hikmet Efendi nikahı kıyan kişi Ebüllaklaka'ya işleri düzeltmesi için rüşvet teklif eder. Ebüllaklaka bu teklifi kabul eder ve bu yanlış anlaşılmayı düzeltir.
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesi
KARAKTERLER -Müştak Bey -Kumru Hanım -Sakine Hanım -Ebüllaklaka -Hikmet Efendi -Atak Köse -Ziba Dudu
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202216,3bin okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
genel olarak şahane bulduğum bir fikir, özellikle birkaç hikayenin inceden bir ilham vericiliği vardı- her şeyden önce (haliyle) çok japon kültürüyle iç içe geçmiş alt tonları olan hikayeler bunlar, bu yüzden hepsinin bana geçtiğini söyleyemeyeceğim. altyapı ve arka plan farklılıklarından dolayı zannediyorum bazen daha 'damardan' vurması ihtiyacı duyuyorum, ya da bazıları fazla kısaydı, ya da bazıları fazla uzun. muhtemelen ingilizce okusaydım daha çok severdim.
Vahşi Kadınlar
Vahşi KadınlarAoko Matsuda · İthaki Yayınları · 2023112 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Lou Andreas-Salomé
Lou Andreas-Salomé
'nin
Arayışlar
Arayışlar
kitabı, kendi ayakları üstünde durmak isteyen, kimliğini sorgulayan, bir erkeğe teslim olmak istemeyen bir kadının yaşamını anlatmaktadır. Kitapta, kendini bir erkeğe bırakmak ve kendi yolunu çizme arasındaki gelgitlerin karakterimizin iç dünyasında yarattığı çatışmaya dahil oluyoruz. Adine, kuzeni Benno Frensdeeff'e aşık olur. Ve nişanlanırlar. Ancak bu nişanlılık dönemleri sancılı geçmektedir. İşinden ve hayata karşı sert duruşundan ödün vermeyen Benno, tüm fedekarlıkları Adine'den beklemektedir. Kendini sorgulamaya başlayan Adine, Benno'dan ayrılıp, bir diğer tutkusu olan ressamlık için Paris'e gider ve kendisine bir atölye kurar. Ressamlıkta başarılı olan Adine'in, uzun süre sonra karşılaştığı Benno'nun onu nasıl etkileyeceğini, içinde geçmişe dair nasıl düşünceler oluşturacağını Salomé'nin kaleminden okuyoruz. Karakterlerine kendi hayatının yansımalarını veren yazar, genelde güçlü, bağımsız, özgürlükçü kadın karakterler oluşturmuştur. Erkeklerin kadınlar üstündeki tam egemeliğini sorgulayan Salomé, bunu hiçbir kadın hakkından söz edilmeyen 1898 yılında yapmıştır. Kısa ve öz bir eser. Okumak için şans verilebilir..
Arayışlar
ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,6bin okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı okurken kadınlar hakkındaki fikirler yazarın fikri mi diye düşündüm. Lale'ye taktıkları lakabı hiç sevmedim. Şaşkın bakkalın anılması güzeldi. Bu iki kitapta da çok güzel yazılacak konu var ama yeterince kullanılmamış. Sonu gelince ee ne oldu ? Boşluk mu var? yarım mı kalmış hissi oldu? Bence bir sonu bağlayamamış ya da sıkılıp bitirmeye çalışmış. Yabancı kelimelerden dolayı okuması çok zor.
Tatarcık
TatarcıkHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2019517 okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
"Kadınların zihinsel olsun bedensel olsun, büyük işler için yaratılmamış olduklarını anlamak için görüntülerine bakmak yeterlidir. Onlar hayatın cefasını yaptıklarıyla değil katlandıklarıyla çekerler - borçlarını doğum sancılarıyla, doğurdukları çocuğu bakıp büyütmeleriyle, sabırlı ve neşeli bir yoldaş (refik) olmaları gereken erkeğe itaatleriyle öderler. Onlar için değildir en yoğun istıraplar ve neşeler, büyük güç ve metanet gösterileri değildir onların payına düşen. Onların hayatı erkeğinkinden daha sakin, daha yumuşak ve daha önemsiz bir şekilde sürmeli ve esas itibariyle ne çok fazla mutlu ne çok fazla mutsuz olmalılar." (Sayfa 8) Böyle korkunç bir görüş ile başlaması başta kadınlar olmak üzere herkesi şaşırtıyor ve sayfa 30'a kadar devam ediyor. Schopenhauer'ın kadınlar hakkındaki düşünceleri -kanımca kendi yaşantısındaki problemler ile bağlantılı bir süreç izlemiş. Aksi halde bu kadar zeki bir insanın "yobaz" denecek kadar düşük bir seviye düşünce içerisinde olması normal değil ancak bunu görmezden gelip 31.sayfa itibariyle anlattığı "Cinsel Aşkın Metafiziği"ni okuyun derim. Nokta atışı yaptığı çok fazla konu var. Kitap benim için farklı bir deneyim oldu. İlk kısmını çöpe attım, kalan kısmı duvara astım..
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)Arthur Schopenhauer · Say Yayınları · 202013,5bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.