Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tarık Tufan - Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Yazarlar ilk romanlarında kendilerini anlatır der Attila İlhan.  Hatta bu yüzden ilk yazdığı romanını hiç bir zaman bastırmamıştır. Fakat her yazar böyle yapmaz. Bazı yazarlar kendilerini anlattıkları bu ilk romanlarını okuyucuya sunmaktan çekinmez. Mesela bu cesur yazarlardan biri de Tarık Tufan’dır.  İlk kitabı Kekeme Çocuklar Korosu’ndan
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Ve Sen Kuş Olur GidersinTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20209bin okunma
396 syf.
10/10 puan verdi
Merhabalar #kilittaşı Kadın düşmanlığının her taşın altından çıktığı bir dünyada, onun gücüne güç katmak yerine kadınlardan yana olmak demek bence kadın dayanışması. Feminist ahlak diye birşey olacaksa, kadın dayanışmasından ibaret olabilir ancak. Ne bir fazla, ne bir eksik. Başka kadınları, kadınlığın türlü çeşit halleri olduğunu bilerek, bu
Kilit Taşı
Kilit TaşıSema Soykan · Alfa Yayınları · 2022270 okunma
Reklam
388 syf.
8/10 puan verdi
1402 yılları Timur ile Yıldırım Beyazıt arasındaki başlayan Tarihimizde Ankara savaşı olarakta bilinen büyük savaşta Tatar kızı savaşçı Zaya,Çelik dövücü ustası Teo,Norveçli Afrid,Sırp asıllı baba Eyüp' un oğlu Zoran,Cenevizli korsan Giovanni,Yıdırım Beyazıt''ın oğlu Musa ,Paralı asker Giovanni'nin baş düşmanı Stefano ile savaşın insanlar üzerinde yaratığı psikolojik travmaları, tahtlar, ganimetler uğruna oğul demeden, kardeş demeden nasıl cana kıyildığını göreceksiniz. Talan edilen,yakılan köyler, çoluk çocuk demeden kılıçtan geçirilen insanlar, tecavüze uğrayan kadınlar ve Timur'un ele geçiremediği Osmanlı hazine sandığı... Savaşın gölgesinde filizlenen aşklar,oğlu yaşasın diye ölen şehzade kıyafetini oğluna giydirip hayatını feda eden baba, tecavüze uğrayıp hamile kalma korkusuyla doğurganlığına son veren bir kadın kitabı okudukça bir kez daha hiç bir savaşın kazananı olmadığı gibi kayıpların getirdiği acıların tarifi olmadığını bir kez daha duyumsuyorsunuz... Sizde tarihin bu önemli savaşını kurguyla harmanlandırılmış anlatısıyla hafızalarımızda kalan bir dönemin tarihine tekrar tanıklık etmek için okuyun..
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Diyarın Kıyameti : Filin Gazabı
Diyarın Kıyameti : Filin GazabıOktay Volkan Alkaya · Kanon Kitap · 202416 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kadın!
Bence Schopenhauer günümüzde yaşasa ve bu kitabı günümüzde yazmış olsaydı kadınlar ile ilgili aynı fikirlerin savunucusu olacağını sanmıyorum. Kadınların doğru düzgün eğitim alamadıkları, ikinci sınıf insan muamelesi gördükleri, sosyal ve siyasal hiç bir hak elde edemedikleri, kendi paralarını kazanamadıkları, sadece erkeklerin eğlencesi ve üremesi için bir araç olarak görüldükleri bir dönemde kadınlara övgüler yağdırmasını beklemek saçma olur. O yüzden kadın düşmanlığını günümüz kadınlarının haklarını elde edip, eğitimlerini istedikleri alan üzerinde yaptıklarını göremediğine yoruyorum. Kadın erkek arasındaki aşk ilişkisi ile ilgili fikirlerinde de doğru noktalar olmakla birlikte biraz sığ bir bakış açısı olarak değerlendirdim.
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)Arthur Schopenhauer · Say Yayınları · 202013,4bin okunma
223 syf.
·
Puan vermedi
“Konuşmak istiyorum” dedi. Konuştu. Onu dileyin. Okuyun. Anlatın. Yaşatın! Bir insanın kelimeleri içinde tutması, nefesini yağlı urgan yerine koyması o kadar zor ki... Boğazınıza bir şey asıllıdır, yumru hissedersiniz ama nefes alamazsınız, boğuluyorum dersiniz ama bunu fiziksel anlatamazsınız. Zordur hem arkada durmak hem de arkada gölge
Konuşmak İstiyorum
Konuşmak İstiyorumDomitila Chúngara · Belge Yayınları · 19861 okunma
280 syf.
2/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Hiçliğin kitabı yazılsa bu kitap olurmuş... 275 sayfa boyunca hiç mi bir şey olmaz? Aşırı sıkıldım, hatta bazı yerler beni delirtti. "Kadınlar düşünmeye uygun canlılar değildir" veya işte "ay bir erkek kadar oturaklı birisiniz size saygı duydum," "düşünmek kadına aykırıdır?" Ve bu kitabın yazarı BİR KADIN. Konu da yok zaten, İtalya'da bir şato görüyorlar, iki kişi bu işin altından kalkamayız diye iki kişi daha buluyorlar bu. Daha sonrasında kocam da, kocam diye ölen bir kadın kocasına mektup yazıyor, gel diye. Diğerlerine sormadan.. O sorunca diğerlerini de gazlıyor. Çok gereksiz bir kitaptı, okumasam daha iyi olurdu...
Büyülü Nisan
Büyülü NisanElizabeth Von Arnim · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021522 okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
Kitap, 20. yüzyılın başlarında Amerika'ya göç eden fotoğrafla eşlenmiş Japon gelinlerin hikayesini anlatıyor. Bu kadınlar, hiç tanımadıkları erkeklerle evlenmek üzere yola çıkıyorlar ve Amerika'ya vardıklarında kendilerini büyük bir hayal kırıklığı içerisinde buluyorlar. Beklentilerinin aksine, kocaları çoğunlukla düşük gelirli işler yapan, fakir ve zor şartlarda yaşayan erkeklerdir. Hiç de öyle fotoğrafta göründükleri gibi de değillerdir Kitap, Japon kadınların Amerika'daki zor hayatlarını, çocuk yetiştirme mücadelelerini ve Pearl Harbor saldırısının ardından yaşadıkları toplama kamplarını ele alıyor. Yazarın ritmik ve tekrarlayan cümle yapısı, okuyucuyu bir tür meditasyona çeker gibi, hikayenin içine derinlemesine dahil ediyor. Anlatım tarzı, kitap boyunca süregiden bir hipnotik akış yaratmış. Tekrarlayan ritmik cümleler, kitabın nasıl aktığını bile anlamadan okumanızı sağlıyor. Yazar, bu hikayeyi anlatırken alışılmadık bir anlatım tarzı kullanıyor. Kitap, tüm kadınların birlikte konuştuğu bir “biz” diliyle yazılmış. Bu anlatım tarzı, okuyucuyu bu kadınların deneyimlerine daha derinden dahil edip, bireysel karakterlerden ziyade topluluğun genel deneyimine odaklanmasını sağlamış. Bu tarzda yazılmış bir kitap daha önce hiç okumamıştım. Benim için farklı bir deneyim oldu. Ben kitabı beğendim ancak bu anlatım tarzından dolayı okurları ikiye bölecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Okumayı düşünürseniz kitabın yazılış şeklini göz ardı etmemenizi öneririm
Tavan Arasındaki Buda
Tavan Arasındaki BudaJulie Otsuka · Domingo Yayınevi · 2018627 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
Görme gözlerle ilgili bir konu değildir, diğer duyularla da görmemiz gerekir…
~~~İşte kural: Açıklanamayan şeyler unutulmalıdır. Güneş ışığı, görünür dünyanın işleyişini sürekli olarak düzenler. Yabancılık, gölgelerden bizi izler...~~~ 2018 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Olga Tokarczuk, ödül aldıktan sonra yazdığı ilk romanı Empusyon'la bir başka Nobelli yazar Thomas Mann'ın Büyülü Dağ'ına edebi bir selam
Empusyon
EmpusyonOlga Tokarczuk · Timaş Yayınları · 202417 okunma
195 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
cehaletin kokusu
Bu kitap toplumsal gerçekliğin en iyi örneklerinden biri. Okurken o zamandan bu zamana çokta bir şeyin değişmediğini görüyoruz.kısaca biraz kitaptan bahsedeyim; köylülerin gözünde öğretmenin saygın bir yere sahip olamadığına dair bakış açısını gösteriyor.çünkü onlara öğretmen gavur işi geliyor, öğrettikleri de gavur icadı. Pek istemiyorlar, o
Bizim Köy
Bizim KöyMahmut Makal · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,205 okunma
177 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Değişmeyen Toplumlar ve Biçare Kadınlar
Hüseyin Rahmi'nin önsözünde söylediği gibi, tiyatro olarak yazılması ancak roman gibi okunabilen bir eser. Yazar toplumsal bir sorun ve cinsiyet eşitsizliğine değinmiştir. Eser o dönemlerde de günümüzde olduğu gibi kadınların rızasının nasıl hiçe sayıldığından, kadınların namusunun bir çift sözle aslı araştırılmadan, ne kadar kolay kirletilebileceğini bizlere anlatıyor. Tacize, tecavüze uğrayan bir kadının sesini çıkaramaması da oldukça acı bir durum. Bunun sebebi ise sesini çıkarsa dahi namusu kirlenecek olanın yine kendisi olması. Kitap bir tecavüz öyküsü değil. Olay örgüsü buna bağlı değil. Ancak genel olarak kadınları yok sayan bir toplumun ne kadar acımasız olabileceğini bizlere acı bir gerçeklikle anlatmış Gürpınar. Bu tarz sorunlar günümüzde de ne yazık ki hâlâ devam etmekte. Bu tür kitapları okurken bile en çok can acıtan şey de bu. Onca yıl geçmiş, onca şey yaşanmış, insanlık ilerlemiş, medeniyetler gelişmiş ancak toplumumuz bir arpa boyu yol katedememiş. Evet belki yasalar değişti, belki eskiye nazaran kadınları daha iyi koruyan bir yasaya sahibiz ancak sorun sadece yasalar değil. Sorun içerisinde yaşadığımız toplum. Bunca yıl bir şey değişmediğini görünce de insanın geleceğe dair umudu kalmıyor ne yazık ki.
Hazan Bülbülü
Hazan BülbülüHüseyin Rahmi Gürpınar · İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,557 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.