Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendi öz benliğini bulmak…
Belki bir şey üzerinde çok yoğunlaştık. Belki de bir şeyle çok yıprandık. Belki çok sevildik. Belki az sevildik. Belki çok çalıştık. Belki az çalıştık. Tüm bunların bedeli çok ağırdır. “Çok fazla” karşısında giderek kururuz, kalplerimiz yorulur, enerjilerimiz boşalmaya başlar ve içimizde gizemli bir özlem yükselir.
Dostluğumuzu erkeklere karşı oluşturmadık, kadınlar olarak kendi çıkarlarımızı korumak için oluşturduk.
Sayfa 28 - bgst Yayınları, pdfKitabı okuyor
Reklam
Ortalama bir erkek ile kadının eğitimindeki farklar yeterince büyüktür ama bunlar çoğunlukla erkek açısından sorun yaratmaz, erkek zaten kendi görüşleriyle yaşamayı sürdürür. Kadınsa muhtemelen evlilik hayatının farklı olacağını hayal etmiştir; ama onun neyi hayal ettiğinin, neyi bilmediğinin ya da neyi tercih edeceğinin bir önemi yoktur.
Hayatta çok fazla acı var ve kaçınabileceğimiz tek acı belki de acıdan kaçınmaya çalışmamızdan kaynaklanan acı.
İşlevsizleşmiş ailelerde büyüyen kadınların birincil kaçınma yöntemleri aşırı sevmekken, işkolikler de benzer ailelerden gelen erkeklerin kendilerinden kaçınmak için sıklıkla başvurdukları bir yöntemdir.
Birini yönlendirerek, teşvik ederek ya da zorlayarak değiştirmeye cabalamadan olduğu gibi kabullenmek, çok üst düzeyde bir sevgi biçimidir.
Reklam
“Liebesfreud (aşk sevinci) ve Liebesleid (aşk acısı) konusunda kadınlar erkeklerden daha çok özbilinçlidirler.”
Sayfa 88 - Say yayınlarıKitabı okuyor
“Sanki soyut bir şey, bu insanları kendileri için insan hakları ya da eşit ücretler talep ettikleri aynı koşulsuz ve kesin enerjiyle, kadınlar ve erkekler için aynı cinsel özgürlüğün istemekten alıkoymaktadır. Böyle bir duraksamanın nedenleri nedir? Neden kadınların erkeklerinki gibi özgür bir cinsel yaşam için aynı hakları olamaz? Neden evlenmemiş bir kızın bekâr”“bir erkek gibi istediği kadar gönül serüveni yaşama hakkı yoktur?”
Sayfa 82 - Say yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Kadınlar eskisi gibi değil." "Dişlerimiz var artık."
Anneler, babalar... Yalnız bırakmayın şu gençleri ne olur!
"Bu çocuklar konuşmak istiyorlar; dertleşmek, bilmediklerini öğrenmek istiyorlar. Kiminle konuşsunalr? Arkadaşlarıyla mı? Onlardan ne öğrenecek. Onlar da konuşmaya muhtaç. Bu çocukları saçıyla, sakalıyla, dualarıyla baş başa bırakıp, onlarla dertleşin. Bana anlattıkları sorunları, rahatça size de anlatsınlar. Öğüt verin onlara. Onlar bir güvene, bir desteğe, deneyimli insanların öğütlerine muhtaç."
Neden?
"Oysa öğretmenlik dünyadaki en önemli mesleklerden biri. Düşünsenize, yarınımızı oluşturacak beyinleri yetiştiriyorlar. Bir anlamda ülkenin yarınını hazırlıyorlar."
Kadınlar, kadınlara kötü davranıyor. Kadınlar, kadınları sevmiyor.
Sayfa 117 - Kapra yayınlarıKitabı okudu
Une Saison En Enfer
Önlem aldım toplumsal düzene karşı. Uzaklaştım. Ey büyücü kadınlar, ey yoksulluk, ey kin, hazinem sizlere emanet edildi! Başardım aklımın arınmasını bütün insancıl umutlardan. Bir yırtıcı hayvanin sessiz sıçrayışıyla üzerine çullandım her kıvancın; boğazlamak için onları.
Sayfa 83
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.