Bir kadın hangi kültürden etkiler taşırsa taşısın, vahşi ve kadın sözcüklerini sezgileri yoluyla anlar. Kadınlar bu sözcükleri işittiklerinde zihinlerinde çok ama çok eski bir anı canlanır ve yaşama geri döner. Bu anı , vahşi kadınsılıkla aramızdaki mutlak , inkar edilemez ve değiştirilemez akrabalığımıza ilişkindir; ihmalden ötürü hayalete dönüşmüş, aşırı evcilleştirme nedeniyle mezara gömülmüş, içinde yaşanılan kültür tarafından yasadışı ilan edilmiş ya da artık hiç anlaşılmayan bir ilişki olabilir bu. Kadının adlarını unutmuş olabiliriz, bize seslendiğinde yanıt vermeyebiliriz, ama onu iliklerimizden tanırız ve özleriz; onun bize , bizim de ona ait olduğumuzu biliriz.
Sayfa 19 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Baltasar mutfak tarafından bir mırıltı işitiyor, annesinin sesi, Blimunda'nın sesi, kah biri, kah diğeri konuşuyor, henüz tanıştılar ama şimdiden birbirlerine söyleyecek çok şeyleri var, kadınların büyük, bitmek bilmez sohbeti bu, ipe sapa gelmez diye düşünür erkekler ama dünyayı yörüngesinde sıkı sıkıya tutanın bu sohbet olduğunun farkında değillerdir, eğer kadınlar birbirleriyle konuşmasalardı erkekler evin ve gezegenin anlamını çoktan yitirmiş olurlardı.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Yıllar sonra bir gün mutfak ve oturma odasının yerlerini sildikten sonra,en güzel ipek bluzunu giydi,uzun eteğini düğümledi ve iri şapkasını iğneledi.Kocasının çiftesini ağzının tavanına dayadı ve ettiği çekti.Onun önce neden yerleri yıkadığını yaşayan her kadın bilir.
TEFSİR KÜLLİYATINDA KADIN TASAVVURU
Şüphesiz kadın, erkeğe nispetle daha naif ve nazik, daha hassas ve kırılgan bir tabiata sahiptir. Ancak bunlar birer kusur ve eksiklik değil, yaratılış özellikleridir. Hatta kadını kadın yapan, onu cins-i latif kılan hususiyetlerdir. Ne var ki kadının doğasıyla ilgili bu özellikler bazı ayetlerin tefsirinde birer nakisa(eksiklik) olarak
Oysa aşkın güven­cesi olmaz, aşksız gerçek bir yuva da olmaz, olamaz. Aşkın meyvesi olmayan bir çocuk doğurulmamalıdır; aşk olma­dan gerçek bir kadın bir adamla ilişkiye giremez. Aşkın ço­cuğa güvence sağlamak açısından yeterli malzeme sağlama­dığı korkusu tamamen modası geçmiş bir fikirdir. Ben, ka­dınlar kendi kurtuluşlarının altına imzalarını attıklarında, kadının ilk bağımsızlık bildirgesinin, cebinde ne kadar pa­ra olduğuna bakarak değil, kalbi ve zihnine duyduğu hay­ranlıkla bir erkeği sevmek olacağına inanıyorum. Kadının ikinci bağımsızlık bildirgesi de, dış dünyayı araya sokmadan kendi aşkının peşine takılma hakkına sahip çıkması olacaktır. Üçüncü ve en önemli bildirgeyse, mutlak bir hak olan özgürce annelik hakkının tanınmasıdır. Çocuğun güvenliği işte ancak böyle bir kadınla, onunla aynı derecede özgür olan bir babayla sağlanabilir. Bu insan­lar, insan bitkisinin nadide bir çiçek olarak boy atıp büyü­yebileceği bir atmosfer yaratabilecek uyuma, kuvvete ve akla sahip olacaklardır.
Agora Kitaplığı, 1. Basım, Ağustos 2006Kitabı okudu
Kadınların sevincini tuzağa düşüren sorunların her zaman değişseceğini ve farklı kılıklarda görünebileceğini anlamalıyız; neyse ki, yüreğin zorunlu tüm eylemleri için gereken libido ve mutlak dayanma gücü kendi öz doğalarımızda mevcuttur.
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.