Bazı kitapları okuyup bitirdiğinizde üstünüze garip bir duygu çöker.Kendinizi olayların içinden çekip çıkarmak, kahramanlarla kurduğunuz özdeşlikten sıyrılmak zaman alır. İnce Memed, Anna Karenina, Martin Eden,Karamazof Kardeşler böyle kitaplardır benim için.
John Steinbeck, İrlanda asıllı,Amerikan yazardır. Nobel ödüllü,Pulitzer kurgu ödülü sahibidir. Bizler onu daha çok Fareler ve İnsanlar,Gazap Üzümleri romanlarıyla tanırız.
“Cennetin Doğusu” yazarın bütün kitaplarımın toplamı dediği hacimli sayılabilecek bir roman. Romanın mekanı Kaliforniya’da bulunan Salinas Vadisi.
Kitap iki hikaye üzerine kurulu desek abartı olmaz sanırım. Birincisi Adem’in cennetten kovulması,bir diğeri ise Kabil’in Habil’i öldürmesidir. Bu iki hikaye insanoğlunun yazgısı olmuştur.
Bu iki hikaye şu soruyla devam eder. Kötü olan kötü müdür? Kötü olanın iyiye evrilme şansı,ihtimali yok mudur. Kitabın kapak resmi de bu sorunun başka bir yolla ifadesi gibidir.
Roman birinci dünya savaşına kadar devam eden bir süreci anlatıyor. Salinas vadisinde yaşanan sosyal,ekonomik vb değişimleri. Ve tabi ki vadi insanlarının hikayelerini.
Roman kahramanlarında Samuel Hamilton’u seveceksiniz. O umudun, eşi Liza körükörüne de olsa sarsılmaz bir inanışın temsilcisidir.
Kitaptan içinde yaşadığımız zamanı da özetleyen bir alıntıyla bitireyim. “Dünyada müthiş bir gerilim var, kopma noktasına yaklaşan bir gerilim; insanlar mutsuz, kafalar karışık.”(Syf:145)
