Kahve falının bu iyiliği vardır; Cenab-ı Hakk’ın görünmez mürekkeple alnımıza yazdığı kaderin aksine, kahvenin telveyle yazdığı kader daima yıkanıp akıtılabilir.
Vahdettin içini kontrol etti. Her şey yerli yerindeydi; rahat bir nefes alarak kamarasına döndü; valizde muhteşem altın kahve takımlarıyla toplama fırsatı bulabildiği mücevherleri bulunuyordu.
Bir saat sonra Vahdettin bir İngiliz savaş gemisinin içinde, iradesiz, gevşek ve dehşete kapılmış yaşlı bir adamın sonuna ulaşmak üzere, Türkiye’den uzaklaşmış bulunuyordu.
Sonra döndü ve kahve getirmeleri için seslendi. Köşeye kıstırılmışlık duygularının yarattığı gerilimle yine kahveyi getiren çavuş, Lazlar, kurmayları dâhil herkese küfretti ama sesine yeni, yumuşak bir ton yerleşmişti.
Matem.
Bu, hayatın bir parçasıydı ve anma geleneklerini uygulayarak yas tutmak unutmamamızı sağlıyordu.
Sayfa 115Kitabı okudu
Ayçiçeğinin ta Amerika’dan geldiğine inandıramazsınız beni. Olacak iş mi? Hadi tütün, çay, kahve, neyse... Çocukluğumuzda bile bilirdik, kahve Yemen’den gelir. Üstelik türküsü de vardır. Eh, şimdi de Güney Amerika’dan ayçiçeği tohumu getirmeye kalksınlar, değer mi yani?
Sayfa 18Kitabı okuyor
