gördüm ama fausta, ne acı şeyler var şu yaşamda. ne ürkütücü şeyler var. bunları bilmeli. ama sakın korkutmasın seni bunlar
Gördüm ama Fausta, ne acı şeyler var şu yaşamda. Ne ürkütücü şeyler var. Bunları bilmeli. Ama sakın korkutmasın seni bunlar.
Sayfa 21Kitabı okudu
... Ah O'Hara, senin sevmek istediğini, birini benimsemek istediğini öyle iyi anlıyorum ki...
Sayfa 15Kitabı okudu
Artık yalnızdım, geceyi tanıdım.
Sayfa 6Kitabı okudu
Geceyi Tanıdım
Gece nah işte orada duruyordu. Başladı başlayacaktı. Ne büyüktü gece, hey Tanrım. Oracıktaydı, başladı başlayacaktı. Geceye giriş için bilet kesmiyorlardı. Geceye girerken kimlik istemiyorlardı.
Gece aman çok koyuydu, yoğundu. Bir yandan da aydınlıktı, şıkır şıkırdı. Ay tamamdı, yıldızlar tamamdı. Kimi zaman kan gibi ılıktı, kimi zaman öyle de bir soğuktu. Bunu anlatmak güçtü.
Makinemiz, icadımız, tekniğimiz yok ama keyfimiz var :/
Fransa’da bizi neredeyse tepelerinde gezdiriyorlardı ama içimizdeki hüznü anlamlarına imkân yoktu. Bizim bunlara yetişmemize imkân olmadığını, dünyanın ilim çağını kaçırdığımızı en acı şekilde görüyorduk. Osmanlı pavyonunda halılar, şamdanlar, ipekliler, çuhalar üstüne altın ya da gümüş işlemeli örtüler, armalı silahlar, seccadeler sergilenirken bir de milli kiyafetli Türk delikanlıların 'Buyurun bir kahve için,' diyerek gelip geçeni buyur ettiği bir Osmanlı kahvehanesi açılmıştı. Burada Türk kahvesi içilip çubuk tüttürülüyordu. Bizim makinemiz, icadımız, tekniğimiz yoktu ama Şark'a mahsus keyiflerimiz vardı.”
Sayfa 232Kitabı okudu
Petrova'da bir genç kız annesinin gözü önünde kirletildi. Bu hale tahammül edemeyen annesi aniden bir tüfek eline geçirerek Bulgara ateş etti. Bu hareket umumî ve gaddarrâne bir katliama sebep oldu.Bütün kadınlar ve genç kızlar bir kahvehane kapatılarak yakıldı.
Yüzbinlereice misalden ancak bir kaçını zikretmekle iktifa ediyoruz. Asırlarca namusu için yaşıyan ve ona toz kondurmayan Türk Kadınlarının başına gelen bu felaketleri bizi uyandırmalıdır.
Vatanlarını korumayanlar , vatanıyla birlikte bu şekilde en mukaddes varlıklarını da tecavüzden koruyamazlar .
Çevrenizi iyi öğrenmek zorundasınız. Vatanınızı çok iyi öğrenmek zorundasınız. Vatanını bilmeyen, onu sevmeyenin dünya vatandaşlığı, insanseverliği ya “hamakatin tekrarlattığı bir slogandır,” ya da “kahvehane ve meyhane mürailiğidir.”
Sayfa 284Kitabı okudu
