Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Râbıta her işte öncüdür. Hususiyle zikre çalışmada yardımcı ve ulaştırıcıdır. Allâh'ın has halvet odası olan kalbi, nefsanî kirliliklerden ve şeytanî kıyafetlerden temizler. Sultan derecesinde üstün zikrin gelmesine istidat doğması için ona başvurulmuştur.
Yalnız kalbî (içten) zikir ki, lisanın onda haz ve yeri yoktur. İşte bizim yolumuz, Nakşîlik tarikatına mahsus zikir budur.
Reklam
Rabıta
Seyyid Sibğatullah Arvâsî hazretleri de (k.s) Zikir kalbi arındırır, rabıta kalbe yükselme verir. Kâmil velilerin sohbetleri kırmızı Yakut gibidir. Dünyayı gezsen böyle bir yakuta rastlamazsın buyurmuştur.
Rabıta; Sözde bu öze ermişlerle kurulan mana alemi ve mana kanalı ile kurulan bağa deniyor. Etrafımızı saran Televizyon radyo kanalları örneği bu frekans alanlarını anlamamızda yardımcı olmaktadırlar. Kimin alıcısı ne kadar kuvvetli ise aynı frekans alanında birleşiyorlar ve beraber içiyorlar aşk şarabını! Oysa bu kanallardan nasiplenenler akıllarını ipotek edip kendilerini o boyutlara hapis etmektedirler. Kısaca birbirlerini Kendi zanlarıyla kendi zanlarında kendi kendilerini hipnoz etmektedirler. "Allah, akıllarını kullanmayanların kalpleri üzerine manevi pislik yağdırır."(Yunus100) Yaşarken kalbi ölülerin varlığından, yani hakikatten perdeli kişilerin varlığından bahseder kitabımız.
“Edep ve hayâsı az olanda takvâ da fakirleşir. Takvâsı fakirleşenin ise kalbi ölür.”
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Minhacüs Seni
Kıymetli Gavs-i Sâni Hz.’nin (k.s) tek kitabı el-Minhacüs-Senî tasavvufa merakı olan, ayetlerden sünnetlerden delillerle tasavvufu öğrenmek isteyen, tasavvuf erbablarının seyr-i sülûk yolundaki hatme-rabıta-vird gibi nefsi tezkiye ve kalbi tasfiye yollarını öğrenmek isteyenlerin başucu kitabı. Hatta tek başına bu kitap bile yeterli diyebiliri, öyle kıymetli bir eser. “Tasavvuf, ilimlerin en şereflisidir.” Buyuruyor Gavs-i Sani Hz. (K.s) Bizlere de gösterdikleri yolu takip etmek düşüyor. “Ne gerek var tasavvufa, kitap bize yeter” diyen kardeşlere İmam Mâlik Hz.nin (r.a) bir sözünü hatırlatıp sözümü bitiriyorum. •” Her kim ki tasavvuf terbiyesi alır fakat fıkıh öğrenmezse, o kişi zındık olur. Her kim fıkıh öğrenir fakat tasavvuf terbiyesi almazsa, o kişi fâsık olur. Her kim de ikisini bir araya toplarsa, o kişi hakikat ehli olur.”• Naçizane Mekteb-i Dergâh öğrencileri için hazırladığım notlarımı instagram hesabımda paylaşıyorum. Umarım faydası olur. @tugcedemirtas1 takip edebilirsiniz.
El Minhacüs Seni
El Minhacüs SeniŞeyh Seyyid Abdulbaki Elhüseyni · Semerkand Yayınları · 2022152 okunma
Reklam
Ubeydullah Ahrar Hazretleri
"...Kalbi mal-mülk gibi dünyevî şeylere bağlı olan ve bunları düşünen kişi kâfir olmuyor da, kalbi (kamil) bir mü'mine bağlamak (ve ona muhabbet duymak), niçin küfre sebep olsun? Üstelik gönlü mânevî rehberlere bağlı olmayan insanların; "Tabiat boşluk kabul etmez." hakikati sebebiyle, yanlış örneklerin peşine takılmaları da kuvvetle muhtemeldir. Nitekim; "Hak ile meşgul olmayan kalbi, bâtıl işgal eder." denilmiştir. Velhâsıl râbıta; müridin mürşidine duyduğu muhabbeti dâimâ gönlünde tâze tutarak onun salih amellerini ve güzel hâllerini taklide çalış- masından ibarettir. Zira sâlih zâtların sohbet ve irşadları kadar, muhabbetleri de tesirli ve faydalıdır...
Rabıta
Hz. Ali, Hz. Peygamber'in gözleri kapalı ve yüksek sesle yaptığı bu zikri can ve gönül ku- lağı ile gerçek bir iråde ve tam teslimiyet içerisinde din- ledikten sonra Hz. Peygamber'den feyz ve irşåd talep et- tiler ve nefsi temizlemek, kalbi açmak, ruhu cilâlamak ve sırrı keşf etmek için Hz. Peygamber ne şekilde zikretmişse o şekil ve hâl üzere üç kere "là ilahe illallah" dediler. Hz. Peygamber ise telkîn, irşåd ve kemâlât vermek maksadıyla kendisini dinlediler. Hz. Ali, Allah'ı bu şekilde zikretti. O esnada "fe fetahallahu kalbehu ve rá à mâ ra â" sırrına erdi. Yani o mecliste ve o vakitte Allah'ı zikretmekle Hz. Ali'nin kalbi açıldı, Allah'ın feyzi ve Resûlullah'ın irşadı ile gördüğünü gördü ve bildiğini bildi.
Ramazân-ı şerîf takarrub ediyor. Tedârik görmelisiniz. Tedariki ise azıcık kalbi zikr ile nûrlandırmakdır ki, ramazanın yümn ü bereketi müşâhede edilsin. Göz açılmayınca tabi'î elvân müşâhede edilmez. Gâfil uyanmadıkça yakazanın hâlini bilmez. Eğer kalb azıcık zikr ile münevver olur ise ramazân-ı şerîfin gecelerine mahsûs eltâf-ı sübhâniye gündüzlerine münhasır ihsanât-ı ilahiye fark ediliyor.
"Herhangi bir işi, severek ve kalbi istila edecek şekilde düşünmek o işi yapmak gibi insana tesir eder. İyilikleri düşünmek iyi, kötüleri hayal etmekse kötüdür."
Reklam
Rabıta'nın gayesi, kalbi lüzumsuz dünyevi düşüncelerden temizlemek, maddi uzaklık olsa bile şeyhinin manevi yakınlığını elde ederek onun ruhaniyetinden istifade etmektir.
Sayfa 132 - Foliant YayıncılıkKitabı okudu
İnsan sevip ünsiyet etmeye ve gönlünü bağlamaya meyillidir. Bu yönden bakıldığında dünyada râbıta etmeyen hiçbir kimse bulamazsınız. Herkes râbıta ediyor ama kimlere? Artistlere, dostuna, düşmanına. İnsan en çok sevdiğine ve sevmediğine râbıta eder. Bunların hepsi kalbi harap eden şeylerdir. Bunlardan kurtulup, güzel hallerle hallenmek için kalbi muhabbet râbıtası ile bir Allâh dostuna bağlamalıdır.
Râbıta üzere zikrullâha devam etmek uyandırır kalbi. Kalp uyanınca değil taştan, topraktan olan dünyaya, altından ve gümüşten olan bir dünya bile görse bakmaz, tesirlenmez.
Hazreti Ali'nin Son Öğütleri
Çok söz söyleyen çok hata eder. Hatası çok olanda edep ve hayâ azalır. Edep ve hayâsı az olanda takvâ da fakirleşir. Takvâsı fakirleşenin ise kalbi ölür.
Ezelî ilim bir kimsenin saadetine (imanına) hükmetmişse o kimsenin gönlünde er-geç bir uyanma olur ve o kimse şeriatin sevdiklerini sevmeye, sevmediklerini de sevmemeye başlar. Kalbi Allahı anmaya istidat ve iştiyak belirtir. Bütün hareketlerinde İlâhî rıza veya gazaba karşı olup olmadığını düşünür. Bu hal de zikrin aynıdır.
134 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.