Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Çile... İçsel bir savaş...Beynimde homurdanan başsız sonsuz bin tane tecrübe müsveddesi...Başladığım andan itibaren kalbimden akan o pis kapkara su...Ilık bir ürperti ile vicdanıma sokulan şuur.Sonra yüreğimde öylece durup beni allak bullak eden bu hadsizlik hissi. Benden bana benim adıma hesap soran bir korkaklık. Sonra asla sağlaması mümkün olmayan sonuçsuz bir iç muhasebe! Allah adına al. Allah adına ver. Allah adına başla.Allah adına işle! Allah için yaz, çiz, oku, haykır, sev, sevindir, ağla, gül! Şu nizâmın hayatımdaki bütün kötülükleri yok eden güzelliği.İşte bu çile.Bu, üstadın bizlere altın tepside sunduğu müthiş bir değere sahip olan çile!
Senden, benden, bizden
Dağın Öte Yüzü üçlemesinin ikinci kitabı Yer Demir Gök Bakır. Bu kitapta bütün çıkar yollarını tüketmiş olan köylünün evdeki malzemelerle kendi ermişini yaratarak hayatta kalmaya çalışması anlatılıyor. O kadar mutludurlar ki artık ne köylünün düşmanı olan Muhtar Sefer ne de borçlandiklari Adil umurlarındadır. Efsunlanmis gibi tüm köylü ermislerinin pesinden akar gider. Okuduğum hiçbir kitapta bu tadı alamadım. Sanki Yaşar Kemal Yalak Köyü'nden de tüm bunları, yaşanırken, hemen oracıkta kaleme aldı. Kalbimden ılık ılık bir şeyler akıyor kitaba. Mutluyum
Yağmurun sesini dinlemek gibi bir şeydi...
Çoğu yazarın edebiyat dergilerinde yayınlanmış olan dramatik hikayelerinden oluşan kitabın dili gayet etkileyici ve sürükleyici. Aralara ufak ufak şiriimsi denemeler eklenmiş, kafa dağıtıyor, gülümsetiyor, birkaç saniyelik akıl dinleniyor. Bunlara yazar "noktürn" demiş. Noktürn geceleri bestelenen şarkılara için kullanılan bir kelimedir
Uzun süre elimde dolanıp durmuş bir kitap daha ancak öyle etkileyici bir şeydi ki... İyi ki, böyle uzun solukta okumuşum diyorum. Zira tek solukta okumuş olsaydım şimdi tutmakta zorlandığım gözyaşlarım kesinlikle yanaklarımı sırılsıklam bırakırdı.
Öncelikle, aşk romanları okuyamayan birisi olarak başlangıçta bunaldığımı söylemek isterim. Döneme adapte olmakta güçlük çektiğim için de karakterler arasındaki aşk beni fazlasıyla yordu ancak uzun soluklu bu okuma sırasında fark ettim ki, imkansızlıklarıyla güzel olan şeyler var.
Son 70-60 sayfa kala beni paramparça eden bu karakterleri uzunca bir süre aklımdan ve kalbimden atamayacağım. Fazlasıyla duygusalım şu anda ve belki de bu kitaba her baktığımda bir iç çekeceğim.
Karnima beynime agrilar sancilar gire gire ... sinir krizleri gecire geçire okudum kitabi.. bazi yerlerde beynimden vuruldum bazi yerlede kalbimden vuruldum... mutlu sonla mi bitti mutsuz sonla mi bitti .. noluyor burda diyerek okudum. Gercekten asla unutamayacagim bir kitap oldu..
İnsanın kalbine dokunan bir kitap.
Kalbine ait bütün güzel ve kötü hasletlere ait bir nasihat bulabileceğin, gerçekte sahip olduğun kalbine, keşke böyle olsan diye fısıldamak zorunda hissedeceğin harika bir kitap.
Kalbiyle başbaşa kalmak isteyenlerin elinden bırakmak istemeyeceği bir kitap...
Kitap yorumum
Yalnızlık diyoruz yaa hani işte tam manasıyla ne olduğunu anlatan bir kitap bu... Yalnızlık geceleri kalbimde bir sızı gibidir bu kitapta kalbimden geçenleri birbir anlatıyor. Okurken herkesin kendinden bir parça bulacağı harika bir kitap... Dostlarım kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitapla kalın
#kitaptanlıntılar
Bazen bir insanı tanımak tüm insanları tanımaya yeter, bazen de tüm insanları tanımak bile bir insanı tanımaya yetmez.
Hiç dikkat ettiniz mi?.. Allah’ın yarattığı her şeyi ovaldir ya da çıkıntılıdır. Oysa tüm köşeli şeyler insan yapımıdır.
Umman soğuk, kıyıda ölüm var... Bense sende kalmak isterim... Sende sessizce beklerim, öylece kıpırdamadan...
Nasıl geceleri uyuyamayanlar gündüzleri acılarını eritemeyenlerse, külleri başında üşüyenler de geçmişe takılı kalanlardır.
Hayat işte böyle bir şey... Siz doludizgin koşar gibi yaşarken, birden önünüze bir uçurum çıkabiliyor. Bu uçurum kocaman “SON” tabelası ile sizi karşılarken, birden her şey önemini yitiriyor. Yaşamın asla bir gayesi kalmıyor.
Ölüm gibidir ayrılık, gerçekleşeceğini bilirsin de inanmayı ertelersin...
Şimdi ben bu şehirden gidiyorum sevdam... Seni ve bu şehri sonsuzluğa kadar unutmak mı zor, yoksa burada kalmak mı? Bilmiyorum sevdam.
Her insan kendi penceresinden baktığı için kendini haklı görür, görmesine de doğaldır zaten... Lakin haklıyız haksızı ancak zaman belirler.
#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntıları #arkakapak #yalnızlığınbilinmeyenyüzü #mirzartazegül
#librosyayıncılık #sayfa 239
Beni derinden etkileyen şaheser.
Kitabı ikinci kez okuyuşum ilk sefer okuduğum vakit bu kadar etkilenmemiştim ama şimdi içindeki hüznü, zorlukları ve aşkı çok iyi anlayabiliyorum bu yüzden kitaba ikinci okumamda tutuldum.
Gençliğinde Berlin'de tanışmış olduğu Kürk Mantolu Madonnasına olan bağlılığı ve onun Raif'e hissettirdiklerini kaleme çok güzel almıştır Sabahattin Ali, bir kez daha yazarlığıyla kalbimden vurdu beni.
Birbirlerini bulan ve gerçekten birbirlerini tamamladıklarını hissettiğim Maria ve Raif birbirlerinden ayrılmak zorunda kalırlar fakat ikisinin de aklı, kalbi birdir yan yana olamasalar da ruhen birliktedirler.
Beni asıl üzen şey gerçekten hayatınının aşkını bulduğu halde ondan hayatın zorluğu yüzünden ayrı kalmış beraber vakit geçirememiş ve öylece solup gitmiş iki hayatın olmasıdır.
Kitabın sonunda hayat dediğimiz şeyin ne kadar acımasız olduğunun gerçeğine varıp, kitaba sarılıp ağladım.
Çok güzeldi, çok.
192 syf.
·
Puan vermedi
Adam çiçek kokmalı o an, çiçek türkü yakmalı. Adamın yüzü sararmalı mahcubiyetten, çiçeğin yüzü ağarmalı aşktan. Çiçek yüzünü adama dönmeli, adamın yüzü çiçeğe dönmeli. Adamla çiçek bir olmalı. Erimeli çiçek adam. Bir kalp kalmalı ondan geriye.
Yokladıkça Allah, kokladıkça ah diyen bir kalp…
‘’ Elif lâm ra ‘’
İşte bütün hikaye …