1. Niyet mühim, hem de çok. Niyet ettim Allah rızası için oruç tutmaya. Bu asgarisi niyetin, olmazsa olmazı! Peşinden kalben şöylece niyaz eylense pek güzel olur: Ya Rabbi! Orucu sen emrettin, ben tutmaya gayret ediyorum ama acizim, bilmem, güç yetiremem. Peygamber Efendimiz başta olmak üzere sevdiğin kulların oruçlarını nasıl tutuyorsa bana da
Şu an bu kitaba öyle iltifatlar sıralamak istiyorum ki, kitabı okuyanlardan birinin bile çıkıp ''hayır abartıyorsun.'' diyeceğini düşünmüyorum.
Bu kitap öyle bir kitaptı ki, kitabı size anlatmak için süslü sözcüklerle donatmak istiyorum. Hani soğuk,yorucu bir günün ardından yatağa girersiniz ve yatak sizi tüm rahatlığı ve sıcaklığıyla içine çeker
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Ne yalan söyleyeyim, kitabı okuma fikrim o meşhur ilk cümle ile belirdi. 'ne çok acı var.' Adı 'yaşamak' olan bir kitap neden böyle başlar merakıyla açtım yaprakları. Şüphesiz bu kitabı kategorilendirmek bir hayli zor. Hatıra, roman, günlük veyahut şiir denilebilir. Belli bir kronolojik sıra olmaması kitabı hem özgün yapıyor hem kafa karıştırıcı. Hoş, bazı yerlerde geleceğe veya geçmişe atlamak uyumlu şekilde yapılmış. Cahit Zarifoğlu şiirleri okuyorsanız ve o dizelerin nasıl yazıldığını merak ediyorsanız yazar/şair size büyük bir kıyak yapıyor ve hayatından kesitleri, olayları, kişileri gösterip sizi aydınlatıyor. Kitapta insanın içsel hesaplaşmasından Tanrı arayışına, insan ilişkilerinden toplum ilişkilerine ve dahi siyasete kadar uzanan geniş bir yelpazede olaylar, durumlar ve çıkarımlar anlatılıyor. Her ne kadar parça parça yazılmış olsa da, bir bütün halinde okunulduğunda bir anlam ifade ediyor.