tıknaz Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı; tıkız: "O yuvarlak ve dazlak kafalı, top sakallı, tıknaz bir adamdı." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
mankafa 1. ► kalın kafalı. 2. Sakağı hastalığına tutulmuş (at).
Reklam
Bu kadar zeki biri nasıl böyle kalın kafalı olabilirdi?
Sayfa 493 - Yabancı YayınlarıKitabı okudu
Issız sokakların arasında geçerken, bu dünya ne tuhaf, diye düşünüyordum. Karanlık çökünce, her şey değişiveriyor. Günah için belirli bir vakit ayrılmamış ama onun en tabii vakti, gece ve karanlıktır. Şimdi akıllı küçükler ve kalın kafalı büyüklerle kötülüklerini gündüz yapabilmiş olanlar uyuyorlar.
Sayfa 174
...Kalanlarsa kalın kafalı, andaval, yüzeysel, dogmatik ve cahildi. Martin’i en çok şaşırtan şey onların cehaleti olmuştu. Ne olmuştu onlara? Eğitimlerini ne yapmışlardı? Kendisinin okuduğu kitaplara onlar da ulaşabilirdi. Nasıl olur da kitaplardan bir şey öğrenmezlerdi?
"Mahalli polis hiçbir işe yaramaz zaten. Kalın kafalı adamlar onlar."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.