Hayatı boyunca her sıkıştığında, paraya her ihtiyacı olduğunda kanını satan kahramanımız Xu Sanguan’ın hikayesini anlatıyor “Kanını Satan Adam.” Xu Sanguan; İpek fabrikasında çalışıyor, arkadaşlarının tavsiyesiyle kanını satmaya başlıyor, evlenip üç çocuğu oluyor ve yaşlanana kadar kanını satmaya devam ediyor. Ben kitabın içeriğiyle ilgili çok bilgi vermeyeceğim ama ilgimi en çok çeken özelliğinden biraz bahsedeceğim.
Eser, Çin Kültür Devrimi yıllarında geçiyor(1966-76) yani Mao döneminde. Yazarını biraz araştırdığımda yazarın da o yıllarda yaşadığını öğrendim. Yani çocukluğunun izlerini eserlerine yansıtmış bir yazar Yu Hua. Kitabı okurken o döneme ait çok ilginç şeyler öğrendim; yaşanan kıtlık yıllarını, evlerdeki tüm yiyeceklerin, kapkacakların toplanıp ülke genelinde kantinler açılmasını, evlerde yemek yapımının yasaklanmasını, Mao’nun geleneksel kültüre tamamen savaş açıp onu yok etmek istediğini.. Bu yüzden Mao’yu daha da çok araştırmaya karar verdim. Aslında hem iyi hem de kötü şeyler yapmış Mao, hala daha bir diktatör müydü değil miydi tartışmaları sürüyor. Ama Çin halkı gerçekten çok zor yıllar geçirmiş bu bir gerçek.
Velhasıl kelam ilk defa Çinli bir yazar okumama rağmen gerçekten beğendiğim bir eser oldu. İçerik olarak çok zengindi, konusunu da çok orijinal buldum. Buradan bana bu kitabı tavsiye eden sevgili arkadaşıma teşekkürlerimi sunuyorum. Hepinize tavsiye edebileceğim bir eser, okuyunuz efendim. :))