Cemil Meriç, toplumumuzdaki en önemli mütefekkirler arasında yerini almış hem ulusal hem evrensel fikirleri okuyarak, araştırarak öğrenmiş bu uğurda 38 yaşından sonra görme yetisini kaybetmiş mümtaz bir fikir adamı. Ancak göremiyor olması onu araştırma, inceleme ve bildiklerini fikir süzgecinden geçirerek yazma noktasında engellememiştir.
O,
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce İslam Düşünce Okumaları üzerine 1.Etkinliğimizi düzenledik.
Yapılan istişareler sonunda bu bağlamda 2.etkinliğimizi de düzenlemeye kara verdik:))
Amacımız;
1-Bir düşünürün kitabı belirlenip belli bir zaman diliminde okunması,
2-Veya kimde hangi düşünürlerin kitapları varsa onların
İnsanlara köleliklerini sevdirmenin en kolay yolu bu işi devlet sponsorluğunda yapmaktır. Şimdinin demokratik devlet yapısında bu biraz çılgınca görünebilir. Ama sizi şaşırtacak kadar çok uzun bir süredir sistem böyle işliyor. Günümüz toplumları arasında ise zamanının ütopyaları bugün çok daha gerçekleşebilir görünüyor. Çünkü devletin balkonundan
Evet, Ali Şeriati’nin tüm kitapları bu sihirli cümleyle başlar. Sizi rahatsız etmeye geldim der. Eder de. Cümleleri, fikirleri insan da şamar etkisi bırakır. Silkelenirsiniz.
Peki kimdir? Necidir efenim zatıâlileri? Kendilerinin asıl mesleği sosyolog olmakla birlikte ne ararsanız varcıdır. Aktivist, düşünür, yazar, çizer… Din sosyolojisi, dinler
Bireyler bir boşluğun içine doğmaz. İçlerinde bulundukları sosyoekonomik ortam , yapabileceklerine ciddi sınırlamalar getirir. Hatta ne yapmak istediklerine bile.
Kafka'nın eserlerinde oluşturduğu karakterler sislerin içinde gezinen sembollerdir. Kafka sizi de bu sisin içine çeker ama küçük bir el feneriyle işaret vermeyi de unutmaz...
Aslında bu bir kayboluş değil tam tersi kendini bulmaktır...
Ernst Fischer kitabı yazma amacını şu cümlelerle ifade eder: "Kafka'nın yaratısı üzerinde onurlandırıcı
Jack LONDON hayranlığımın iyice pekiştiği bir kitap incelemesi ile yeniden karşınızdayım ey internet ahalisi. Demir Ökçe kitabı yazara ait okuduğum dördüncü kitap. Ve okumuş olduğum bu dört kitabı göz önüne alıp bir değerlendirme yaptığımda, her ne kadar Vahşetin Çağrısı (1903) ile Beyaz Diş (1906) kitabının birbirine benzer mahiyette konular