Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Tr genci;
"Bunu söylediğim için beni affet ama gerçekten çok karamsarsın. Neler olduğunun farkına varmış ama cesareti olmayan karamsar birisin. çaba göstermemek için başkalarını yargılıyor ve bunu bir bahane olarak öne sürüyorsun. Her şeyi kapkara ve umutsuz görüyorsun. Aslında gerçek böyle olmayabilir. Belki bir başka açıdan bakılsa bu toplum o kadar da karanlık ve korkunç değildir, ne dersin?"
Reklam
35 yıl önce bu kitapta bu soruyu yanıtlamaya çalıştım. Yanıtım karamsar, göreli ya da (genel anlamında) "kaygı verici" değildi: Yanıt bize, hatalarımızdan da bir şeyler öğrenebileceğimizi göstermektedir: Gerçeğe yaklaşmak olasıdır. İşte bilgikuramsal karamsarlığa yanıtım buydu. Buna karşın, bilgikuramsal iyimserliğe verdiğim yanıt da şuydu: Kesin bilgiye ulaşamayız. Bilgimiz eleştirel bir bulmacadır; varsayımlardan oluşmuş bir ağ; sanılardan dokunmuş bir kumaştır. Bu yaklaşım, entelektüel alçakgönüllülüğe bir çağrıdır. Entelektüel alanda -bilimde ve özellikle felsefede- Goethe'ye rağmen, "alçakgönüllü olmayan yalnızca sefillerdir" deyimi geçerlidir. Bu yaklaşım bende, 1934'te ortaya attığım bilgikuramsal görüşün Ksenophanes tarafından 2500 yıl önce ileri sürülmüş olduğunu öğrendiğimde daha da açıklık kazanmıştı (Diels- Kranz, elde kalan 18. ve 34. Bölümler; kendi çevirim). Açmadılar başından tanrılar her şeyi ölümlülere; Ama onlar zamanla bulacaklar arayarak daha iyiyi. Ulaşamadı hiç kimse, tanrılar ve sözünü ettiğim Tüm şeyler hakkındaki kesin gerçeğe, ulaşamaz da. Açıklasa da biri kusursuz gerçeği, Kendisi bilemeyecektir bunu; Her şeyin sanılardan dokunmuş olduğunu.
Sayfa 40 - YKYKitabı okudu
Kitabın kalbi olan alıntı.
"Duyduğun oldu mu hiç... Yetkin olmayan bir Tanrıya inandıklarını?" "Yetkin olmayanla neyi kastediyorsun?" "Bir bakıma eski dinlerin Tanrılarının hiçbiri yetkin değildi, çünkü özniteliklerinin tümü insan özelliklerinin ululaştırılmış biçimiydi. Tevrat'ın Tanrısı, insanlardan alçalırcasına bir boyun eğiş ister,
Yaşadığım hayat “ya görüyor musun bunu da yaptı, yok artık bu da mı ?” diye insanların hayatlarını sorgulamanın aksine; “ Ben olsam böyle yapar mıydım? Kim bilir onun yerinde olsam, ne halde olurdum?” diyerek kendi hayatımı sorgulamayı öğretti. Kaçtığımız ne varsa, dizimizin dibinde durdu. İlla ki muhatap olduk ve sınandık ondan. Muhatap olamadığımız tek şey; Kendi içimiz idi. Hayata karamsar bakmamızda emeği geçen herkes, mutluluk içinde boy vermiş. Attıkları kahkahalar kulaklarımızın zarını incitirken, kalbimizin zarını patlatan bu hüzün, bu acı, neyin kefareti? Neyin bedeli? Diye düşünmekten yaktık beynimizdeki çoğu hücreyi. Kim bilir, bizi bu kadar karamsarlığa iten de budur belki. Hayatlarımızı yıkan insanların, hiçbir şey olmamış gibi kendi hayatlarına yeniden ve “biz” olmadan temel atması. #içinizedönün
Hassas Bir Ölüm Şairi: Cahit Sıtkı Tarancı
Birçok şair, işlediği temalardan birini bilinçli veya farkında olmadan diğerlerinden daha fazla öne çıkarır. Çok fazla işlenen tema, şairle anılmaya başlar. Cahit Sıtkı Tarancı edebiyatımızda şiirlerinde yoğun olarak işlediği temalarla tanındı. Ölüm, yalnızlık, karamsarlık ve hüzün onun en önemli temalarıydı. Bunların arasında ölümü o kadar çok, güzel ve etkili işledi ki ona "ölüm şairi” denmeye başlandı. Tarancı’nın bu temalara eğilmesinde onun içe kapalı, karamsar ve utangaç mizacı etkili oldu. Öyle ki şiir yazdığını bile ailesinden senelerce sakladı.
Reklam
[1/3] DOĞUM YIL’I, AY’I ve GÜNÜ’NE GÖRE BULUNAN RAKAMLARIN YORUMU Bu rakam, nasıl bulunacak peki? Örnek: 19. 03. 1991 doğumlu olan kişinin, rakamı nedir? 1+9+0+3+1+9+9+1=33, 3+3=6 eder. O halde, 6 rakamının, yorumu okunacak! 1: Lider/Atılgan Güneş’in etkisindesiniz. Çok olumlu bir mizacınız var. Başkasının tahakkümü veya idaresi altında
Sonsöz (veya Cesur Yeni Dünya Üzerine) David Bradshaw
Sonsöz (veya Cesur Yeni Dünya Üzerine) David Bradshaw (syf: 371-282) İlk olarak 1932'de yayınlanan Cesur Yeni Dünya "F.S. 632'de, bu istikrar yılında" geçmektedir -yani Amerikan araba kodamanı Henry Ford (1863-1947)'un gelişinden 632 yıl sonra; Henry Ford ki onun çok başarılı olan T Modeli (1908-1927) taşıma bandı ve uzmanlaşmış emek
Sayfa 371
Bir iyimser inanç, umut ve sevgi yeri­ne sorunlardan konuşmaktan ölesiye korkuyordu; bir ka­ramsar ise olgularla temellendirilmemiş her şeye şüpheyle yaklaşıyordu. Kömür karası felaket tellalları için de kuş gibi cıvıldayan iyimserler için olduğu kadar umut vardı. Kim bir milyarderin her şeyi batırarak zengin olduğunu iddia ettiğini duymuştu? Bunun nedeni medyada iyimserlerin yer buluyor olması  ve kötümserlere karşı ayrımcılık yapılması olmalıydı. Tahminen karamsarlar aynı kalitede iş çıkarmasına rağmen iyimserlerin kazandığının ancak çok küçük bir kısmını ka­zanıyor olmalıydı. Eşit olmayan ağızlara eşit ücret! Slogan bu olmalıydı.