Bugün çok sevdiğimim türlerden biri olan polisiye bir kitabın yorumuyla geldim.
Keyifle okuduğum ,heyecan, gerilimin hiç bitmediği cok güzel bir kitaptı.
Katili tam buldum derken bir bakıyorum oklar başka yönü gösteriyor ve katili yine bulamadım.️
Bu defa baskomiserimiz bir bayan ve onunla beraber katili aramaya çıkıyoruz.
Aylin Türkoğlu Serisinin 1 kitabı.
Yazarın yalın ve akıcı bir anlatımını cok sevdiğimi söylemeliyim.
270 sayfalık kitap o kadar heyecanlı ve sürükleyiciydi ki elimden bırakamadım ve bir günde bitti.
Aylin Türkoğlu, başarılı ve güzel bir başkomiser.Bir akşam bir cinayet ihbarı alır ve ekibiyle beraber olay yerine gidip cinayeti çözmeye çalışırlar.
Vahşice işlenen bir cinayet. Öldürülen kadının sol göğsü alınmış, elleri karnının üzerinde birleştirilmiş ve göğüs bölgesine kadar güllerle kapatılmış. Yapılan incelemeler sonucunda hicbir ize, kalıntıya rastlanmamış.
Iki gün sonra aynı şekilde işlenen bir cinayet ve daha sonrasında başka cinayetler daha.
Hepsi aynı şekilde öldürülmüş ve hicbir kanıt bulunamammakta.
Başkomiser Aylin ve ekibi neler yaşayacak, katil kim
Hepsinin cevabı kitapda.
Kitapta katilin yazdığı bölümleri okurken insan kendini sorguluyor.
Babasından şiddet gören bir çocuk, buna seyirci kalan,canını yanışını izleyen bir anne ,çocuğun yaşadıkları, içinde büyüyen bir nefret ve bu yaşadıklarının onu nasıl katil yaptığı gözler önüne sermiş yazarımız.
Ben kitabı çok beğendim. Okumanızı öneririm.