Ölüler Konuşamaz
9,6/10
.
Arka yazısı
.
Hayallerine kavuştuğu,mutlulukla yeni tanıştığı anda kaybolan Gökçe'nin yokluğu, en çok dostlarını etkiler. Yıllar sonra bile çözülmeyi bekleyen olayı araştıran arkadaşları, önce kendi hayatlarındaki sırlarla karşı karşıya kalır.
Gerçeğe ulaşmak ise sandıklarından daha zor olacaktır.
Geçmişin izleriyle
Çok beğenerek ve severek okudum. Gerçekten evrenini, karakterlerini, karakterler arası dostluğu çok beğendim. Olay örgüsünde takıldığım/saçma ve aşırı bulduğum yerler oldu. Bir de kitabın sonlarında tam olarak anlayamadım çeviri kaynaklı mı yoksa yazar kaynaklı mı ama olay örgüsünde karışmalar vardı. Bir cümle öncesiyle bir cümle sonrası arası
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
𝕐𝕠𝕫𝕝𝕒𝕤𝕞𝕚𝕤 ℍ𝕒𝕣𝕒𝕓𝕖𝕝𝕖𝕣
"Yine de her gece yanına geldim ve odanın bir köşesinde seni izledim. Sessizce,yıllarca evinde olduğu gibi.. Yani başındaydım ama senin haberin yoktu.."
İnsan oğlunun hırsı ve aç gözlülügü yikimdan başka bir şey getirmedigi bir zamanda , diyarlar birbirinden ayrıldı. Diyarı yöneten elementler dört krallığı sihirli bir boyuta çekip Estar duvarı ile Mienas'i ikiye böldü. Mironlarin yaşadığı taraf Mienas, eski uygarlıkların uykuya daldığı taraf ise Yansıyan Şehir olarak anıldı..
Son haftalarda uykularını musallat olan bir kabus ile geceleri cehenneme dönen Rena , gaipten seslerde duymaya başladığında delirdiğini zanneder. Bir odasında ki ayna da beliren bir suret Rena'dan bir bilmeceyi cevaplanmasıni ister. Verilen cevap ile neye bulaştığındanbi haber olan Rena , Kaos Lordu Aryen ile tanışmış olur. Aynalar Şehrinde yüzyıllık bir yanlizlik ile sınanan Aryen kendi diyarına geçip tüm kaybettiklerini geri almak için dolunayı beklerken diyara yalnız gitmeyeceğinin sinyalini verir ve peşinden Rena ile en yakın arkadaşı Erin'ide sürükler.
Diyarlar arasında uçuşan sihirler, topraklara musallat olan lanet, küçük periler yakışıklı Lordlar ve kaybolan ırklar...
Hepsi ve daha fazlası #yozlasmisharabeler ile okuyucuyu bekliyor.
En mutlu gününde, yolun ortasında karnından bıçaklanarak öldürülen , genç bir kız...
Tecelli etmeyen ADALET....
Aylarca ,bir karanlığın girdabında kaybolan , genç bir adam....
Ardı ardına işlenen , kopya cinayetler ....
#adaletsonunbaşlangıcı için hazırsanız başlıyoruz
.
.
Herşey, süratle gelen bir araçtan , şehir meydanına yarı çıplak bir adamın cesedinin atılmasıyla başladı... Olay yerine gelen Komiser Nihat ve Yavuz kendilerini ardı ardına gelen kopya cinayetlerin tam ortasında bulmuştu... Peki, kimdi bu katil ve seçtiği kurbanların ortak noktası neydi?
.
.
Kitabı okurken, Adalet kavramı üzerine sık sık düşünürken buldum kendimi arkadaşlar... Yakınını kaybeden insanlar , koruma talep edip vahşice katledilen kadınlar, öldürülen çocuklar ve masum hayvanlar.... Sizce de , adalet ve kanunlarımıza acilen güncelleme gelmesi gerekmiyor mu? Yoksa, kendi adaletini arayan , suça itilen bir toplum mu bekliyor bizleri.... İşte sizlere, adalet kavramı üzerine düşünmenizi sağlayacak bir polisiye Türü sevenlerin bir şans vermesi gereken bu güzel eser tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın
.
.
Beş Şehir'in asıl konusu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır. İlk bakışta birbiriyle çatışır görünen bu iki duyguyu sevgi kelimesinde birleştirebiliriz.
Öncelikle hepinize merhabalar bugün sizlere "Erkek Lisesi" kitabından bahsedeceğim. Kitap hakkında söyleyebileceğim tek şey çabuk bitmesiydi, zaten çabuk bitmeseydi büyük ihtimalle gözlerimi çıkartmak zorunda kalacaktım. Kitaptaki başrol kız bile bana çok itici geldi. Sanırım bu kadar antipatik bir karakter daha önce okumamıştım. Bu
