“İster istemez derin bir dalgınlığın perdesinden dinliyoruz birbirimizi.”
(S: 12) 
Karaduygun
Sema Kaygusuz Karaduygun’da “kara”nın anlamını bir eldiven gibi tersine çeviriyor. “Ebedi dulun dili”yle sarmalanmış karaduygunun kafasındaki seslerin birer sanrı değil, gerçekliğin ona has hissedişi olduğunu, bu hissedişin çokçası
Sultan ile şairin karşılaşması, yüzyıllara uzanan bu kanlı söyleşi, balık avı sırasında, uzun bir bekleyişin, sessizliğin içinden doğuyor. O gün orada olup da gösteriyi kaçırmayanlar, sayıklayan belleğin kendi tarihini nasıl yeniden ördüğüne tanık oluyorlar.
Herkesin seyirci kalarak suç ortağı olduğu kadim bir husumetin kısa hikâyesi olan oyun Haliç köprüsünün üstünde, tam lüfer zamanı, martıların havalandığı yerde kurulan bir sahnede oynanıyor 
Sultan ve Şair
.Romanları ve hikâyeleriyle
tanıdığınız Sema Kaygusuz 'dan ilk kez bir oyun
Sema Kaygusuz bize oyun okumanın da çok güzel olabileceğini kanıtlıyor...
Hadı gelin,Sultan ile şairin söylesine dinleneye gidelim, yok yok okuyalım
Keyıfle Sultan ve Şair
Kitabı genel olarak beğendim. Akıcı, hoş, kolay okunan ve satır aralarında insanı düşünmeye iten bir üslubu var. İlaveten romanda bir çok insanın yaşamı ve iç dünyasına ait gözlemleri bol miktarda okuyabilirsiniz. Kitap mavi kumru Oteli’nde geçiyor. Hatta bütün roman orada geçiyor diyebiliriz. tek bir mekanda geçen ve orada tatil süresince orada kalan insanların yaşadığı ilginç olaylar anlatılıyor. Genel olarak baktığınızda bu olay olaylar aslında sıradan gündelik ,şeyler. Bu yüzden hayatımızdan şeyler anlatılıyor diyebiliriz. Hele romanda geçen bir çiş olayı var ki dillere destan. Romanda olayı yapan kim o bile belirsiz kalıyor. Karakterler çok ilginç. Otelde çok farklı farklı dünyadan insanlar bir arada toplanmış. Ama genel olarak okunmaya değer diyebiliriz.
Barbarın Kahkahası
Sema Kaygusuz
