Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
198 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kazak liderlerinden Pugacovun isyanını da anlatan bir kitap. Kesinlikle sıkıcı değil.
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · İletişim Yayınları · 201629,1bin okunma
ERDAL EREN'E AĞIT Anne ben geldim, üstüm başım Uzak yolların tozlarıyla perişan Çoktan paralandı ördüğün kazak Üzerinde yeşil nakışlar olan
Reklam
"... Eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse... Saçlarını taramayı becerememiş bir kızla karşılaşırsanız. Konuşurken saçlarını savurmuyorsa. Sıkı sıkıya tokalarla yapıştırmışsa saçlarını. Uyumsuz kıyafetler varsa üzerinde.Yakıştıramamışsa giydiklerini. Güzelliğinden utanıyorsa mesela. Yaz sıcağında boğazlı bir kazak giymişse. Bir pardesü giyip yün bir başlık takmışsa kafasına. Ya da modası geçmiş bir şapka takıyorsa. Ellerini sürekli başına götürüyorsa, saçlarını tıkıştırıyorsa şapkasından içeri. Ürkekse, bir başınaysa... Bilin ki o kız, başörtülü bir kızdır. Bilin ki, bir kez daha kaybetmişizdir.."
göçe başladıklarında,binlerce kişiydiler Taklamakan çölünü ve susuz dağları çarpışa çarpışa geçtiler,dünyanın damını aşarak,Keşmir'e ulaştılar,Türkiye'ye vardıkları zaman sadece 234 kişi kalmışlardı. godfrey lıas-büyük kazak göçü
127 syf.
8/10 puan verdi
rus ve çin zulmü altına topraklarını terk etmek zorunda kalan ,bin bir zorlukla yollarda verdikleri mücadelelerle hayatta kalmaya çalışan,kazak halkının onurlu mücadelesi.
Büyük Kazak Göçü
Büyük Kazak GöçüGodfrey Lias · Bilgeoğuz Yayınları · 201313 okunma
Henüz oduncu gömlek, şetlant kazak moda olmamıştı. O yıllarda çocuktum ben işte. Dibinden mavi boya çıkarsa bir sonrakini bedava veren muhallebici amca zamanları. Küçücük plastik kaplarda turuncu ama şerbet tadında muhallebiler satardı. Annem “Yemeyin evladım o boyalı şeyleri” dese de amcanın arabasını sote bir kenara çektirip, bir yandan yerken bir yandan evlerimizin camlarını gözlerdik. Muzun pahalı olduğu, taneyle alındığı yıllar. Siyah önlük, beyaz yakalı yıllar. Henüz yakalara harfler, sayılar işlenmemişken çocuktuk biz.
Reklam
Bazen neden kendimizle yüzleşmediğimizi düşünüyorum da... Çünkü belirli bir düzeye indirgenmiş mutluluğu hak ettiğimize inanıyoruz. Hayal gücümüz, değer verdiğimiz düşüncelerimiz ve sevincimiz bizi sınırlıyor. Kendi sefaletimizden hoşnut olur hale geldik, çünkü tek bildiğimiz bu.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı yazarlar vardır anlatımı insanın içine işler, okuyucuyu alır öykünün içine koyar, her olayı okuyucuya da birebir yaşatır hissettirir. İşte öyle bir roman Elveda Gülsarı. Yazarın destansı ve ince anlatımıyla, devrime inanmış Kazak-Türk genci Tanabay ve paralel hayatıyla cins yorga Gülsarının öyküsü. Romanın başlangıcından sonuna kadar Gülsarıdan söz edilmiş olsa da temel olarak romanın konusu Tanabayın ve Tanabay gibi devrime inanmış Kırgız gençlerinin çalkantılı, çileli hayatıdır. Romanı okuyucuya sevdiren bir başka özelliği de birbirlerini arkadaş gibi anlayan ve seven Gülsarı ile Tanabayın hayatlarındaki çilelerin, sıkıntıların, sevinçlerin aynı olması, her ikisinin de birbirlerini çok iyi anlayabilmesi, yazarın anlatış biçimi sayesinde okuyucunun da onları çok iyi anlayabilmesidir. Romanda görülebilecek başka bir husus da, Türk-Kırgız geleneklerinin dolayısıyla acılarının ve sevinçlerinin birbirine ne kadar benzediğidir. ( Tavsiyesi ile bu mükemmel romanı okumama vesile olan Aysel Hanım'a teşekkür ederim.)
Elveda Gülsarı
Elveda GülsarıCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202016,1bin okunma
Hem dağların hem bozkırın musikisiydi bu. Bazen Kırgız dağları gibi yankı yankı yükseliyor, bazen Kazak bozkırları gibi dalga dalga yayılıyordu.
"Ötede, Kazak bozkırının kıyısında, hasat mevsiminin akşam güneşi bir tandır ağzı gibi, bitkin, ölgün son alevlerini yayıyordu. Gökyüzündeki uçucu küçük bulutları bir yangın aleviyle renklendirip, alçak yerleri şimdiden karanlıklara gömülmüş mor bozkırın üzerine son pırıltılarını vuruyor ve ufkun gerisinde yavaş yavaş kayboluyordu."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.