Mustafa Tan / Güneş Özümü Alıyor
Kitabın kelimelerle dans eden, yönlendiren ve gerçeklere bir de bu açıdan bakın diyen tarzına bayıldım. Adaletsizliği, sevgiyi, sevgisizliği, gizemi ve vazgeçişi hepimiz zaman zaman yaşıyoruz ama sonuçları hepimizi farklı etkiliyor. Herkese iyi gelen tek bir şey var hayatta, o da sevgi. Kime ve neye karşı olursa
İncelemeden çok bir iç döküştür!
Neye nerden başlayacağımı bilmediğime göre ortasından başlayarabilirim. Bu düşünmeler mahvetti sonuçta bizi. Herhangi bir konuya bile nereden başlayacağımızı hep düşündük daha doğrusu ben öyle yaptım. Şimdi şu çoğulculuktan çıkıp kendim olarak devam etmeliyim yazdıklarıma. Saçmalayabilirim önemli değil. Kimin ne
Edebiyatın büyülü dünyasında sırların, rüyaların ve bilinmeyenin peşine düşmek, okurunu hem derin düşüncelere sürükleyen hem de gizemin perdesini aralayan bir deneyime taşıyan en özel anlardan biridir. Ayhan Özden'in "Havass" adını taşıyan romanı da tam olarak bu anlamda bir başyapıt niteliği taşıyor. Sıradışı bir şekilde
2022/1. Kitap: Kim Bağışlayacak Beni
Birhan Keskin’den Y’ol, Ba ve Soğuk Kazı’dan sonra okuduğum 4. kitap…
Kim Bağışlayacak Beni; 5 bölüm ve 183 sayfadan oluşan güzel bir şiir kitabı...
Birhan Keskin, Türk edebiyatında özgünlüğüyle bir ses olabilecek nitelikteki şairlerden biridir. Her şiirinde hemen herkesçe yazılabilecek gibi görünen ama
Yalnızlık ve kahveyle dans eden bir ruh, artık sadece sessizliğiyle konuşan sayfalarla buluşuyor. Masamdaki boş sandalye, yalnızlığıma eşlik eden kitapların sadık dostu olmuş durumda. Dünya, insanların yarattığı gürültüden uzaklaşmak için tercih ettiğim sessizlikteki sığınak haline geldi. Sosyal kelebek kanatlarım kırıldı, fakat sayfalardaki kelimelerle yeniden uçuyorum. İnsanlığa olan güvenim solmuş bir çiçek gibi, yerini kitapların güvenilir dünyasına bırakıyor. Artık yalnızlık, içimi dolduran bir huzur kaynağı haline geldi ve sadece kitaplarla dolu bir odada, kendi iç dünyamı keşfetmek için yola çıkıyorum. Hayatımın bu kısmından itibaren masamda yer alabilecek kimse yok. Yalnız hissettiğim ve kahve içmek istediğim anda, bir kitapçının yolunu tutuyorum. Sonrasında kendi seçtiğim bu güzel şeylere güzel bir sandalye veriyorum. Artık insanlardan nefret ediyorum. Dünyaya hep iyi bakan bir kelebeğin kanatlarını kırdınız. Cıvıltılarımı susturdunuz, ışığımı söndürdünüz. Yıllardır mücadele ettim buna izin vermemek için. Artık pes ediyorum. İnsanlığa güvenim kalmadı. Bundan sonra sadece kitapların bana eşlik etmesini istiyorum. Sadece onlara bir sandalyem var.
Kendime soruyorum “neden” diye
-Neden bu kadar geç tanıştın İsmet Özel ile ?
Her bir dizesinde kayboldum, adeta efsunlandım.
Başlarda anlamadım, kafam karıştı. N’alaka dedim kendi kendime. Üzerine düşündüm ne söylemek istiyor diye. Sonra okudukça sarıp sarmalandım. Ben ona o bana…
Karşımda kelimelerle dans eden mısralar vardı, öyle anlamlar
“…okurlara kitabım sayesinde kendilerini okuma imkânı sağlayacaktım.” -Marcel Proust.
Kayıp Zamanın İzinde serisiyle dünya edebiyatının zirve noktalarından birini kaleme almış olan Fransız yazar
Marcel Proust, 1871’de Paris’in yakınlarında doğdu. Küçük yaşlardan itibaren edebiyata ilgi duyan Proust okulda arkadaşlarıyla edebiyat dergisi çıkarır ve yazılar yayımlar.