267 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Bu kadar özgün bir anlatım, bu kadar ustaca bir kurgu ancak Murat Menteş'in romanında olurdu. Kelimelerle dans eden adam.. Gerçek anlamda müthişti.!
Dublörün Dilemması
Dublörün DilemmasıMurat Menteş · April Yayıncılık · 201715,3bin okunma
191 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
"Coşkuyla Ölmek" Coşkuyla ölmek Şule Gürbüz ile tanışma kitabım oldu. İyiki de oldu... Kitap için ne yazsam ne söylesem eksik kalacak hissi var içimde. Şule Gürbüz kelimelerle dans etmiş adeta. Zekice kurulmuş cümleler, Kendinizden birşeyler mutlaka ki bulacağınız öyküler var bu kitapta. Kitap ise,dört ayrı bölümden oluşuyor. Öyküler arasında aynı karekter örüntü süde var. Şule Gürbüz derinlikli kalemi ile boşlukları tek tek doldurmuş sanki.. Kitapta insan var insanın halleri var, düşünceleri var ben varımm sen varsın.... Okuduğunuzda Edebiyata doyacağınız belki tekrar okuyacağınız kıymetli bir eser. Ben çoook severek okudum ısrarla tavsiyedir. #şulegürbüz #coşkuylaölmek #iletişimyayınları #kesfet #kesfetteyiz #kitapönerisi #kitap #elifinkitaplariii #elifokudu #türkedebiyatı #kitaptavsiyesi
Coşkuyla Ölmek
Coşkuyla ÖlmekŞule Gürbüz · İletişim Yayınevi · 20211,963 okunma
Reklam
Saussure kelimelerle dans eden bir dil bilim uzmanı, anlaşıldı.
Hocam, göstergesi ayrı, göstereni ayrı, gösterileni ayrı bir olay. Jacobson edebiyat için "bir dil olayı" demiş. Daha göstergeden ileri gidemedim. Erdem Bayazıt'in dili sözmüş, bu sözü inceleyecek olursak tözsel bir değer atfedemeyeceğiz. Zira dil, değerler dizgesidir. Bir bütünün oluşmasıyla değer yani anlam kazanır. Dil ve dil öğeleri bir cevher değildir. Öz nitelikleri önemsizdir. Ancak diğer göstergelerle bir araya gelince değerleri olur. Zamanında demiştim, insanın bir değeri olmalı. Yerinden edilemeyen, yeri doldurulamayan bir değer... Muhyiddin Arabî de buna değinir. Her harfin, sesin yani gösterenin ve göstergenin bir anlamı vardır. Bunu herkes bilmez. Her harfin sözlü, yazılı ve zihinsel olarak üç niteliği (havass) vardır. Bunlar, Saussure'ün töz ve biçim görüşlerine eleştiridir. Zira dil, yalnızca göstergeler bir dizge (bütün) oluşturduğunda değil, asıl varlığıyla değer kazanır. Dil bir değerler dizgesi değil, bir değerdir. Özetle, dil cevherdir (Tözsel değeri vardır.) ve var olmak için diğer göstergelere ihtiyacı yoktur. Dil öğelerinin de öz nitelikleri önemlidir. Bunun nedensizlik ilkesiyle açıklanması öze halel getirmez. Nedenini bilmesek de özünde bir değeri (anlamı) olmadığını söyleyemeyiz.
Bir dizi çarpıtıcı prizma bir başkasını tanımamızı engeller. Stetoskop icat edilmeden önce bir doktor yaşamın seslerini, kulağını hastanın göğüs kafesine dayayarak dinlerdi. İki zihnin birbirine sımsıkı yapıştığını ve mikro-çekirdek değiş tokuşu yapan terliksi hayvanlar gibi düşünce imgelerini doğrudan birbirlerine aktardığını düşünün: benzersiz
Sayfa 212Kitabı okudu
214 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Haluk.. Hayat denen o "ne alacağı ve ne vereceği belli olmayan "yolda yürüyen malum şahıs.. Yazar bize kitabın başından sonuna kadar aslında yaşamın gayesi olmazsa yaşamanın bir anlamının olmayacağı ve o gaye aşk ise aşığın yaşayacağı binlerce duygu geçişini fazlasıyla anlatmış ve hissettirmiş kelimelerle dans ederek. Üslubunu beğendim, betimlemeleri de gayet ideal. (Hatta itiraf etmek gerekirse kitaplarla dolu sallanan sandalyeli İstanbul manzaralı bir odam neden yok diye ufak bir sitem etmedim değil kendi kendime) Kitabın sonlarına geldiğimde keşke tüm "son"lar mutlu bitseydi ve ölüm hatırlanan acı bir son olmasaydı dedim. Haluk yaşadığı tarifsiz duyguyla yola koyulmuş, aşk ipine tutunup bir müddet düşe kalka yürümüş, evine vardığını zannettiği bir vakitte ayrılık denen bir misafir kapısını çalmış. Zor olmuş ama hayata bağlayan aşk onun katili olmuş. Ama eli boş kalbi sarhoş gitmemiş diğer tarafa. Şöyle bir düşününce aşkı ona çok şey katmış, ölümle aşk arkadaş olmuş ve 5 yıl ayrı kaldığı, öncesinde günlerce onu bulabilmek için ardından gittiği Bilge'sine kavuşturmuş... Ufacık bir "olsaydı iyi olurdu" dediğim türden bir şey var aslında. Bu da Haluk'un duygularına tercüman olunduğu kadar birazda Bilgenin gözünden Haluk betimlenip tasvir edilebilirdi onun dışında güzel hikaye tadında bir romandı.
Bir Ömürlük Gün
Bir Ömürlük Gün
Bir Ömürlük Gün
Bir Ömürlük GünMehmet Pekmezci · Ayzıt Yayınları · 201946 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
63 günde okudu
Ne zaman bir engelli görsem, bakışlarımı kaciririm ondan, istemem kendisini farklı hissetmesini, istemem ona acidigimi falan sanmasini... Ona yokmuş gibi davranmak değil de benden biriymiş gibi hissetmesini isterim.  Kısaca insan gibi hissetmesini... Ve eminim ki tüm bu insanlar kelimelerin gücünün farkında değildi. Oysa ben farkındaydım.
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,9bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 851 ile 860 arasındakiler gösteriliyor.