Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lütfen okuyun, okutturun. Onun sesini duyun, duyurun. Çocuklar ölmesin!
Ben bundan 6 sene önce lösemi hastalığına yakalandım. Ankara'da LÖSEV'in LÖSANTE Hastanesi'nde çok zor olan tedavim başladı, iki sene sürdü tam "iyileştim" derken hastalığım tekrarladı. Tekrar başa döndük ve 3 yıllık tedaviye başladık. Hiç yıkılmadım, "Ben bu hastalığı yeneceğim" diye anneme, kardeşlerime söz verdim. Ama lösemi
MART AYI HİKAYE ETKİNLİĞİ ANKARA NUMUNE HASTANESİ 2008 ‘’Allah belanı versinnnn Hamdiii’’ ‘’ Kesin çıkarın şunu içimden diyorum size....’’ ‘’Nerde bu herif?? Çocuğunun da …senin de Hamdiiiii…sülalenin de… topunuzun…’’ İnsülin tedavi planı için çağırıldığı doğumhanenin koridorları tiz çığlıklarla yankılanıyordu. Diyabetik gebenin şeker
Reklam
352 syf.
7/10 puan verdi
·
41 günde okudu
Kadın.. Maalesef bugünlerde, yaşadığımız ataerkil toplumun içinde sinip kalmış, şiddet görmüş, taciz edilmiş, kendisini aciz bir varlık hissedip intihar etmiş kadınlara rastlıyoruz. Ne acı.. Fakat tarihe damga vuran çok güçlü kadınlar da var feyz alınası. Bu kitapta sadece güçlü kadınlar değil, çıldırmış kadınlar, sadist kadınlar, çok zeki
Tarihi Değiştiren Kadınlar
Tarihi Değiştiren KadınlarAli Çimen · Timaş Yayınları · 2008663 okunma
Kanser hastaları için
Annem kanser tedavisi görüyor. Yaklaşık bir buçuk aydır kemoterapi ilacını devletten alamadık çünkü vücudunu uygun bulamamışlar. Bizleri özel hastaneye yönlendirmişlerdi. Özel hastaneye gidemeden deprem oldu. Parça aldılar annemden onu Ankara'ya gönderdik. Ama ulaşamadık onlara da. Depremzede Kanser hastalarıyla ilgilenen bir yerler biliyorsanız yardımcı olabilir misiniz. Deprem bölgesindeyiz.
Seksen yaşındayım ve geçen yıl, yetmiş sekiz yaşında ölen eşim, son nefesini vermeye yakın, “var mı bir isteğin?” diye sorduğumda, kedilerden nefret eden bana dedi ki, “lütfen kedimize iyi bak…” Evimizdeki kedinin, eşimin değil, ikimizin de kedisi olduğunu, evladımız olduğunu daha yeni anlayabildim. Meğer bir kedide eşimin kokusunu, sevgisini,
Eva Peron
María Eva Duarte de Perón (7 Mayıs 1919 - 26 Temmuz 1952), Arjantin Başkanı Juan Domingo Perón'un ikinci eşidir. Arjantin halkının çok sevdiği Perón, İspanyolca "Küçük Eva" anlamına gelen Evita lakabıyla bilinirdi. Arjantin'in Los Toldos kentinde, beş çocuklu fakir bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasını yedi
Reklam
-Kemik iliği nakli? Bu işlem nasıl yürüyor? - Size anlattım, genellikle lösemiyi tedavi etmek için yapılıyor. Hastanın iliği habis hücreli kan üretir. Kemoterapi veya radyoterapiyle habis hücreler yıkıma uğratılır, ardından da hastaya bir başkasının, -bu genellikle akrabalardan biri olur- sağlıklı kan üreten iliği nakledilir. -Bu nakillerin her zaman hastanın ailesinden mi yapılması gerekir? Böyle bir zorunluluk yok. Birbirleriyle herhangi bir akrabalık bağı olmayan kişiler arasında da uygunluk olabilir. Ancak her iki durumda da, vücudun iliği reddetmemesi için siklosporin tedavisi gereklidir. Bu nedenle hasta yakından takip edilmelidir, çünkü antikor yetersizliği hastayı başka hastalıklara karşı güçsüz kılar.
Sayfa 533 - DOĞAN KİTAPKitabı okudu
Bir kaç dakika önce okuduğum yazıda “belki de hiç doğmamalıydım” diyor şair. Düşündüm, dilime onlarca isyan geldi. İsyanlarımı bastırdım, lakin zihnimi bastıramadım. Zaten asıl sıkıntım hep zihnimdeydi. Kimi zaman kemoterapi odasına dönerdi kimi zaman lunaparka. Yaşamak buysa, benimki karanlık uğradığında tepetaklak olan bir yaşam. Üstelik gündüzleri düşünmemek için harikulade bir çabaya da giriyorum. Aksi taktirde olduğum yerden okyanusları aşıyor başka coğrafyalarda nefes alıyordum. Yani işin aslı doğdum, geri dönüşü olmayan bir şekilde ve yirmi yıldır nefes almakta bedenim, yirmi yıldır tedavisi olmayan kanser hücreleriyle savaşmakta ruhum. Doğdum ve öldüm işte hikaye burda başladı… ~Vildan~ 22temmuz2023 02:08
Güç zehirlenmesi ;
Güç zehirlenmesi, kibir, hakimiyet tutkusu birer tümör gibidir. Tedavisi kolay olmuyor. Kemoterapi gerekiyor, uzun ameliyatlar gerekiyor. Hiçbir hasta bu zorlu tedavi sürecinde mutlu olmaz. Ancak tümörlerini hastanede bırakıp çıktığında sevinir, mutlu olur. Ağrıları bittiğinde kader kalemlerine teşekkür eder. V.ayhan
Bir Hastanın Dileği...
Ben 80 yaşında akciğer kanseri bir erkeğim. Bu hastalığa 10 yıl önce yakalandım. Ameliyat oldum, 6 kür kemoterapi ve ışın tedavisi aldım. Her gün sabahlara kadar nefes darlığı şikâyetlerim oluyor, uzun zamandır rahat bir uyku uyuyamadım. Bugün yine acile geldim. Beni iyileştirmenizi beklemiyorum. Çünkü on yıl boyunca hiçbir hekim beni tedavi edemedi. Beklentim sadece bana iyi davranılması, tebessüm edilmesi ve ağrılarımın dindirilmesi. Doktor bey, Allah senden razı olsun, ağrılarımı dindirdin, bana güler yüzle yaklaştın, ekonomik durumum kötü diye küçük görmedin. Genç bir hekimsin, uzak diyarlarda bir gün bu hastalığın tedavisi bulunursa, biliyorum ben o günü göremeyeceğim ama mahrum kalma bu bilgiden. Git, öğren ve ülkemize getir. Sonsuz acılar içinde kıvranan nice hastalara derman ol. Sana o zaman hakkımı helal edeceğim." Beni sarsan bu dilek karşısında senin razı olacağın bir kul, bir hekim olmamı nasip eyle Allah'ım... İnsanların acısını gidermende, onlara şifa ihsan etmende beni ve tüm hekimleri birer sebep olarak kullan ya Rabbim... Şafi isminin tezahürü olarak bizleri kabul eyle Allah'ım... Aminn...
Reklam
"Bu dünyaya yalnız gelir ve yalnız ölürüz. Hastalanırsak, tek başımıza savaşırız. Ebeveynlerimiz bizim için kemoterapi tedavisi görmek için orada değiller. Saçları dökülen, kova kusan ya da okulda kıçlarına tekme yiyen onlar değil. Bir kazaya karıştıysak, kan kaybedenler, ameliyat masasında yaşam mücadelesi verenler, bir uzuvlarını kaybedenler onlar değil. "Senin için buradayım", birinin söylediğini duyduğum en aptalca cümle."
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitap yorumum
🪽 ŞAH-I MAR 🪽 🪽 Şah- Mar kitabının yorumuyla sizlerleyim. Şah-ı Mar kitabından uyarlanan Şahmeran dizisini tamamen unuttun. Çünkü kitap ve dizi neredeyse birbirinden tamamen bağımsız ilerliyor. Ortak noktalar elbette var ama dizi kitaptaki detayların sadece bir bölümünü almış. Şah-ı Mar kitabından bahsedecek olursam; Konusu, kurgusu ve olayların
Şah-ı Mar
Şah-ı MarEmine Buzkan Kaynak · Destek Yayınları · 202328 okunma
Bir hastalığı önlemek amacıyla uygulanan tedaviyle hastalığa yakalandık­tan sonra uygulanan tedavi tamamen farklıdır. Kansere yakalandıktan sonra uygulanan tedavi yöntemleri: ameliyat (operasyon), ilaç tedavisi (kemoterapi), ışın tedavisi (radyoterapi) ve kanser hücrelerinin yerine ve durumuna göre hormon tedavisidir. Birinci derece akrabalarında bağırsak, meme veya pros­ tat kanseri olan bir insan, kalıtımsal olarak kansere yakalanma riski altındadır
retrodan mıdır nedir bi depresifim öylesine yazdım
Annemi kaybettigimde çok çocuktum . Hatırımda onunla alakalı pek bir şey yok ,sadece travma olacak ağır anılar var . Benim annem iyi bir insanmış yani herkes öyle diyor ne kadar doğru ,ne kadar yanlış bilmiyorum artık . Büyüdüm sandım ki büyüyünce her şey geçer Sandım ki büyüyünce onu aramam ne bileyim belkide bu kadar sevmem ama biliyor musunuz ben ömrümde böyle yanılgı yaşamadım . 4 kişilik aileden 3 kişi kaldık :) 3 kişi de farklı topraklarda bir şekilde hayatına tutunuyor . Biri evlendi ,biri mesleğine başladı . Ben geride kalan oldum tamam hâlim vaktim yerinde ama biliyor musunuz çok boşluk var ve ne kadar ortam değiştirsen ne kadar hayata bakışını değiştirsen o boşluk gitmiyor . Sonra anladım dara düştüm ,annem yoktu Hasta oldum tam 4,5 ay kemoterapi tedavisi gördüm annem yoktu . Saçlarım tıpkı annemin geleceğine olan umudumun tükenmesi gibi önce yavaş yavaş sonra hızlı hızlı döküldü . Saçlarım yeniden çıktı ama annem gelmedi . Annesizlik meğer dünyanın en zor yalnızlığıymış ben bunu 23 yaşımda öğrendim . Okuldan geliyorum evde yemek yok İşten geliyorum evde kapıyı açan yok . Aç mısın Uyudun mu ? İlaçlarını aldın mı ? Yemek yedin mi ? Bugün nasılsın ? Haydi kalk öğlen oldu diyen yok . Belki her gün of anne bir susmadın ya dediğiniz şeylere bir yerlerde birleri Özlem çekiyor bilin istedim
144 syf.
10/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
Demir kadın Nesli... Seni ilk takip ettiğim yılları hatırlıyorum. Hayat hikayen, mücadelen hep zorluklar karşısında ki dik duruşun, pozitifliğin, onca olumsuzluğa rağmen sosyal medyadaki muzip paylaşımların daha sayamadığım nicesi sende mevcutken sana hayran olmamak mümkün değildi. Hayat hikayen beni çok etkilemişti. Benim gibi birçok insanın kalbine dokunup hayatına yön verdin ve bu çok değerli. Kitaptaki günlüklerini okurken sanki seninle sohbet ediyormuşum gibi hissettim. O kadar samimi yazılardı ki beni çok etkiledi. Senin onca olumsuzluğa rağmen aile içindeki iyimser tutumun hatta bazen moral bile verişin, yüce gönüllü oluşun takdire şayandı. O satırları, içinde bulunduğun sürecin ayrıntılarını okuyuyor olabilmek çok değerliydi. Ayrıca kemoterapi tedavisi gören insanlara ışık tutacak nitelikte yazılardı. Son olarak söylemeliyim ki, Ayşe Arman'ın da dediği gibi " Galiba görevliydin sen, geldin, hepimize bir şeyler öğrettin ve gittin."
Yaşım 19
Yaşım 19Neslican Tay · Doğan Novus Yayınları · 2020360 okunma
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.