Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir defasında aklıma şu düşünce geldi: Meclisler hoş, kalpler huzurlu, gözler yaşla dolu, başlar öne eğik, nefisler kaçırdığı fırsatlar için pişman, niyetler ahvali düzeltme içinde, diller içten içe zayi edilen şeyleri kınamakta... O zaman kendi kendime dedim ki peki bu hâl neden daimî olmuyor? Görüyorum ki nefis ve dikkat, saf ve dürüstlük içinde. Ancak bu meclisten kalktığımız anda bir gariplik oluyor. Bunu düşündüm ve gördüm ki nefis sürekli uyanık, kalp sürekli ariftir; ancak engeller de çoktur. Zihnin marifetullah için çalışması gerekir- ken hep dünyalık için çalışıyor, nefsin ihtiyaçları için uğraşı- yor. Kalp de tüm bunlara dalar ve beden de adeta esir olur.
Kendi kendime dedim ki: "Yaşamaya devam etmek zorundasın!"
Reklam
Bir gün bir sabah bir akşam Bir sen değilsin dedim, İlhan Berk, kendi kendime Bir sen değilsin Ne kadar insan yaşıyorsa bu memlekette O kadarız dayanan Dedim de rahatladım.
yas hali muhtemelen, bu tür şeyler hakkında hep duyduğum gibi, sinsice gelecek ve kolayca kurtulmak da mümkün olmayacaktı. kederi etkisiz kılmak için kederi tahmin etmek... değersiz, korkakça bir şey bu, dedim kendi kendime, bu zanaatın ustası olduğumu bilerek. peki ya çok şiddetli gelirse? ya gelir de hiç gitmezse, kalmak üzere gelmiş bir keder gibi ve ona duyduğum özlemin bana hayatımda öylesine önemli bir eksiklik varmış ki sanki bu vücudumda bir eksiklikmiş gibi geldiği o gecelerde yaptığını yaparsa; yani şimdi onu yitirmek, evdeki tüm resimlerinde gördüğün, fakat yokluğunda bir daha sen olamayacağın bir eli yitirmek gibi bir şey olursa. onu yitirdin, yitireceğini hep biliyordun ve buna hazırdın hatta; ama bu yitikle kendini hayata döndüremezsin. ve bunu düşünmemeyi dilemek, bunu düşlememeyi dilemek gibi, aynı şekilde bir acı verir insana. sonra, tuhaf bir düşünceye kapıldım: ya bedenim -bedenim işte, yüreğim- bağırarak yakınırsa? o zaman ne yaparım? ya geceleri, o benim yanımda, içimde olmadan kendi başıma yaşayamazsam? ne olacak o zaman?
126 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitaba ilk başladığımda hoşuma giden bir tarzı vardı. Werther'in içini dökmesi, toplum hakkında yaptığı çıkarımlar hoşuma gitmişti. Günümüze baktığımda pek değişmeyen bir durum olduğunu fark ettim ve sorunların milliyet veya yaşanılan yüzyıla bağlı olmadığını, doğrudan insana ait olduğu gördüm. Gayet güzel kısımlar da var. Fakat kitap ilerledikçe Werther'in 'evli' Lotte'ye olan sapkınlaşmış boyuttaki etik olmayan aşkı çok sıkıcı bir hale gelmeye başladı. Bu kısımlar ilk başladığında kendi kendime 'Evet, duyguları olabilir ama insanlardan bu kadar şikayet eden Werther bu duruma son verip ilerletmez bence' dedim. Fakat sayfalar ilerledikçe kitap daha da melankolik bir havaya girdi ve Werther'in maalesef sapkın düşüncelerine şahit olmuş oldum. Bitirmesi oldukça güç bir kitap oldu benim için. Olmadı Werther, yakışmadı.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,9bin okunma
Su-i zan,Ön yargı..
Önceki gün metrodan indim elimde 10 kiloya yakın ağır bir çanta vardı neyse asansöre doğru yetişeyim diye hızlıca yürüyorum.Bu arada benden önce de bir teyze ve tekerlekli sandalye de bir adam onlarda yetişmeye çalışıyorlar.Bir adam bindi.Gelen var mı diye arkasına bakmadan kapı kapandı.Tabi biz aaa insan bir bakar olur mu öyle şey diye hepimiz birer laf ettik.Aa bi bakdık ki asansörün kapısı açıldı aynı adam.Meğersem asansörün kapısı hızlı kapandığı için tekrar açma tuşuna basmakla uğraşıyormuş bizi alsın diye.Sonra bindik kapı hakaten o kadar hızlı kapandı ki bu sefer de tekerlekli sandalyedi ki adam dışarda kaldı.Biz kadınla açma tuşuna basmakla uğraştık.Tabi kapı da geç algılıyor.Yani anlayacağınız aynı şeyi biz yaşadık.Sonra adama dedik ki kusura bakmayın biz de önyargılı olduk arkasına bakmadan gitti vs.diye.Sonra dedim ki kendi kendime hemen suizan 2 dk sabret diğer sefer bin.Ve hocamızın şu lafı geldi aklıma hüsnü zannımız öyle olmalı ki sobaya elinizi uzattığınızda nasıl yanma refleksinden dolayı hemen çekiyorsak olaylara karşı da aynı refleksi hüsnü zan olarak yapmalıyız.Sensörlü lamba gibi yani.Ve bunu alışkanlık haline getirmeliyiz.Bunun üstünde çalışaçağım.Rabbim eksikliklerimizi tamamlatsın ne diyelim.
Reklam
126 syf.
·
Puan vermedi
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in Acıları
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
"sen, bulamayacağı şeyleri arayan bir ahmaksın" Genç Werther'in Acıları... Yıllar önce gerçekten kötü olduğum bir dönemde okuduğum, Werther'i gerçekten anlayıp onunla öldüğümü bile hissettiğim o kitap. Çok garip bir sürü kitap okudum ama bazı anlar da okunan kitapların yeri çok farklı kalır, onlardan biriydi.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,9bin okunma
"-Ne var bu gülümseyişin altında? +Sen varsın. -Anlamadım? +Sen varsın dedim ya. Ya ben az önce evde oturuyordum, kendi kendime dedim ki çok şükür Ferhan var dedim. Çok şükür dedim. -Yani sırf bunu söylemek için mi geldin? +Değmez mi?" 🎬 Yeditepe İstanbul
Kendi kendime dedim ki: "Yaşamaya devam etmek zorundasın!"
Salome’ye Şiir
Öyle bir hayat yaşıyorum ki, Cenneti de gördüm cehennemi de. Öyle bir aşk yaşadım ki, Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de. Bazıları seyrederken hayatı en önden, Kendime bir sahne buldum oynadım. Öyle bir rol vermişler ki, Okudum,okudum, anlamadım. Kendi kendime konuştum bazen evimde, Hem kızdım hem güldüm halime. Sonra dedim ki “Söz ver kendine.” Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin, Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin, Uçmayı seviyorsan düşmeyi de bileceksin, Korkarak yaşarsan yalnızca hayatı seyredersin. (Nietzsche)
Reklam
‘Rüya görüyorsun,' dedim kendi kendime. ‘Rüya görüyorsun! Sakın açayım deme gözlerini! Bırak bu rüya biraz daha sürsün, yoksa çevrende yine o lanet olasıca hücreyi, sandalyeyi, lavaboyu, masayı ve o desenleri hiç değişmeyen duvar kâğıdını görürsün. Rüya görüyorsun –devam et görmeye!'
"Öyle bir özlem, öyle bir keder hissettim ki, seninle bir dakika daha olsun geçirebilmek için şu dünyadaki her șeyi verirdim... İşte o zaman kararımı verdim. Ne olacaksa olsun, dedim kendi kendime; mutluluğumu kimseye terk etmeyeceğim..."
280 syf.
8/10 puan verdi
Bu şarkı ilk çıktığında bir filmde duymuştum. Bir kadını göklere çıkarabilecek daha güzel bir şarkı daha olamaz demiştim. Dinlerken acayip havaya giriyor, her şeyin üstesinden gelebileceğimi düşünüyordum. Şu an dinlediğimde hala aynı şeyleri hissediyorum. İnsanı acayip motive ve mutlu eden bir şarkı. Kitaba başlamadan önce yine bunları düşündüm. Muhtemelen şarkıya paralel şeyler hissedeceğim dedim. Öyle de oldu. Bir kadın olarak üzerimize yüklenmiş olan her zorluğa rağmen uçmayı, mutlu olmayı ve kendimize yetebilmeyi bilmeliyiz. Hem yeni bir can dünyaya getirip hem de onunla birlikte büyüyebiliriz. Çünkü biz doğuştan aslına bu yeteneklere sahibiz. İçimizdeki sese kulak vermemiz yeterli. Etrafımızda yeteriz olduğumuzu, yenileceğimizi ve gücümüzün yetmeyeceğini söyleyen herkese inat kendi kanatlarımızla uçamaya devam etmeliyiz. Dediğim gibi zaten bunun için her şeye sahibiz. Ne güzel bir kitap okudum. Kendime güvenim ve inancım yerine geldi resmen. Anne de olurum, iş kadını da. Kimseye ihtiyacım yok. Ben kendi kendime yeterim. Çünkü kanatlarım var ruhumda. Mutlaka okuyun
Kanatların Var Ruhunda
Kanatların Var RuhundaNil Karaibrahimgil · Doğan Novus Yayınları · 202431 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.